Güncelleme Tarihi:
EZAN, BAYRAK, VATAN
“Kurtuluş dönemi verdikleri mücadele ile Türkiye’ye örnek olan, 94 yıl önce ev sahipliği yaptıkları kongreyle Türk milletinin tarihine damga vuran Erzurumlular kucaklaşmamıza vesile olan Allah’a hamd ediyorum. Bar tutan, at binen, cirit atan geçmişinden kopmayan özünden ayrılmayan, adetlerinden sapmayan, sözünden caymayan milli ve manevi değerlerinden taviz vermeyen Erzurumlu kardeşlerimizi selamlıyorum.
Ezanlar susmayacak, bu bayrak düşmeyecek, bu vatan parçalanamayacak. Türk milletinin birliği çöpe atılacak kadar ucuz basit değildir. Dadaşlar bunun teminatıdır. Birliğimizi boğazlamayı aklından geçiren, vicdanı hurdalığa dönmüşler önce cesaretleri varsa Erzurum’un surlarından geçsinler. İşte meydan. Birlik kudret burada Erzurum’dadır. Yeni bir destan yazmak için Dadaşlar hazır ve inançlıdır.
AKP’YE MAHKÛM MUDUR?
Türkiye çaresiz midir? Türkiye AKP’ye mahkum mudur? Türk milleti Başbakana muhtaç mıdır? (Bahçeli’nin bu sorularına katılımcılar ‘Hayır’ yanıtını verdi.) Sorunların çözülmesi için AKP’ye 10 yıl destek veren Erzurumlu kardeşlerim olan bitenleri nereye kadar sineye çekecekler. Birliğin budanmasına ne kadar sabır gösterecekler. Erdoğan’ın etrafında olanların darphane gibi para basarken, garibanlar bir lokma ekmeğe talip. Başbakanın yandaşlarının bir elinin yağda bir eli balda. Halkın şikayetleri arşa vardı. Vatandaşlar AKP’nin tek yönlü ve bir daha dönüşü olmayan biletini kesti. AKP’ye Erzurum’da vurulacak tokat Ankara’dan işitilmeli, Washington’a, Brüksel’e ulaşmalı, Erbil ve Kandil’de taş üstünde taş bırakmamalı.
SANA GEÇMİŞ OLSUN
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı eylemcilerine ayrım yapmadan hukuku hatırlattı, sıra bölücülere gelince yan çizdi. Nevruz günü Diyarbakır’da tek bayrağı dert etmeyen Başbakan’ın şimdilerde herkesi bayrak asmaya çalışması son çırpınışlarıdır. Sayın Başbakan sen Türk milletiyle, milliyetçilikle ve son vatanımızla çoktan yollarını ayırdın. Tavsiyem odur ki, utanman kaldıysa önce pişmanlık göstermeli, af dilemeli özür dilemeli sonra da saygınlığıyla oynadığın bayrağı ağzına almalısın. ‘Sana geçmiş olsun’ siyasetin Teyyo pehlivanı. Erzurum’un Teyyo Pehlivanı Ankara’da. Merak ediyorum,
yarın Dadaşların yüzüne nasıl
bakacaksın? Hangi yalanları palavraları söyleyeceksin.”
Devlet Bahçeli, alandakilere üç kez ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ dedirttikten sonra mitingi tamamladı.
Kürdistan’ı gel de Erzurum’da anlat
SENİN taklitçilikte üzerine yok. Siyasi dolandırıcılıkta rakibin yok. Hiç bir yerde bahsetmediğin şu Kuzey Kürdistan’ı gel de Dadaşların huzurunda bir açıkla da görelim. Sayın Erdoğan bu Kürdistan neresidir? Kuzeyi, güneyi, batısı, doğusu nereye uzanıyor? Erzurum sözde Kuzey Kürdistan’a dahil midir? Gel de bu meydanda Dadaşlara söyle bakalım. Tarihimizin bir döneminde Recep Tayyip Erdoğan diye birisi çıksın, Öcalan canisi denen bir aşağılık teröristle iş birliği yaparak birliğimizi lime lime doğrasın, milli varlığımızı mahvetsin diye bunca asır yaşamadık. Dedelerine layık olamayanların, ecdadına nankörlükte terfi üstüne terfi olan BOP’çuların, zalim yamaklarının bölücü ve parçalayıcı emellerine kurban edilmek için de Türk milleti bu günlere gelmedi. Başbakan Erdoğan’ın arzusu, Türkiye’nin yıkılması, Türk milletinin 36 düşman hisseye, 36 etnik parçaya dağıtılması mıdır? Türk milleti inadına tek yürek, inadına tek bilek olarak başbakanın saymakla bir türlü varamadığı 36 etnik parçaya tamamen kapalı ve yabancıdır.
‘Teyyo Pehlivan’ lakaplı Tayyip İde kimdir
ERZURUM’un Pasinler ilçesinde 1913’te doğan Tayyip İde, adını Teyyo Pehlivan olarak duyurdu. Yalancılığı ve hazır cevaplılığıyla ünlenen Teyyo Pehlivan, hayallerini büyük bir ciddiyetle anlatırdı. 1999’da ölen Teyyo Pehlivan’ın anlattığı hikayelerden biri şöyle: “Bir gün Hasankale belediye otobüsüyle ABD’ye gidiyorum. Bir baktım yolda Demi Moore’un arabasının tekeri patlamış. İndim aşağı, bir dakika sürmedi lastiği tamir ettim. Bunun üzerine Demi, beni yemeğe davet etti. Kıramadım gittim. Demi, teşekkür için yanağımdan öptü. Ben de onu yanaklarından öptüm. Demi, “Bir daha öper misin?” dedi. Neyse ben bir daha öptüm. Demi bana, “Sen Doğulusun bir daha öp bakayım” dedi. İkinci kez öptüğümde Demi, “Seni tanır gibiyim, Erzurumlusun” dedi. Üçüncü öpüşümde Demi, “Vallahi seni tanıdım. Sen Hasankaleli Teyyo Pehlivansın” dedi.