Bahçeli, Erdoğan'a yüklendi

Güncelleme Tarihi:

Bahçeli, Erdoğana yüklendi
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2008 07:54

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Irak'ın kuzeyine yapılan askeri müdahalenin Anayasal meşruiyetinin kaynağı ve temelinin, TBMM'nin verdiği izin ve yetki olduğunu belirterek, “Bu yetki, Hükümete verilmiştir, terörle mücadelede siyasi sorumluluk hükümete aittir. Bu konuda TBMM'ye hesap verecek olan da hükümettir” dedi.

Haberin Devamı

GRUP TOPLANTISINDAN KARELER...

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Bahçeli, “Türkiye'nin küresel dayatmalara maruz kaldığı, teslimiyetin diplomatik başarı olarak takdim edildiği, milletin bekasını doğrudan ilgilendiren vahim gelişmelerin yaşandığı karanlık bir dönemin kamuoyunun gözü önünde gerçekleştiğini” söyledi.

Bahçeli, İstiklal Marşı'nın kabulünün 87. yıldönümünü gururla kutladıklarını ifade ederek, “Maarif vekili Hamdullah Suphi Bey'in yüksek hitabıyla ve Meclis üyelerinin ayakta alkışlarıyla kabul edilen İstiklal Marşımızın, Türk kahramanlığının mısralara işlenmiş bir diriliş abidesi ve muhteşem bir mücadelenin edebi bir vesikasıdır” dedi.                    

Henüz Milli Mücadelenin devam ettiği bir tarihte kaleme alınan ve Türk varlığı yaşadıkça yaşayacak olan bu kutlu eserin, milletin tüm dünyaya ilan ettiği bağımsızlığının manzum bir beyannamesi olduğunu belirterek, Türk milletinin ruhunu heyecanını, inancını, kararlılığını ve vatan sevgisini en anlamlı ve vurgulu ifadelerle dile getiren İstiklal Marşı'nın, Cumhuriyetle birlikte Türkiye'nin yükselme ruhunu temsil ettiğini bildirdi.

Haberin Devamı

Bugün yaşanan vahim gelişmelerin de vatan şairi Mehmet Akif'e ilham veren günlerle benzerlikler göstermeye başladığını, İstiklal Marşı'nın yazıldığı yılların ve mısraların anlamının daha da önem kazandığını vurgulayan Bahçeli, “Bugün de başka yönleri ile büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkan emperyalizme karşı, çare arayan milletimizin bundan 87 yıl önce muhtaç olduğu kutlu mesajlar, bir şiirden ötesine nüfuz edebilenler için İstiklal Marşımızın derin anlamında saklıdır” dedi.

Bahçeli, tarihin her döneminde olduğu gibi, bugün de yurduna alçakları uğratmamak uğruna göğüslerini siper eden bütün şehitleri, kahramanları ve bir fazilet timsali olan Mehmet Akif'e en derin şükran hisleriyle rahmet dilediğini söyledi.

“5 KASIM SÜRECİ...”

Türkiye'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bilinçli ve maksatlı olarak başlattığı bir sürecin sancıları ve sarsıntılarının yaşandığı çok tehlikeli bir dönemden geçtiğini öne süren Bahçeli, bu sürecin 5 Kasım 2007 tarihinde Beyaz Saray'da yapılan Bush-Erdoğan görüşmesiyle harekete geçirilerek hayatiyet kazandığını kaydetti.

Haberin Devamı

Bahçeli, 5 Kasım sürecinin, 17 haftalık süre içinde, somut gelişmelerle şekillendiğini, niyetler ve hedeflerin bütün unsurlarıyla ortaya çıktığını ifade ederek, şöyle konuştu:

“MHP, Washington zirvesinde kararlaştırılan bu sürecin Türkiye'yi çok tehlikeli bir yola sürükleyeceğini ilk günden doğru tespit etmiş ve bugüne kadar her vesileyle bu konuda AKP Hükümetini uyarmıştır. Ancak, bu uyarılarımız maalesef karşılık bulmamıştır. Gafleti kendisine rehber edinen Başbakan Erdoğan, Beyaz Saray'da verdiği sözlere uygun olarak bu süreci adım adım ilerletmiştir. Bunun sonucu bugün gelinen noktada 5 Kasım süreci, Türkiye'nin geleceğini tehdit eden siyasi bir senaryonun ve sinsi bir siyasi oyunun hayata geçirilmesinin temel aracı ve yol haritası haline gelmiştir.”

Haberin Devamı

MHP Genel Başkanı Bahçeli, bugün, terör destekli etnik bölücülüğün sosyal ve siyasi bünyeyi bir kanser gibi sardığını, bu tablonun herkesi derin bir endişeye sevk ettiğini savunarak, çok yönlü baskı, dayatma ve saldırılara maruz kalan Türkiye'nin hain bir oyunun hedefi haline getirildiğini söyledi.

Bu sürecin etkisiyle Türkiye'nin tarihi bir kavşak noktasına doğru hızla yol aldığını belirten Bahçeli, “Bu sürecin önünün kesilememesi halinde, korkarız ki Türkiye sonuçları tahmin edilemeyecek kadar ağır bir iç çatışma ortamına sürüklenecek ve Türk milletinin bin yıllık kardeşlik hukuku ateşe atılacaktır. Bunun en büyük sorumlusu da bizzat Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti olacaktır” dedi.

Haberin Devamı

ASKERİ HAREKAT VE ABD'NİN ROLÜ...

Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyine yaptığı askeri müdahalede, ABD'nin etkisi ve bağlantısı konusundaki görüşlerini de aktaran Bahçeli, şöyle devam etti:

“Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine yuvalanan teröre karşı askeri müdahaleyi 5 Kasım Beyaz Saray zirvesi sonrası fiiliyata geçirebildiği tartışma götürmez bir vakıadır. ABD'nin bu konuda verdiği siyasi ve istihbarat desteği ile askeri müdahale arasında bizzat resmi makamlar tarafından bir bağ kurulduğu da ortadadır. Son beş yıldır bu bölgeden yapılan terör saldırıları karşısında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanarak askeri müdahalede bulunmayan Türkiye, bu imkanı ancak ABD'nin buna izin vermesiyle 2007 yılı sonunda bulmuştur. Bugüne kadar yapılan beş hava harekatı ile son kara harekatında ABD'nin sağladığı istihbarat desteğinin önemli rol oynadığı resmi açıklamalarla teyit edilmiştir.

Haberin Devamı

ABD'nin kara harekatının ilk günlerinden başlayarak bunun kısa kesilmesini ve süre ve kapsam bakımından sınırlı bir müdahalenin ötesine geçmemesini istediğine Türk milleti şahittir. ABD Başkanı Bush ve Savunma Bakanı, bu konudaki taleplerini Türkiye'ye iletirken diplomatik kanalları ve sessiz diplomasiyi bilinçli olarak seçmemiştir. Taleplerini kamuoyu önünde yüksek sesle ve kaba ifadelerle dile getirerek aleni baskı uygulamışlardır. Bunun aksini iddia etmek mümkün değildir. Her şey Türk kamuoyunun gözleri önünde cereyan etmiştir.”

“TBMM'YE KARŞI BAKANLAR KURULU SORUMLUDUR”

Bahçeli, ABD yetkililerinin bu konudaki beyanları karşısında, Başbakan Erdoğan'ın sesini çıkardığını hatırlayanın bulunmadığını ifade ederek, “Irak'ın kuzeyine askeri müdahalenin Anayasal meşruiyetinin kaynağı ve temeli, TBMM'nin bu konuda 17 Ekim 2007 tarihinde verdiği izin ve yetkidir. Bu yetki, Hükümete verilmiştir. Terörle mücadelede siyasi sorumluluk Hükümete aittir. TBMM'nin muhatabı Hükümettir. Anayasamızın 117. maddesi uyarınca, milli güvenliğin sağlanmasından TBMM'ye karşı Bakanlar Kurulu sorumludur” diye konuştu.

TBMM'nin, sınır ötesi harekat ve müdahalenin sınırını, kapsamını, miktarını ve zamanının belirlenmesini Hükümete bıraktığını hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti:

“Sınır ötesi askeri harekat konusunda Meclisin verdiği izin ve yetkinin fiiliyatta kullanılış biçimini belirleyen, hükümetin bu konuda askeri makamlarımıza verdiği siyasi direktiftir. TSK, askeri harekattan beklenen siyasi amaçlar hakkında hükümetin kendilerine verdiği siyasi direktifle çizilen sınırlı çerçeve içinde belirlenen askeri hedeflere yönelik görevleri bugüne kadar başarıyla icra etmiştir. Hükümet bu konuda sınırlı bir siyasi çerçeve çizdiyse, askeri harekatın hedeflerinin de buna uygun olarak sınırlı kalması doğaldır. Bu noktadaki siyasi sorumluluk da hükümete aittir. Bu konuda TBMM'ye hesap verecek olan da hükümettir. Son kara harekatı etrafında süregelen siyasi tartışmaların bu çerçevede değerlendirilmesi, herkes için önem taşımaktadır.”

“BAŞBAKAN UCUZ KAHRAMANLIK YAPIYOR”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, 9 Martta İzmir'de partisinin kadın kolları toplantısında yaptığı konuşmada son kara harekatıyla ilgili tartışmalara değinirken, “ucuz kahramanlık yaptığını ve muhalefete güya meydan okuduğunu” söyledi.

Erdoğan'ın “daha önce iktidar olan muhalefet partilerinin neden Kandil Dağına gidip terörü bitirmediklerini” sorduğunu ifade eden Bahçeli, MHP'nin de içinde yar aldığı 57. Hükümet döneminde terörle mücadelede yapılan çalışmaları anlattı.

Bahçeli, Kasım 2002'de, AK Parti hükümetine terörün bitme noktasına geldiği bir Türkiye teslim etiklerini ifade ederek, “PKK terör örgütünün Kuzey Irak'ta güç kazanması ve organizasyonda değişiklikler yapması, 2003 yılında ve AKP iktidarı döneminde gerçekleşmiştir. Kandil'in ihanet merkezi olarak etkin hale gelmesi ve Irak'ın kuzeyindeki terör saldırılarının tırmanması, yine AKP iktidarı dönemine rastlamıştır. (Kandil Dağının yerini mi bilmiyordunuz) gibi basit söylemlerle ucuz polemik peşinde koşan Başbakana tavsiyemiz, bu tartışılmaz ve inkar edilemez gerçekleri unutmaması ve karanlık ve lekeli terör sicilinin ucuz nümayişler yapmakla temizlenemeyeceğini idrak etmesidir” diye konuştu.

“PKK'NIN UZANTISI DTP...”

Başbakan Erdoğan'ın, “etnik bölücülüğün siyasi gündemine sahip çıktığını ve PKK'nın siyasi projesinin hayata geçirilmesinin zeminini hazırlamak için bir seferberlik başlattığını” öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Askeri harekatın sınırlı ve ölçülü olmasını savunanlarla, siyasi çözüm çığırtkanlığı yapanların aynı çevreler olması, bu konudaki niyetlere ışık tutmaya tek başına yetecektir. Bu çevrelerin Meclis bünyesinde mutabakattan kastettiğinin AKP ile PKK'nın uzantısı DTP arasındaki görüş birliği olduğu anlaşılmaktadır.

PKK patentli bu ihanet projeleri Meclis zeminine taşınırsa, bütün milletvekilleri, vatan, millet, devlet ve bayrak anlayışlarını gösterecek bir tutum benimseyecek ve Türk milletinin ve tarihin huzuruna çıkacaktır. Ancak, bu konuda bildiğimiz somut bir gerçek bulunmaktadır. Bu da Başbakan Erdoğan'ın zihninin bulanık olduğunu gösteren işaretlerin artması ve bu konuda anlamlı bir suskunluk içine girmiş olmasıdır. 'Kuzey Irak'a kara harekatının ABD baskısıyla erken bitirildiğini ispat ederseniz siyaseti bırakırım' diyerek ucuz kahramanlık yapan Sayın Başbakana buradan şunu hatırlatmak isterim ki terör örgütüne teslim olmak anlamını taşıyan siyasi hesaplar içinde bulunmadığını açıkça söyleyecek cesareti ve niyeti olmayan bir Başbakanın, demokratik ülkelerde siyaset sahnesinde bir dakika dahi kalmaya hakkı ve yüzü yoktur. Dürüst ve namuslu siyasetten anlaşılan budur, siyaseti dürüst ve namuslu olarak yapanlardan beklenen de budur. Sayın Başbakanın bu tanıma girip girmediğinin takdirini de elbette büyük Türk Milleti yapacaktır.”

“DTP TAHRİKLERE HIZ VERDİ”

MHP Lideri Bahçeli, DTP'nin son dönemde tahriklere hız verdiğini, İrlanda'dan Bask'a, Bulgaristan'dan İtalya'ya, Irak'ın kuzeyinden Kosova'ya kadar çok geniş bir yelpazeye yayılan örneklerden hareketle, Türkiye için bölünme modeli arayışına girdiğini söyledi.

Türkiye'yi bölmeyi amaçlayan tahrik ve süreçlerin pervasızca sürdürülmesi halinde Türkiye'nin kavga ortamına sürükleneceği uyarısında bulunan Bahçeli, “Böyle bir durumda, kendilerinin nereye gideceği ve yanlarında ne götüreceği bizim meselemiz değildir. Ancak, unutmasınlar ki bizim gidecek bir yerimiz, yaşayacak başka bir ülkemiz yoktur. Türk milliyetçileri burada olacak, bedeli ve karşılığı ne olursa olsun hain emellere geçit vermeyecektir. Etnik bölücüler şuna çok iyi bilsinler ki Türk milleti ebedi vatanında kardeşliğini sonsuza kadar koruyarak yaşayacak ve şerefli Türk bayrağı hain ellerin uzanamayacağı zirvelerde ebediyen dalgalanacaktır” diye konuştu.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!