Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları aktardı:
“Anayasa Mahkemesi adalet ve hukuk düzeninin safrası ve sancısıdır. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru incelemelerinde hukuk ve toplum düzenini tahrip edecek kararlar alması, yasa ve anayasa koyucunun iradesini yok sayması vaka-i adiyeden sayılamayacak bir sapma ve sürüklenme halidir.
KARARIN GEREĞİ TBMM’DE YAPILMALI
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi mahkûmiyet kararını onamıştır. Yargıya saygı mecburidir, bu kararın gereği TBMM’de derhal yapılmalı, konu kapatılmalıdır. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir ilişki yoktur, bu mahkeme süper temyiz merci sıfatına da sahip değildir.
GÖREVİNİN GEREĞİNİ EKSİKSİZ YAPTI
Anayasa Mahkemesi yetki alanını genişleterek TBMM’ye ve diğer yüksek yargıya parmak sallamaktadır. Nerede bir suçlu varsa Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir. Böylesi bir rezaletin neresi hukuk ilkeleriyle bağdaşmaktadır? Nitekim Anayasa Mahkemesi zulmün yanında, milletin ve devletin karşısında bir mihrak olarak sivrilmiştir. Başını ezdiğimiz hainlerin sırtını sıvazlayan Anayasa Mahkemesi’dir. Böyle giderse Fetullah Gülen ile Murat Karayılan’a bile hak ihlali kararıyla kucak açacaktır. Bize göre Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi görevinin gereğini eksiksiz yapmıştır. Sorunun temelinde de Anayasa Mahkemesi’nin vatana kasteden lekeli kararları vardır.”
AYM’YE TEPKİ: YA KAPATILMALI YA YAPILANDIRILMALI
Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde Mahkeme Başkanı’nın yaptığı konuşma millet varlığına ağır bir saldırıydı” diyerek AYM Başkanı’na şöyle yüklendi: “Bu şahsın ağzından dökülen çok tehlikeli sözlerin tamir imkânı yoktu. Kafası zehirlenmiş Anayasa Mahkemesi Başkanı’na hatırlatırım ki Türkiye’de kuvvetler ayrımı netleşmiş, aralarındaki sınır çizgileri kalınlaştırılmıştır. Anayasa Mahkemesi Başkanı zillet ittifakının yüksek yargıya yuvalanmış hastalıklı koludur. Mahkeme Başkanı tarafsızlığını kaybetmiş, Türkiye’nin yeni yönetim sistemiyle milli birlik ve kardeşliğine cephe almıştır. Türk devletiyle uğraşma, cesaretin varsa Kandil’e git. Karşımıza iki seçenek çıkmaktadır: Ya Anayasa Mahkemesi kapatılmalı ya da yeniden yapılandırılmalıdır. Bu ihanet yuvasının kapatılmasını aylardır sürüncemede bırakanları Türk milleti vakti saati geldiğinde mutlaka kapatacaktır.”