Bahçeli'den önemli açıklamalar

Güncelleme Tarihi:

Bahçeliden önemli açıklamalar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 10, 2012 13:05

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasının aklın ve mantığın iflas ettiğinin göstergesi olduğunu” öne sürdü.

Haberin Devamı

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, eski  Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un “İnternet Andıcı” darbe iddiaları  çerçevesinde tutuklanmasının önemli, vahamet düzeyi yüksek bir olay olduğunu  ifade etti.

Başbuğ'a itham edilen suçlamanın çok ağır olduğunu ve hiçbir vicdan  sahibi tarafından da kabul edilemeyeceğini ifade eden Bahçeli, 'Milli Güvenlik  Kurulu'nda yer almış, TSK'nın en üst mevkisine tırmanmış, kahraman Türk askerine  komuta etmiş bir kişi, ne hazindir ki terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten  dolayı cezaevine konulmuştur. Bu küstah iddia, aklın ve mantığın iflas ettiğinin  göstergesidir” diye konuştu.

“Şayet Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurup yönettiyse, bu örgüt ve  militan kadrosu nerededir?” sorusunu yönelten Bahçeli, şöyle devam etti:

“Yoksa gizli gündemlerde, kanlı terör örgütü PKK'yla kahraman  Mehmetçiğin yer değiştirilmesi mi vardır? Bu terör örgütünün yatağı, yuvası ve  konuşlandığı yer neresidir? Mehmetçik terörist olmuştur da bizim ve aziz  milletimizin mi haberi yoktur? Eğer Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ terörist ise  İmralı'da yatan cani kimdir ve hangi suçtan dolayı oradadır? Kandil fitnesinin  faillerine bundan sonra nasıl hitap edilmeli ve ne denmelidir? Geçtiğimiz 30  Ağustos kutlamalarında, 'Başkomutan' sıfatıyla tebrikat kabul eden Cumhurbaşkanı  Sayın Gül, acaba önünden geçen ve ellerini sıktığı teröristleri fark edememiş  midir? Bu durum karşısında, bebek katilinin Silivri'ye nakli ya da İlker  Başbuğ'un İmralı'ya götürülmesi düşünülmekte midir?

Türk ordusunun suçlandığı, tedirgin edildiği, kötülendiği, töhmet altına  alındığı bir ortamda, Meclis Genel Kurulunda, 'haddinizi bileceksiniz, bize ters  bakmayacaksınız' zırvalarını duymak son derece normaldir. Genelkurmay  Başkanlarının, yıllarca hizmet vermiş komutanların aşağılanması, küçük  düşürülmesi ve hakarete uğraması, sıradan bir hal alacaktır.

Bu durum göstermektedir ki, hem Başbakan, hem de sözü edilen şahsiyetin  Genelkurmay Başkanlığına atanması için onay veren Cumhurbaşkanı, terörist  faaliyetleri bilinen bir komutana göz yummuş ve bir suç varsa iştirak etmişler  veya azmettirmişlerdir.”
       
“Anayasa Mahkemesi yetkilendirildi”
         
12 Eylül 2010 tarihindeki anayasa değişiklikleri sonucunda 148. maddeye  ilave edilen bir hükümle, “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri  Komutanları ile Jandarma Genel Komutanın da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı  Yüce Divan'da yargılanmasının önünün açıldığını” savunan MHP Genel Başkanı  Bahçeli, 30 Mart 2011 tarihinde kabul edilen “Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluş ve  Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun” ile bu hususun düzenlendiğini ve Anayasa  Mahkemesi'nin yetkilendirildiğini ifade etti.

Bahçeli, “Elbette darbe teşebbüsünün tüm ayrıntılarıyla soruşturulması  ve gerçeklerin bir an önce milletimize anlatılması gerekmektedir. Buna bir  diyeceğimiz yoktur. Ancak, Genelkurmay Başkanlığı yapan bir kişinin, Anayasa'nın  amir hükmünü ihlal edercesine Yüce Divan dışında yargılamaya tabi tutulması üzeri  örtülemeyecek bir yanlış ve kastı aşan bir hatadır” şeklinde konuştu.
       
"Kritik ve önemli bir makamda bulunmuş...”
         
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün,  konuya ilişkin sarf ettiği, “Hukuk  düzeni içinde bir yargılama sürecine şahit oluyoruz. Herkesin hukuk sistemi  içinde sorumluluğu vardır. Dolayısıyla herkes hukuk karşısında eşittir”  sözlerini anımsatan Bahçeli, şöyle konuştu:

“AKP iktidarıyla birlikte hukuk karşısında eşitlik prensibi nedense hep  tek taraflı işlemiştir. Sayın Gül, herkesin hukuk önünde eşit olduğunu  düşünüyorsa sorarım sizlere; rahmetle andığımız muhterem Erbakan Hoca'yı mahkum  eden hukuk kaideleri aynı iddialarla suçlanan Sayın Gül'e neden dokunamamıştır?  Kaçma, saklanma ve delilleri yok etme ihtimalleri göz önüne alınmadan, böylesi  kritik ve önemli bir makamda bulunmuş kişinin istisna olması gereken tutuklanma  işlemine tabi tutulması asla kabul edemeyeceğimiz bir durumdur.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hukuka  saygıları olduğunu belirterek, “Ama lütfen dikkat ediniz, bu hürmetimiz,  yalnızca tarafsız ve herkese eşit uzaklıkta bulunan bir hukuk mantığınadır”  dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, seller  nedeniyle zarara uğrayanların seslerine kulak verilmesini istedi.

“Türkiye'nin, neyin doğru, neyin yanlış olduğunun bir türlü ayırt  edilemediği, basireti bağlananların cirit attığı bir ortamın tüm sancılarına  muhatap olduğunu” savunan Bahçeli, “Ortadoğu'da bozulan denge ve kaçan ayarlar  kaos ikliminin ayak seslerini güçlü bir şekilde duyurmaya başlamıştır” dedi.

 “AKP zihniyeti kendisi için tehlike gördüğü kim varsa statükocu olarak  yaftalamış, 'vesayetçi' diyerek damgalamış ve 'değişim karşıtı' göstererek ön  almaya ve inisiyatif elde etmeye çalışmıştır” ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle  devam etti:

“AKP ileri demokrasi kılıfıyla eziyeti, baskıyı, zulmü, hukuksuzluğu ve  iftirayı meşrulaştırmış, böylelikle Türkiye güvensizliğin ve korkunun  alabildiğine çoğaldığı bir ülke haline gelmiştir. Elbette parti olarak demokrasi  dışı arayışlara, müdahalelere ve telkinlere karşı son derece hassas ve  tepkiliyiz. Diğer taraftan, milliyetçi-ülkücü hareketin şerefli mensuplarını  darbeci anlayışla ilişkilendirmeye yeltenen düşünce ve yaklaşımları şiddetle  reddettiğimizi, huzurlarınızda bir kez daha ifade etmek istiyorum. Her zaman  söylediğimiz gibi, darbe hazırlığında kim varsa, darbeye kimler heves ediyorsa  muhakkak ki haklarında gereken işlemler yapılmalı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden  bunlar mutlaka ayıklanmalıdır. Darbe iddialarının çözümsüzlüğe mahkûm  edilmesi demokrasiyi güçlendirmeyecek ve kimseye de bir şey kazandırmayacaktır.

Gazetecilerin dört duvar arasına kilitlendiği, basılmamış kitapların  toplatıldığı, işçilerin coplandığı ve iktidarla ilgili eleştiri getirenlerin  kovuşturmalara uğradığı bir yerde demokrasiden sadece isim olarak bahsetmek  mümkündür.”
       
“Bekir Ağa bölüğünden...”
         
Bahçeli, “Bizim hukuka saygımız vardır ama lütfen dikkat ediniz, bu  hürmetimiz, yalnızca tarafsız ve herkese eşit uzaklıkta bulunan bir hukuk  mantığınadır. AKP'nin borazanını çalan, siyasetin dar mahzenlerinde terazisinin  kefelerini yitiren hukuk anlayışıyla, Türkiye'nin gerçek anlamda sorunlarının  üstesinden gelebilmesi mümkün değildir” diye konuştu.

“12 Eylül Referandumunda verilen her 'evet' oyunun bugünkü sıkıntılarda  payı vardır” diyen BAhçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yargının siyasallaşması, hukukun AKP'nin dümen suyuna girmesi konusunda  bu referandum büyük bir rol oynamıştır. Bugün geldiğimiz bu aşamada, Silivri'nin  mütareke yıllarındaki Bekir Ağa Bölüğünden, hukuku iğfal eden yüzsüzlerin de  Binbaşı Bekir'den hiçbir farkı kalmamıştır. Bundan sonra tek eksik vardır, o da  yeni bir Malta sürgünü için kolların sıvanmasıdır. Nasıl olsa AKP zihniyeti,  tıpkı aynı anlayıştan türediği bedbahtlar gibi yabancı emellere teslim olmuştur.

AKP Hükümeti'nin dış politikadaki güdümlü duruşu, Batı'nın politikalarına  tam teslimi, başkent Ankara;nın gerçeklerini hafife alan basitliği ve görmezden  gelen ihmalkârlığı ülkemizi risk düzeyi yüksek bir alana sokmuştur. Başbakan  Erdoğan'ın, küresel hesap ve amaçlar çerçevesinde bölgeye yaklaşımı ülkemizi  peşinen birçok sıkıntının tarafı haline getirmiştir.”
       
"Irak merkezli mezhep çatışması”
         
MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Arap Baharına haddinden fazla anlam  yükleyen, halk hareketlerini öven ve yönetimlerin devrilmesini onaylayan  hükümetin, meydana gelen sarsıntılardan nedense bahsetmeyi tercih etmediğini”  savundu.

Mısır'daki olumsuzluk dalgasının boyu gittikçe yükseldiğini savunan  Bahçeli, şöyle konuştu:

“Önümüzdeki süreçte Mısır;ın nasıl ve ne şekilde siyasal ve toplumsal  bir yapıya kavuşacağı belirsizliğini korumaktadır. Başbakan Erdoğan farkında  mıdır bilemeyiz ama Somali'nin, Kenya ve Etiyopya tarafından işgal edilmesi bu  ülkenin dramını daha da fazlalaştırmıştır.

Kendisine yönelik alınan yaptırım kararlarını hafifletmeye veya  caydırmaya çalışan İran;ın, Hürmüz kartını ileri sürmesi sıcak çatışma  ihtimallerini artırmıştır. BOP'un hedeflerinden birisi olan İran'ın, zaten bozuk  olan bölgesel ve hatta küresel dengeleri alt üst edebilecek gelişmelere neden  olabileceği şimdiden belli olmaya başlamıştır.

Bu şartlar altında Dışişleri Bakanı'nın İran ziyareti, bizim açımızdan,  somut bir gelişmeye hizmet etmektense oyalanmaya dönük bir manevra olarak  tanımlanmıştır. Dışişleri Bakanı'nın bu seyahat sırasında, 'artık bölge halkları  yeni bir siyasi anlayış istiyor' sözleri, hala küresel planları dayatmak ve  servis etmekle meşgul olduğunu göstermiştir.

Irak merkezli mezhep çatışması ve düşmanlığı sürekli olarak ivme  kazanmakta ve adeta her gün kendisini yenilemektedir. Bugünkü şartlarda bizim  açımızdan Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulmaması ve Yüce Dinimizin mensuplarının  sonu olmayan mezhep ve aşiret kavgalarına düşmemeleri en temel dileğimizdir.”

Bahçeli, Iraklı Türkmenlerin güvenliğinin, ifade özgürlüklerinin ve  yönetimde adaletli temsil imkanlarına kavuşmalarının vazgeçilmez bir önemde  olduğunu vurguladı. Bahçeli, “Tahran, Bağdat ve Şam arasındaki fay hatlarının  kırılması, dilemem ama büyük sorunlara ve hatta küresel bir kargaşaya bile zemin  hazırlayacaktır” ifadesini kullandı.

Bu tür gelişmeler karşısında Türkiye'deki dengelerin seyrinin, seviyesi  ve alacağı konumun çok önemli olduğuna dikkati çeken Bahçeli, “Bu yüzden, milli  kimliğimiz boşuna taciz edilmemiştir. MHP'ye tuzaklar sırf siyasi hasımlıktan,  komplolar öylesine kurulmamıştır” dedi.
       

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!