Güncelleme Tarihi:
Bahçeli, siyasi partilerin kapatılarak hükmi şahsiyetlerinin cezalandırılması yerine, bundan sorumlu olduğu tespit edilenlere cezai ve siyasi yaptırım uygulanmasını öngören önerilerinin bugün de geçerliliğini koruduğunu ifade etti.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Bahçeli, iktidardaki bir partinin Anayasa Mahkemesi tarafından cezaya çarptırılması ve bu suretle “siyasi ehliyet ve meşruiyetinin şaibeli hale gelmesinin normal ve sürdürülebilir bir durum olarak görülemeyeceğini” ifade etti.
İktidar partisinin böyle bir mahkumiyet sonrası sürekli kapatılma tehlikesi altında görevini sürdürmesinin siyasi istikrar açısından ciddi bir risk olduğunu savunan Bahçeli, “TBMM'nin, kaynağını Anayasa'dan alan görev, yetki ve fonksiyonlarının mahkeme kararıyla sınırlandırılması, bunlar üzerinde ipotek ve rehin tesisi anlamına gelecek kısıtlamalara tabi tutulması, kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyecek, toplumsal ve siyasi tıkanıklara yol açacaktır” dedi.
Böyle bir tablonun “başlı başına bir istikrarsızlık tablosu” olduğunu savunan Bahçeli, “Bu nedenle Türkiye, Anayasa yargısı süreçleri sona erse de yaşanan son bunalımdan normalleşme sürecine geçememiş, yeni gerginlikler üretmeye müsait bir alaca karanlık dönemine girmiştir” diye konuştu.
ÖNERİLER
Bu durum karşısında siyaset kurumunun kayıtsız kalmasının düşünülemeyeceğini anlatan Bahçeli, gelecek dönem izlenmesi uygun olacak yaklaşımın yol haritası ve kavramsal temeli niteliğinde olduğunu ifade ettiği düşüncelerini şöyle açıkladı:
“Türkiye'de siyaset anlayışları temelden gözden geçirilmeli ve değişmelidir.
Gerginlikten beslenen, hukukla sorunlu, ortak değerlerle kavgalı ve bunlar üzerinden siyasi rant peşinde koşan çatışmacı siyaset anlayışları ve alışkanlıklarının çıkmaz sokak olduğu artık görülmelidir.
Türkiye çok tehlikeli bir cepheleşme sürecine mahkum edilmiştir. Bu tehlikeli süreç ne pahasına olursa olsun durdurulmalı, Türkiye'nin milli birliğine, huzuruna, dayanışmasına ve demokratik rejime sahip çıkılmalıdır.
Toplumsal huzursuzluk kaynağı olan sorunlar, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ortamında ele alınıp geniş tabanlı ve kamu vicdanında karşılık bulacak çözümlere kavuşturulmalıdır.
TBMM bünyesinde siyasi partilerin üzerinde anlaşacakları asgari müştereklerin tespiti için siyasi diyalog kanalları açılmalı ve bu konuda ortak bir çalışma başlatılmalıdır. MHP, bu konuda somut katkı sağlamaya hazırdır.
Siyaset kurumunun faaliyetlerinin ahlaki temellerini oluşturacak Siyasi Ahlak Yasası için TBMM bünyesinde özel bir çalışma grubu oluşturulmalıdır.
Mal bildirimi rejiminin yeni esaslara bağlanması, milletvekillerinin iş takibi gibi faaliyetlerde bulunmasına etkili yaptırımlar getirilmesi gibi hususlar bu kapsamda ele alınmalı ve yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
Demokratik sistemin varlığını tehdit eden ve devlet kurumlarına olan güveni sarsan ahlaki kirlilik ve yolsuzluklarla kararlı ve etkili mücadele edilmesi 'temiz siyaset-temiz yönetim' anlayışının hakim kılınması için elzemdir.
TBMM, yolsuzluklarla mücadeleyi öncelikli bir konu olarak ele almalı ve yolsuzluklarla topyekün mücadele için bir milli program hazırlamalıdır.
TBMM, kangren haline gelen ve milli vicdanı yaralayan dokunulmazlık tartışmalarına da bir son vermeli ve bu konunun da her yönünün ön yargısız olarak görüşüleceği bir komisyon oluşturulmalıdır.
Milletvekilleri dışında dokunulmazlıktan yararlanan diğer kesimlerin durumu, milletvekillerinin soruşturulması ve yargılanmalarının tabi olacağı esaslar ile bu konuda görevli olacak yargı organları hakkındaki kapsamlı düzenlemeler bu komisyonda ele alınmalı ve en kısa sürede sonuçlandırılmalıdır.”
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN GÖREV VE YETKİLERİ
Devletin üç temel fonksiyonu olan yasama, yürütme ve yargının görev ve yetkilerinin en rasyonel şekilde dengelenmesi ve bunların uyumlu bir şekilde icra edilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Bahçeli, parlamento ile Anayasa Mahkemesi arasındaki ilişkilerin son içtihatlar ışığında yeniden değerlendirmeye tabi tutulması ve devletin temel organları arasında yetki çatışması ve aşımını önlemek için ilgili Anayasa hükümlerinin gözden geçirilerek yeni düzenleme ihtiyaçlarının belirlenmesinin gerekli hale geldiğini ileri sürdü.
Bahçeli, “MHP, bu düşüncelerle Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri dahil olmak üzere, bu amaçla Meclis bünyesinde mümkün olabilecek en geniş tabanlı bir mutabakatla yapılması kararlaştırılacak değişiklikleri samimiyetle ele almaya ve 70 milletvekili ile bu sürece katkıda bulunmaya hazırdır” dedi.
MHP'nin, terör ve şiddeti siyasi amaç ve araç olarak gören partiler dışında siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduğunu ifade eden Bahçeli, bu konudaki MHP'nin tutumunun AK Parti'nin kapatılması istemiyle dava açılmasından hemen sonra bütün açıklığıyla ortaya konulduğunu belirtti.
MHP'nin, parti kapatma yerine bireysel sorumluluğu esas alan bir öneriyi 15 Mart 2008 tarihinde gündeme getirdiğini ve tartışmaya açtığını anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Anayasa'nın 68. ve 69. maddelerinin ve Siyasi Partiler Kanunu'nun ilgili hükümlerinin gözden geçirilerek, siyasi partilerin kapatılarak hükmi şahsiyetlerinin cezalandırılması yerine, bundan sorumlu olduğu tespit edilenlere cezai ve siyasi yaptırım uygulanmasını öngören önerimiz bugün de geçerliliğini korumaktadır.
Bu yaklaşımın uygun görülmesi halinde, bu gibi durumlarda partinin hükmi şahsiyet olarak kapatılması yerine, bu fiillerin sorumluları hakkında cezai soruşturma ve yaptırım uygulanmasını, milletvekili dokunulmazlığının da buna göre yeniden düzenlenmesini öngören yeni bir Anayasal çerçeve oluşturulabilecektir.
Terörü destekleyen ve bunu bölücü amaçları için bir araç olarak gören siyasi partiler bu düzenlemenin kapsamı dışında tutulacaktır.
Gündeme getirdiğimiz bireysel sorumluluk yönteminin, bir siyasi partinin temelli kapatılması için dava açılmasından önce, ihtar ve ikaz amaçlı bir ara aşama olarak öngörülmesi de mümkündür.”