Bahçeli: "Tam anlamıyla aşağılık bir tertip"

Güncelleme Tarihi:

Bahçeli: Tam anlamıyla aşağılık bir tertip
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2012 13:24

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ’12 Eylül 1980 Öncesindeki Bazı Talihsiz Olaylar Üzerinden Milliyetçi-Ülkücü Hareketi Suçlamaya Dönük İftira Kampanyasıyla’ başlıklı yazılı açıklama yaptı.

Bahçeli, "İhtilale giden yıllarda yaşanan vahim komplo ve tezgahlardan dolayı haksız ve yersiz yere hedefe koyulan, olayların zanlısı olarak gösterilmeye çalışılan, bunun sonucunda da mahkumiyetlere ve ölüm cezalarına maruz kalan dava arkadaşlarımızı, aradan geçen 30 yılı aşkın bir süre sonra bir kez daha suçlamaya kalkışmak tam anlamıyla aşağılık bir tertiptir" dedi.

Bahçeli açıklamasında 12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili başlayan hukuki süreçte milliyetçi-ülkücü hareketin zan ve töhmet altına alan kirli ve alçak bir kampanyanın sürekli mesafe aldığını söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu:

"Partimiz ve mensuplarımızı ihtilal şartlarının hazırlayıcısı ve olayların 1 numaralı faili gibi sunan ahlaksız iftiralarda gözle görülür bir artış yaşanmaktadır. Bilhassa geçmişte, Kahramanmaraş ve Çorum’da meydana gelen ve karanlık ellerin provokasyonu olduğu şüphesiz olan hadiseleri, bugünlerde milliyetçi-ülkücü hareket üzerine yıkma çabası kepazelikle bile izah edilemeyecek psikolojik operasyon sürecinin bir parçasıdır. Malum bir medya organın ısrarla manşetten verdiği uydurma ve asılsız haberler tekraren geçmişin acılarını ve kabuk bağlamış yaralarını deşmeye dönük sinsi bir kurnazlık olarak görülmelidir. Bu utanmazlığın ve dava arkadaşlarımızı suçlayan pervasızlığın millet vicdanında karşılık görmeyeceği muhatapları tarafından iyi bilinmelidir."

"TAM ANLAMIYLA AŞAĞILIK BİR TERTİPTİR"

MHP lideri Devlet Bahçeli, 12 Eylül öncesinin şiddet ve vahşet tablosundan dolayı mağdur olan milliyetçi-ülkücü hareketin şerefli mensupları bu müfteriliği asla affetmeyeğini anlattı. Bahçeli, şunları söyledi:

"İhtilale giden yıllarda yaşanan vahim komplo ve tezgahlardan dolayı haksız ve yersiz yere hedefe koyulan, olayların zanlısı olarak gösterilmeye çalışılan, bunun sonucunda da mahkumiyetlere ve ölüm cezalarına maruz kalan dava arkadaşlarımızı, aradan geçen 30 yılı aşkın bir süre sonra bir kez daha suçlamaya kalkışmak tam anlamıyla aşağılık bir tertiptir. 12 Eylül öncesindeki kutuplaşma ve kargaşa nedeniyle herkes cezasını çekmiş ve hukuken aklanmıştır. Darbe döneminin tarafgir ve uzaktan kumandalı mahkemelerinde görev alan, insanlığını kaybetmiş ve darbecilerin dümen suyuna girmiş görevli savcı ve h?kimler, zorlama suç ve uydurma iddialarla dava arkadaşlarımızı zindan ve darağaçlarına sevk etmiştir. Bu itibarla milliyetçi-ülkücü hareketin aziz mensupları adaletsizliğin ve zalimliğin marifetiyle verilen cezaları çekmek zorunda kalmışlardır. Ne var ki, dava arkadaşlarımızı ihtilale neden olan failler olarak bir kez daha gösterme ahlaksızlığı başını kaldırmış durumdadır. Özellikle Kahramanmaraş ve Çorum olaylarıyla ilgili devletin, bilhassa MİT’in elinde ne belge ve bilgi varsa açıklaması haysiyet ve namus meselesi haline gelmiştir. AKP’nin tetikçisi gibi davranan istihbarat teşkilatının, değişik basın ve yayın kuruluşlarına el altından servis yapmaktansa, bunu doğrudan doğruya yerine getirmesi kaçınılmaz bir görevi olarak değerlendirilmelidir."

"KİRLİ BİR İTTİFAKIN REZİLCE KUMPASIDIR"

Bahçeli açıklamasının devamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ’sevk ve idaresi altında’ olduğunu savunduğu, milliyetçi-ülkücü harekete yönelen tahrik ve suçlama sürecinin arkasında MHP’yi etkisizleştirme, itibarsızlaştırma ve sıfırlama çabası olduğunu savundu. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz yılın 27 Nisan’ında başlayan kaset komplosu da bunun bir uzantısı ve tarafları esasen bizce malum olan kirli bir ittifakın rezilce kumpasıdır. Bugüne kadar, partimizi gözden düşürmeye ve marjinalleştirmeye dönük kaset tuzağının vuzuha ermesinde herhangi bir gelişme olmaması, suikastçıların hala ortaya çıkarılamaması, devletin içinde yuvalanmış ve iktidarın yönlendirmesiyle faaliyet gösteren güçlerin varlığını da açıklıkla kanıtlamaktadır."

"MHP BUNUN HESABINI SORMAYA MUKTEDİR VE KARARLIDIR"

MMHP’nin kimin ne yaptığını, hangi ilişki ağlarının tarafı olduğunu ve varlığı üzerinde kimlerin hesap yaptığını net olarak bildiğini belirten Bahçeli, "Başbakan Erdoğan; devletin güvenlik birimlerine MHP’yi takip ettirip, dinlettirecek kadar küçüleceğine, ülkenin yönetiminden sorumlu olduğunu fark etmeli ve kendisine gelmelidir. Aksi halde Milliyetçi Hareket Partisi bunun hesabını sormaya muktedir ve kararlıdır. Yeri geldiği zaman da kaset yapımında ve geçmişin acılarını bugüne tahvil ederek milliyetçi-ülkücü hareketi kuşatma altına almaya çalışanlar mutlaka gerekli dersi alacaklar ve hak ettikleri karşılığı hukuk nezdinde göreceklerdir. Herkes bilmelidir ki, bu zaman çok uzak değildir" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!