Güncelleme Tarihi:
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
YAMYAMLARI HİMAYE EDİYOR
- “Başbakan adeta hipnoz edilmiş gibidir. Nefrete sapmış, bölücülükte nam salmış kişiliklerin ülke yönetiminde kalması demokrasinin ruhuyla örtüşmeyecektir. Zalim bir özgürlük, baskıcı bir hoşgörü ne kadar saçmalık ise gaddar ve despot zihniyetlerin ileri demokrasiyi ağızlarına alması da o denli ahmakçadır. Adıyaman, Bingöl, Batman, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Bitlis’ten yaşları 18 ile 30 arasında bulunan gençlerin savaşmak üzere Suriye’ye götürüldüğü yansımıştır. AKP’nin çanak tuttuğu, El-Kaide, El- Nusra, Ashar Es Şam ile Esad yanlısı gruplar para karşılığında evlatlarımızı kanın ve ölümün içine götürmektedir. Hükümet ise tüm bu olan bitenleri pısırık bir vaziyette seyretmektedir. Asıl katiller, asıl insan eti yiyen yamyamlar, kafa kesen alçaklar
Başbakanın himayesi altındadır.
- Sayın Başbakan seni kim yönetmekte, kimler seni uzaktan kumanda etmektedir? Bu zihniyetin asıl yüzünü bilmemize rağmen yine de Türkiye’nin menfaati için Irak tezkeresine onay
vermeyi düşünmekteyiz. Maksadımız Türk devletinin elini güçlendirmektir. Bu hilkat garibesi siyasi zihniyetin defi mutlaka ki sağlanmalıdır.
TÜRK OLMAK SENİ NİÇİN KAŞINDIRIYOR
- 1920’li yıllarda bir işgal komiseri ne demişse Başbakan da benzerini, hatta daha ağırını pervasızca söylemektedir. Başbakan Erdoğan Türklüğe savaş açmıştır. Sayın Başbakan ilkokul çağlarında ‘Andımız’ı okurken, hiç mi kalbin çarpmadı, hiç mi duygulanmadın? ‘Türküm, doğruyum’ derken içten içe Türk olmadığını mı hatırladın? Türklüğe kin ve husumet mi besledin? Söyler misin bize, Türk olmak seni niçin bu kadar kaşındırmaktadır? Türk milletinin gönlü öyle geniştir ki seni bile zirveye taşımıştır. Sen ki mahalle aralarında top oynarken bu millet, seni başbakanlığa çıkarmıştır. Sayın Başbakan ‘Türk’üm’ diyen değil, bizzat sen Türkiye’nin itibarını yerlerde süründürdün. ‘Doğruyum’ diyenler değil, yolsuzluğun dibini sen boyladın. ‘Çalışkanım’ diyenler değil, sen, hısımların, dünürlerin ve çevrendekiler ‘Yan gel Osman bir dönüm bostan’ deyip hüküm sürdünüz. Türklükle uğraşma, Haçlı sevdandan vazgeç. Sayın Başbakan Andımız slogan değil, yemindir. Başbakanın milliyetçilikten bahsetmesi utanmazlık örneğidir. Sayın Başbakan bilmelisin ki sen hakir gördüğün slogan milliyetçisi bile olmazsın.
BAŞÖRTÜSÜ PKK’NIN KILIFI
Eğer senin bir milliyetin varsa, eğer senin bir kimliğin mevcutsa, sana tavsiyemiz sen de onun sloganını at, sen de onunla övün. Yoksa sus, seni ya arif bilsinler ya da adam sansınlar. Sorarım sana Sayın Erdoğan biz ki göğsümüzü gere gere ‘Türk’üz’ diyoruz, peki sen ne diyorsun? Neyinle iftihar ediyorsun? Başörtüsü üzerinden geçinmekle mi avunuyorsun? Bizim başörtüsünden rahatsız olmamız eşyanın tabiatına aykırıdır. Ne var ki Başbakan, başörtüsünü inançlı hanımefendilerin başına takmaktansa PKK’nın ve rezilliklerinin kılıfı yapmıştır. ”