Güncelleme Tarihi:
AK Parti zihniyetinin 13 yıldır iş başında olduğunu söyleyen Bahçeli, "Yaptıklarını yaptılar. Yapamadıklarını harabeye çevirdiler. Dağılmadık yapı, kırılmadık gönül, incinmedik yürek bırakmadılar. 3 Kasım 2002’de Adalet ve Kalkınma adıyla iş başına geldiler. Partilerini adını taşıyan adaletin durumuna hepiniz şahitsiniz. 13 yılda adalet ile rezalet yer değiştirmiştir. Çürüme ile kokuşma ayyuka çıkmıştır. Ne çocuklarımızın girdiği sınavlara güvenimiz kalmıştır. Ne de polislerimizin okuduğu okullardan eser kalmış. Ne memur alımlarında hakkaniyet gözetilmiştir, ne de hak hukuk ve helal kazanca riayet edilmiştir. Devir haram yiyenlerin devridir. Devir ayakkabı kutularına Amasyalı masumun nafakasını koyan vicdansızların devridir. Namuslu olmak kenardadır. Şerefli ve onurlu duruşu rafa kaldırılmıştır" dedi.
ÖNCE SARAYDA ŞEREF DERSİ VERSİN
Başbakan Davutoğlu’nun dün Isparta’da konuşarak kendilerine verip veriştirdiğini söyleyen Bahçeli, "Öğrendim ki bize şeref ve ahlak dersi verecekmiş. Hikmet öğretecekmiş. Vay zavallı vay, şeref kim siz kimsiniz. Ahlak kim siz kimsiniz. Hikmeti kim kaybetmiş de siz bulacaksınız. Davutoğlu şeref konusunda allame ise, önce sarayda özel ders vermeye başlamalıdır. Ahlaklı olmanın şuurundaysa evvela etrafındaki rüşvet, ihanet, yolsuzluk çetelerine söz geçirmeyi, onları doğru yola getirmeyi denemelidir. Hamd olsun biz şeref üstüne ettiğimiz yeminleri çiğnemedik. Biz ahlak ve namus üzerine bina ettiğimiz ilkelerimizi bozmadık. Biz verdiğimiz sözlerden caymadık. Dün söylediğimizi bu gün yalanlamadık" diye konuştu.
DAVUTOĞLU ŞEREFİ BİLİYORSA 17-25 ERDOĞAN’A ÖĞRETSİN
Neye inandılarsa onu söylediklerini dile getiren Bahçeli, "PKK ile pazarlık yapıyorsunuz dediğimizde şeref bahsine girenlere aldanmadık. Bize şerefsiz diyenlerin kısa zaman içinde şerefsizlik çukuruna düşmelerini de ibretle izledik. Davutoğlu bilmiyorsan sana söyleyeyim. Biz Türk milletinin sinesinden doğmuş, Türk tarihinden cesaret bulmuş, Türk İslam ruhunu ülkü edinmiş Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Bizde teröristle sevdalanmış bulunmaz. Bizim aramızda Kandil’deki cinayet örgütüyle telefon irtibatı kurup, Türk Silahlı Kuvvetleri operasyon yapacak tedbir alın diyen işbirlikçiler de olmaz. Davutoğlu şerefi biliyorsa 17-25 Erdoğan’a öğretsin. Namuslu olmayı biliyorsa, vatan topraklarını bırakıp kaçanlara anlatsın. Bu şahsiyet milliyetçiliği öğretmeye kalktı, fındık kurdu oldu. Şerefi öğretmeye kalkışmasıyla da ne olacağını herkes yakında görecektir. Davutoğlu bir siyasetçinin şerefinin vatan toprağının her köşesine adım adım atmasıyla ölçüldüğünü söylemiştir. Bu yeni şeref tanımı litaretüre girmeye şimdiden adaydır. Bizim böyle bir tanım içerisinde kendimizi dışarı da görme durumumuz yoktur. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi vatanın her yerindedir. Tarlalardayız, fabrikalardayız, meydanlardayız, caddelerdeyiz, salonlardayız, üniversitelerdeyiz. Yüreklerde, gönüllerde, fikirlerde dualardayız" dedi.
Türkiye’nin her köşesinde, her dağında, taşında, ovasında her hanesinde her insanın gönlünde olduklarını dile getiren Bahçeli, "Davutoğlu yine diyor ki ‘Türkiye’nin her meydanına gitsinler. Halkla buluşsunlar ondan sonra milliyetçilik taslasınlar. Anlaşılan Başbakan sarayda aklını ve şuurunu iyice tüketmiştir. Amasya’da halkımız yok mu? Amasyalılar buluştuğumuz bu meydan değere layık değim mi? Davutoğlu bize ne söylemeye çalışıyorsun. Dilinin altında neler saklıyorsun? ‘Tunceli’ye gidemezsiniz’ dedi, gittik mi. Tunç yürekli kardeşlerimizle buluştuk mu? Davutoğlu, şahsıma meydan okumuştu layığını buldu. Yüzü kapkara kesildi mi? İstediğimiz zaman istediğimiz yerde oluruz. Aziz vatandaşlarımızla her zeminde kucaklaşırız. Kimseden izin alacak halimiz yoktur. Kimseye şirinlik yapacak kendimizi beğendirecek halimizde olmayacaktır. Başbakan Kandil’e gitsin, İmralı’da muhabbete dalsın, Oslo’da zillete batsın, teröristlerle rezalete ortak olsun, Barzani ile sıra gecelerinde kendinden geçsin. Hediye ayakkabıları iadede gösterdiği titizliği, kutulara istiflenen haram paraları ortaya çıktığında hiç aklına getirmeyen başbakan başka kapılarda gezsin" dedi. MHP lideri Bahçeli şöyle konuştu:
BİZİM ÖN İSMİMİZ ŞEREFSE, SOY İSMİMİZ NAMUSTUR
"Kendine başka meşkaleler bulsun. Biz Amasyalılarla birlikteyiz, Amasya’nın huzurundayız. Hele ki bizim milliyetçiliğimizi ağzına almaya Davutoğlu’nun seviye, birikim ve sicili yetmeyecektir. Bizim milliyetçiliğimizi konuşmaya Davutoğlu’nun bilgi ve zihniyeti kafi gelmeyecektir. Bize şeref dersi vermek Davutoğlu’nun harcı değildir. Bize şereften bahsetmek şeref mağluplarının şeref kaçkınlarının haddi değildir. Bizim ön ismimiz şeref ise soy ismimiz namustur. Şimdi Davutoğlu söylesin. Şu sorularıma yüreklice cevap versin. PKK ile Türkiye’yi paylaşmak, çözülmeyi milli birlik projesi olarak yutturmak şerefli olmanın neresinde yazılıdır. Teröristlerle pazarlık yapmak, PKK’ye söz ve vaat vermek şerefli olmakla nasıl izah edilecektir. Türklüğe düşmanlık yapmak, Amasya’nın emanetlerine yüz çevirmek nasıl bir şeref anlayışıdır. İslam’la kandırmak Allah’ın yüce kitabını siyasete malzeme yapmak hangi şerefin sonucudur. Davutoğlu, gel bu şeref meselesini bir kenara koy. Gel 17-25 Erdoğan gibi altından kalkamayacağın yükü omuzlama. Çünkü siz ve zihniyetiniz şerefe en ağır operasyonu yıllardır yaptınız. Çünkü siz şerefsizliğin markası oldunuz. Bize milliyetçilik öğretecekmiş Almanya’da demiştim yine diyorum. Fındık kurdundan, bozkurt olmaz. Davutoğlu, geçmiş olsun sana, sen şeref ve milliyetçilik trenini uzun zaman önce kaçırdın."
AKP hükümetinin hukuk skandallarına da değinen Devlet Bahçeli, "AKP saltanatının adaletinde bir gün önce vatan kahramanısın ertesi gün hain. Bir gün önce darbecisin ertesi gün mazlum. Bir gün önce el öpülen ziyaretine giden yüce din alimisin ertesi gün AKP’ye rakip paralel örgütün gizli şefisin. Bir gün önce mübarek bir Allah dostunuz dillerinde övgüleri bitmeyen. Bir gün sonra Erdoğan’ın işine gelmediği anda maazallah oluyorsun hoca görünümlü şaklaban. Yeri gelir dün övülenler el üstünde tutulanlar milli güvenlik siyaset belgesine legal görünümlü illegal örgütler olarak yazılırlar. Türkiye’de şu anda gerçekleşenlerden ibret alınız. Bilesiniz ki aynıları yarın sizin de başınıza gelebilecektir. Bu günkü inanç istismarcılarının sizi de şaklaban, şartlatan iş birlikçi paralelci ve hain olarak suçlamaları yakındır. Gelin bu korku ile yaşamayın" dedi.