Karayoluyla Isparta'ya gelen Bahçeli, Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Genel seçimlerin Türkiye'nin iç ve dış tehditlerle karşı karşıya kaldığı bir ortamda yapılacağını ve milletin “bu yol kavşağında” yeni bir tercihi ortaya koyacağını ifade eden Bahçeli, “Seçimler, milletimizin kaderinin yeniden belirleneceği, şekilleneceği bir
seçim olacaktır” diye konuştu.
Vatandaşlardan seçimlerde gönüllerinden geçen tercihi ortaya koymalarını isteyen Bahçeli, herhangi bir hile karıştırılmadan, adil, sağlıklı ve güvenli bir seçim yapılabilmesi için siyasi iktidarın olağanüstü gayret ortaya koyması gerektiğini söyledi.
Bahçeli, halkın koalisyonlu yıllardan sonra temel sosyoekonomik sorunlarının çözüme kavuşması özlemini, o dönemde yeni kurulan AK Parti ile gidermeye çalıştığını ve tek başına iktidar olma imkanı tanıdığını kaydetti.
AK Parti'nin ise buna “layık olamadığını” öne süren Bahçeli, iktidarın aradan geçen sürede Türkiye'yi kutuplaşmaya, cepheleşmeye ve çatışma ortamına sürükleyerek, bir gerilim stratejisiyle varlığını devam ettirmek istediğini savundu.
Ekonomide de yeterli performansın ortaya konulamadığını iddia eden Bahçeli, hükümetin milli meselelerde kayıtsız kaldığını, Türkiye'nin bugün kaos, kargaşa, kavga, kutuplaşma ortamına sürüklendiğini söyledi. Bahçeli, “Bütün bunların hiçbirini Sayın Recep Tayyip Erdoğan kabullenmemiştir. Çünkü tek başına iktidar olmanın ne anlama geldiğini, milletin kendisine ne ölçüde destek verdiğini anlamamıştır. Kerameti kendisinde görmüş, büyük bir kibirle, gururla, herkesi aşağılayan ifadelerle, siyaseti argolaştırarak, siyasi kültürü yozlaştırarak, Türk milletinin sahip olduğu milli ve manevi değerleri tahrip ederek, ülkeyi yönetmeye gayret göstermiştir” dedi.
“İHANET DÖNEMİ”Başbakan Erdoğan'ın üçüncü dönem iktidar olma talebini “ustalık dönemi” diye nitelendirdiğini ve halktan yeniden oy istediğini anlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ortaya konulan politikaları hangi partiden olursak olalım objektif bir vicdan muhasebesi yaptığımızda, Sayın Başbakan'ın çıraklık dönemi gaflete, kalfalık dönemi delalete ve ustalık dönemi için arzuladığı üçüncü iktidar dönemi ise, Allah muhafaza, ihanete talip olan bir çizgi ortaya koymaktadır. Çünkü Sayın Başbakan, üçüncü dönem olarak milletimizin huzuruna gelip, sosyal ve ekonomik meselelerle nasıl başedeceğini, Türkiye'nin temel sorunlarını nasıl çözeceğini ifade edeceği yerde, milletimize tek bir vaatle gelmektedir. O da 12 Haziran seçimlerinde kendisine tekrar iktidar olmak talebini ortaya koyarken yeni bir Türkiye'yi yeni bir anayasayla şekillendireceğini ifade etmektedir.”
Başbakan Erdoğan'ın, yeni anayasayı millete tam olarak anlatması gerektiğini kaydeden Bahçeli, halkın yeni anayasayı yorumlayarak bir tercih ortaya koyabileceğini söyledi.
Bunun yapılmadığını ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
“(Yeni Anayasa Platformu) diyorsun. Bir takım sözde araştırma enstitülerini devreye koyuyorsun. TESEV denen vakfı yine gündeme taşıyorsun. TÜSİAD'dan destek istiyorsun. Onların ortaya koymuş olduğu ileri demokrasi veya özgürlük kavramlarının içindeki gizli gündemleri tartışmaya açıyorsun. Fakat bu gizli gündemlerden kendin ne istiyorsun onu ifade etmeye bir türlü yanaşmıyorsun. Şimdi sabahtan akşama yandaş medyada boy gösteriyorsun. Isparta'dan sesleniyorum: Sayın Başbakan, nasıl bir anayasa istiyorsun? O yandaş gazetelerin hepsinin bütün sayfalarını buna ayırsan ve desen ki 'Aziz milletim, anayasayı şu şekilde yazacağım. Şeklini size sunuyorum. Okuyun, anlayın, tartışın. Eğer kabul ediyorsanız, 12 Haziran'da bana söz verin' deyip altına da 'Recep Tayyip Erdoğan, namus sözüdür' diye de imza atın.”
Başbakan Erdoğan'ın bunları yapmak yerine “değişik yöntemlerle vatandaşı kandırmaya çalıştığını” savunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İktidar olduktan sonra 'Okyanus ötesi', Avrupa Birliği dayatmaları, PKK talepleri, Demokratik Toplum Kongresi kararları, Abant toplantıları veya yeni anayasa platformlarında şekillendirdiğiniz Türkiye'yi demokratik özekliğe, federasyona ve nihayetinde bölünmeye götürecek ihanet yolunu niye anlatmıyorsun? Sayın Başbakan yine gizli gündemlerle kiminle, ne şekilde pazarlık yapmışsa, onlara teslimiyetle milletin önüne çıkıyor. Şimdi sözde aydınlarla yandaş televizyonun imkanını kullanıyor. Bunu yaparken de kendisinin hangi makamda olduğunu, hangi sorumluluğu taşıdığını unutturmaya çalışıyor. Hakkari'ye gitmiş, her yanı sivil güvenlik mensuplarını doldurmuş, bir iki tane aşiret mensubunu koydurmuş, sözde miting yapıyor ve Sayın Başbakan diyor ki, 'Bugün zorla kepenkler kapatıldı. Onların kim olduğunu biz biliyoruz'. Kepenklerin açık tutulması için Başbakan olduğunu ve Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü koruma, güvenliğini sağlama görevini unutan bir insan olarak konuşuyor.”
ERDOĞAN'IN DEMİREL'E YÖNELİK SÖZLERİBaşbakan Erdoğan'ın, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yönelik sözlerini de eleştiren Bahçeli, Erdoğan'ın ülkeye hizmet edenleri “aşağıladığını” ileri sürdü.
“Utanmadan aşağılıyorsun, var olan hizmeti niye anmıyorsun?” diye soran Bahçeli, “Başbakan kendisinden evvel bir tarihi, kendisinden evvel hizmeti, kendisinden evvel var olan bu millet değerlerini hep inkar ediyor, ne varsa ne yoksa Recep Tayyip Erdoğan'dan, kendisinden başlatmaya çalışıyor. İktidardan düştüğün zaman nasıl rezalet içinde olacağını, eğer bu ülkeden kaçmazsan bu millet görecek” dedi.
Konuşmasında, ekonomik duruma da değinen Bahçeli, ülkede işsiz sayısının 6 milyona, yoksul sayısının ise 13 milyona ulaştığını söyledi. Asayiş konusunda da sıkıntılar yaşandığını savunan Bahçeli, “Türkiye'de hala bazı kamuoyu araştırmaları yüzde 40 ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidar olacağını söylüyorsa, bu özel olarak yönlendirilmiş, AKP'den beslenen kamuoyu araştırmalarıdır” diye konuştu.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer Türkiye'nin gerçeği yüzde 40 ile Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarı ise, her tarafın güllük gülistanlık olması, herkesin bir elinin yağda, bir elinin balda olması gerekir. Bu gerçekler sadece hanedanlarda, yandaşlarda var. Sadece Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yöneticilerinde var. AKP'ye oy vermiş vatandaşlarımız ise hala yoksulluk, işsizlik içinde. Hala Adalet ve Kalkınma Partisi'ni başarılı gösterip ve yüzde 40 ve üzeriyle iktidar olacağını söylemek, olsa olsa bunların beslemeleriyle kamuoyu oluşturmaktır.”
Bahçeli, MHP'nin insan odaklı üretim ekonomisiyle istihdam yaratmayı, en az yüzde 7'lik kalkınma hızını yakalamayı, her yıl 700 bin kişiye iş imkanı yaratmayı amaçladığını anlattı.
Başbakan Erdoğan'ın halkın arasına girmediğini ve sorunları görmezden geldiğini savunan Bahçeli, şöyle konuştu:
“Sayın Başbakan, hep havadasın. Seni halk görmüyor. Halkın üzerinde değil, halkın arasına gir. Gerçeği bilmiyorsun, gerçeği yaşamıyorsun. Geçmişte altı delik ayakkabı giydiğini söylüyorsun, fukaralığı istismar ediyorsun, yoksulluğu sömürüyorsun. Aradan geçen 9 yılda nasıl servete kavuştuğunun hesabını vermekten de kaçınıyorsun. 12 Haziran karar günüdür. Bu yıpranmış, yorulmuş, tükenmiş, çıldırmış ve çılgın projeler peşinde koşan Adalet ve Kalkınma Partisi'ne öncelikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren vatandaşlarımız ders vermelidir.”
Devlet Bahçeli, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla yardım gören vatandaşlara utanmamaları çağrısında bulunarak, “O paket sizin hakkınızdır, helalinizdir. 'Niye geç kaldınız, öbür ayınkini niye getirmediniz?' diyerek azarlayın. Bu paketler helaldir. Bunu çocuklarınızla neşeyle yiyin, için. Sakın ola AKP'ye mecbur kalmayın. Alın paketi, vurun tokadı gitsin” dedi.
MHP'nin “Hilal Kart” projesini de tanıtan Bahçeli, “Biz sizleri karşılıksız, ölesiye seviyoruz. Siz de bizi seviyorsunuz. Ama seçim günü biraz yandan bakıyorsunuz” diye sitem etti.