Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat' adı ile planladıkları açık hava toplantılarının sonuncusunu olan ve Ankara’da düzenledikleri 'Türkiye' adındaki mitingte konuştu. Bahçeli, "Milli değerlerimiz, iktidarın sevk ve idaresiyle saldırıya ve operasyona maruz kalırken atalet içinde kalamazdık, hareketsiz duramazdık. Tehditlerin arttığı ve yaygınlaştığı bir dönemde egemenliğin yegane sahibi aziz milletimize gittik, düşünce ve kaygılarımızı korkusuzca paylaştık. Sorunları kenardan izlemeyi, bir şey yokmuş gibi davranmayı hiç aklımızdan geçirmedik. En doğrusunun Türk milletiyle buluşmak olduğuna inandığımızdan adımlarımızı hep bu yönde attık, kararlarımızı hep bu yönde verdik. Geriye dönüp bakıldığında endişelerimizde ne kadar haklı, teşhislerimizde ne derece isabetli olduğumuz mutlaka ki takdir ve itiraf edilecektir" dedi.
MHP'NİN ANKARA MİTİNGİNDEN RENKLİ KARELER
"HER İŞBİRLİKÇİLİKTEN MEDET UMMAKTADIR"
"Başbakan Türk milletinden memnuniyetsizdir" diyen Bahçeli şunları söyledi:
"Siyasi geçmişinde bu hazımsızlığın, bu sinsiliğin, bu husumetin türlü örnekleri vardır. Aynı zamanda Türk milletine kin ve öfke kusmasının gerisinde milliyetinde yaşadığı derin açmazlar ve çelişkiler bulunmaktadır. Üstelik vesayeti altında bulunduğu yabancılara peşin peşin verdiği sözlerin gereğini yapmaktadır. Başbakan küresel mihrakların gözüne girmek, takdir toplamak, övülmek için her taklayı atmakta, her işbirlikçilikten medet ummaktadır. Türk milletinin vermediği bir yetkiyle, yani BOP’a Eşbaşkan olmakla övünmesi bundandır."
"YARALARI TEDAVİ ETMEK YERİNE KAŞIMAKTADIR"
Başbakan Erdoğan’ın Türk milletini takatsiz, kimliksiz ve ezilmiş kalıntıya çevirmeyi hedeflediğini belirten Bahçeli, "Bebek katiliyle yürüttüğü müzakereler bu hedefin yalnızca bir safhası, bir bölümü ve bir kısmıdır. Başbakan yaraları tedavi etmek yerine kaşımakta ve kanatmaktadır. Yeni korku ve kutuplaşma zeminleri yaratmaktadır. Belleklerden silinmeyecek, akıllardan çıkmayacak, dünya durdukça hatırlanacak ve ihanetten başka izahı olmayacak kasti yanlışların içindedir. Başbakan devletin başından TC’yi, milletin başından da Türklüğü almaya ve gasp etmeye cüret etmektedir. Biliyorum, TC’yi tabelalardan sökmek hepinizin sinirlerini germiş, öfkenizi kabartmıştır. Biliyorum, bayrağı kale direklerinden indirmek hepinizi aşırı ölçüde germiş ve içinizi sızlatmıştır. Biliyorum, "Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünü her taraftan kaldırmak hepinizin bağrını delmiş, ağrınıza gitmiştir. Ama bunların hepsi Başbakan’ın eseridir. Bankalar ve valilikler yetmezmiş gibi, Devlet Madalya ve Nişan Yönetmeliği’nden Atatürk’ü ve TC’yi çıkarma cürümünün tarafı bu Başbakan’dır. Diyarbakır’da paslanmış ve eskimiş diyerek vinçlerle ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazılı tabelayı kaynakla kesme haysiyetsizliği bu Başbakan’ın son icraatıdır" dedi.
"CİNSEL SALDIRI SUÇLARINDA SON 5 YILDA YÜZDE 30 ARTIŞ MEYDANA GELDİ"
Bahçeli, "AKP iktidarı; kadına yönelik şiddetin ve boşanmaların had safhaya vardığı kara bir dönem olarak şimdiden tarihe geçmiştir. 2002’den bu yana Türkiye’de boşanmaların oranı yüzde 24 yükselmiştir. Cinsel saldırı suçlarında son beş yılda yüzde 30 artış meydana gelmiştir. Kadın cinayetleri son yedi yılda yüzde bin 400 artmış ve AKP iktidarında beş bine yakın kadın maalesef hunharca katledilmiştir. AKP iktidara gelmeden iki yıl önce doğan çocukların onbinlercesi bugün uyuşturucu müptelası, suç örgütlerinin kucağındadır. Köprü altları kimsesizlerle doludur. Türkiye’de bir yılda 105’i doğrudan, 260’ı dolaylı olmak üzere toplam 365 kişi uyuşturucu madde kullanımından hayatını kaybetmiştir. Uyuşturucu kullanımı yüzünden ölenlerin en küçüğü 13, en büyüğü ise 79 yaşındadır. Bunların hepsi rezalet ve AKP’nin kabarık suç dosyasından bazılarıdır. Bunların hepsi sözüm ona muhafazakar demokratlıktan dem vuran Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar yıllarında vuku bulmuştur" diye konuştu.
"BAŞBAKAN GEZİ PARKI’NIN ACISINI ÇIKARMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPMAKTADIR"
Bahçeli, "Muhafazakar demokratlıkla övünen Başbakan siyasi ahlakını ve insafını devretmiş, hoşgörüsünü ve sağduyusunu yitirmiş, böylece gençlerden intikam almaya girişmiştir. Her yurt dışı seyahati öncesi Türkiye’yi tartışmalara boğmak Başbakan’ın adet ve alışkanlığı olmuştur. Başbakan Gezi Parkı’nın acısını çıkarmak için her şeyi yapmaktadır. Tencere-tava çalanlardan hıncını almak, demokratik tepkileri sindirmek için her suçlamadan fayda beklemektedir. Başbakan’ın gözünü hırs bürümüştür. Bu şahıs, milletimizin birbirini gammazlaması için hiçbir vicdana sığmayan tezgahların mimarlığına soyunmuştur. Özel hayatları, konut dokunulmazlığını, kişisel hak ve hürriyetleri ihlal etmiş, herkesi belli bir kalıba sokmaya yeltenmiştir. Başbakan Erdoğan ölçüyü kaçırmış, oto kontrolü kaybetmiştir. Başbakan’a göre herkes şüpheli, herkes güvenilmez ve herkes suça meyillidir. Millete hizmetkar olduğunu söyleyen müzakereci Başbakan, diktatör kesilmiş, iyice ceberutlaşmıştır. Ancak Türk gençliği AKP’nin ipini çekecek, sandığı kafasına geçirecektir. Türk gençliği iktidarı geldiği gibi gönderecektir. Bunu yapmak genç kardeşim için artık milli bir görev olmuştur. Gezi olayları da dahil olmak üzere, hiçbir dönemde bu kadar aşağılanmayan Türk gençliği Başbakan’ın işini bitirecektir. Diyorum ki, gençlik millet elele, haydi iktidara güle güle. Herkesle kavgalı ve nizalı olan bu zihniyetten hesap sormak Milliyetçi Hareket’in boynunun borcudur" dedi.
"TÜRKİYE’Yİ YIKMADAN, SANDIKTA YIKILMALIDIR"
"Artık yeter, şimdi söz senin Türkiyem" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Mayasında leke bulunan bugünkü iktidar Türkiye’yi yıkmadan, sandıkta yıkılmalıdır. AKP Türk milletini yok etmeden sandıkla siyaset çöplüğüne yollanmalıdır. Sizlere inanıyor, varlık ve birlik yolunda hepinize üstün başarılar diliyorum. Hepinizi bir kez daha sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Türkiye ve Türk milletinin bağımsızlığı, vatanın selameti uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimize, muhterem ecdadımıza, yarın vefatının 75. seneyi devriyesini anacağımız devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’e, tüm milliyetçi kahramanlara ve Başbuğumuz Türkeş Bey’e Yüce Allah’tan rahmet diliyorum."