Bahçeli: En ön safta Afrin’e gider, gerekirse taşıdığım canı seve seve feda ederim

İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:

TSK ve ÖSO Afrin'e adım adım yaklaşmaktadır. Bugüne kadar PYD/PKK işgalindeki pek çok yer kurtarılmıştır.

Türkiye terörle mücadele etmektedir ve davamız haklıdır. Son silahlı hain ele geçirilinceye kadar bu mücadele durmayacaktır. Afrin stratejik ve iyi planlanmış bir harekatla çembere alınmıştır. Teröristler tarafından inşa edilen beton tüneller atış mazgallarına sahip kuleler hiç kimsenin gözünden kaçmamıştır.

PKK ile PYD arasındaki bağ ve bağlantı bir kez daha alenileşmiştir. Demek ki PYD ve PKK terör örgütü, tıpkı Sur'da olduğu gibi Nusaybin'de görüldüğü gibi çukur kazarak, tünel açarak, barikat dikerek terör eylemleri için hazırlık ve prova yapmışlardır.

“HAİNLERİN SAKLANMASI NAFİLEDİR”

Köstebek gibi yer altına giren hainler, çok önceden adeta tedbir almışlardır. Görünen gerçek budur. Hainlerin saklanması nafiledir. Korkakça kaçmaları işe yaramayacaktır. Kahraman Mehmetçiklerimiz teröristleri iman gücüyle ezeceklerdir.

“KAHRAMANLAR VATAN İÇİN TOPRAĞA DÜŞMEKTEDİR”

Kimin ne söylediğinin herhangi bir ehemmiyeti kalmamıştır. Aziz milletimiz tarafından korunan milli bekamızı sarsmaya sakatlamaya kalkışan, buna niyet eden, aklından geçiren kim ya da kimler olursa olsun hesabını vereceklerdir. Zeytin Dalı harekatı kapsamında aldığımız şahadet haberleri de yüreklerimizi kavurmakta, milletimizi büyük bir üzüntüye sevk etmektedir. Kahramanlar vatan için toprağa düşmektedir. Her birinin ayrı bir hikayesi ve yeri vardır. Bayrak şehitler sayesinde dalgalanmaktadır. Onlar ki destanı öksüz, sukutu derin meçhul asker değildir. Çünkü yattıkları kutsal toprak bellidir.

“NE ZAMAN İDRAK VE İTİRAF EDECEKLERDİR?”

20 Ocak 2018’de başlayan zeytin dalı harekatında şimdiye kadar 18 evladımız şehit olmuş, 62 evladımız da yaralanmıştır. Bizzat başbakan Yıldırım’ın dile getirdiği üzere sınır ötesinden teröristler tarafından 94 füze atılmıştır. Bunun sonucunda 8 vatandaşımız şehit, 113 vatandaşımız da yaralanmıştır. Kimin sivillere saldırdığı açıktır. Teröristlere destek verenler, füzelere ne diyeceklerdir? Camilerimizi vuran alçaklar hala görmezden mi gelinecektir? Alman parlamentosunda PKK paçavrası takarak zavallı vekil müsveddeleri füzeyle saldıran katillerle aynı cinayete ortak olduklarını ne zaman idrak ve itiraf edeceklerdir?

“TTB VATANA İHANET SUÇU İŞLEMİŞTİR”

CHP, PYD’yi temize çıkarma arayışındadır. TTB ismindeki PKK paravan örgütü vatana ihanet suçu işlemiştir. Bunun düşünce hürriyetiyle bir alakası yoktur. Zulme karşı tarafsız kalmak bile namussuzluktur. PYD’nin derdine düşen alçaklar, en ufak bir tepki, en küçük itiraz göstermemiştir. Yediği ekmeğe ihanet etmek işte böyle bir şeydir. TTB Türk düşmanıdır, hekimliğin yüz karasıdır. Ve de derhal çok acil, seri şekilde hakkında yasal düzenleme yapılmalı ya da kapısına kilit asılmalı.

“FRANSA BİZE NEYİ ANLATMAKTADIR?”

Afrin temizlenmezse Kilis hedef Hatay namlunun ucundadır. Karşımızda sadece teröristlerin zehirli kuyrukları yoktur. Emperyalizm kanlı dişleriyle ağzını açmış, yüz yıl önce olduğu gibi kafasını bize çevirmiştir. Sınırlarımızın öbür yanında neredeyse olmayan ülke yoktur. Zalimler ip gibi dizilmişler, güney hudutlarımız boyunca konuşlanmışlardır. Fransa Cumhurbaşkanı 31 Ocak’ta Zeytin Dalı harekatının bir işgale dönmesi durumunda kendileri için büyük sorun oluşturacağını ileri sürmüştür. Türk milleti ve işgal kelimesi hiçbir zaman örtüşmemektedir. Fransa bize neyi anlatmaktadır? Fransa fail arıyorsa yalnızda kendisine bakması, geçmişini yoklaması yetecek hatta fazla bile gelecektir.

Türkiye Afrin’de işgalci değildir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne riayet etmektedir. Batının beslediği büyüttüğü terör örgütlerini kararlılıkla yok etmektedir.

“BU FÜZEYİ TERÖRİSTLERE VEREN HANGİ ÜLKEDİR?”

Beş askerimiz şehit olmuştur. Peki bu füzeyi teröristlere veren hangi ülkedir? Terör örgütüne yardım ve yataklıkla suçüstü basılan hangi ülkelerdir? Terör örgütlerine verilen her silah Türkiye’ye doğrultulmuştur. PKK’yı silaha boğarak aslında IŞİD’i değil Türkiye’yi hedef tahtasına koydukları inkar edilemeyecek bir gerçektir. Afrin’de PKK PYD’nin yanında özellikle ABD adı konmamış, art niyetli bir tavır içindedir. Terör örgütünün kullandığı tanksavarları veren ve kullandıran kimdir? 3 Şubat’taki kanlı saldırıdan sonra, dün harekata katılan tankımızın tanksavar mermisiyle vurulmasını sözde müttefik ülkeler neyle izah edecektir? NATO nerededir, niye sessizdir? NATO bugün yoksa, yarın olmasa ne çıkacaktır? Yedi düvel karşımızda toplanmıştır.

Görüyoruz ki PYD PKK’nın dış güçlerden aldığı destek korkunç boyutlardadır. PYD doğrudan çatışmak yerine teröristlerini Afrin merkezlerine konuşlandırıp sözde şehir savaşlarının hazırlığı içindedir. Sivillerin can kaybı ile uluslararası toplumu kışkırtmanın hedefindedir. Bir kısım terörist ise Münbiç’e kaydırmaktadır. Bu ABD’nin gözetimi altında yapılmaktadır. PKK – PYD Afrin’in her yerine muhtemeldir ki bomba düzeneği yerleştirmiştir. Afrin ya yıkılmalı ya da teröristler ateşe verilmelidir. Bundan rahatsız olacak varsa önce nereye hizmet ettiklerini, ahlaken tutarlılık gereği söylemek mecburiyetindedir. Mücadelenin bir ilkesi rotası vardır ve takibi de zorunludur. Terör örgütüne boyun eğerek beka ve güvenliğimiz korunamayacaktır.

MHP Zeytin Dalı harekatına sonuna kadar destek verecek her şartta Mehmetçiğin arkasında duracaktır.

Hiç kimse unutmasın, aklından çıkartmasın Türk milleti birdir bölünemeyecektir. Türk vatanı sonsuza kadar bağımsız, bağlantısız var olacaktır. Türkiye sevdalıları inançla sürdürdükleri haklı mücadelelerinden, tertemiz davalarından en ufak sapma göstermeyecektir. Onurumuz milliyetçiliktir, güç kaynağımız yaşanmış Türk asırlardır. Duruşumuz millidir. Kabul etmek lazımdır ki, ülkemizin zarar göreceğini düşündüğümüz her meselede son sözü söyleyecek olan aziz millet varlığıdır. MHP yeni bir siyasi hareket değildir. 49 yıldır çetin kulvarlarda mücadelesini sürdüre sürdüre bu hale gelmiştir. Türkiye için düşündüklerimiz bellidir. Geride kalan on yıllar boyunca partimizin siyasi deneyimi artmıştır. Stratejik oyunların farkındayız.

MHP, kurulduğundan beri verdiği mücadeleyle özellikle milli kimlik ve beka ile ilgili konularda Türk siyasetinde yer edinmiştir. Bizim geçmişte dile getirdiğimiz ‘Önce ülkem ve milletin, sonra partim ve sonra ben’ ilkesi aslında bu hassasiyetin bir özetidir. MHP, temel milli meselelerde söz sahibi haline gelmiştir.

MHP hiçbir zaman ayrıcı ve dışlayıcı olmamıştır. Milli birliğimiz yara alır, kardeşlik ruhumuz sarsılırsa bunun geriye dönüşü mümkün değildir. Türk milleti sinsi çabalara fırsat vermeyecek beraberliğini sonsuza kadar sürdürecektir.

“BOZKURT İŞARETİ YAPANLARDAN BAŞKA GİDECEK VARSA BUYURSUN GİTSİN”

Bazı askeri ve siyasi kesimlerin bozkurt işaretlerinden rahatsızlıkları kronik hastalık noktasına çıkmıştır. Bozkurt işareti yapan yiğitleri gazetede okuyunca felç geçiren, adeta komaya giren askeri ve siyasi malum çevreler neden korkmuşlardır? Niye bu kadar ürkmüşlerdir? Şayet vatan müdafaasına bozkurt işareti yapanlardan başka gidecek varsa buyursun gitsin. Ellerini tutan yok, önlerine geçen yok. Şahadete gönüllü olarak kucak açan var idiyse beklemesin durmasın sınır ötesine koşsun. Bozkurt işaretini görür görmez, sırtı kedi gibi kabaranlar, kırmızı görmüş boğa gibi köpürenler sözüm sizedir. Hadi teröristlerin üstüne gidin de görelim, alkış tutalım.

“BOZKURT GİBİ EN ÖN SAFTA AFRİN’E GİDER, GEREKİRSE BU MİLLETE TAŞIDIĞIM CANI SEVE SEVE FEDA ETMEYE HAZIRIM”

Bir başka densiz, eski milletvekili bozkurt işaretinin İslam’ın ruhuna aykırı olduğunu dile getirmiştir. Türk milleti ne çektiyse bu kişiliksiz kimliksiz kişilerden çekmiştir. Bunu söylemek için Türk düşmanlarından ilik nakli yapmak yeterli olacaktır. Ruhsuzlar ne bilsin Türk ve İslam ruhunu? Bozkurt çakalla karışmaz, bir tutulamaz. Gitsinler çakallar, sırtlanlara baksınlar. Bozkurdun önüne çıkmayı akıllarına bile getirmesinler. Bilinsin ki Zeytin Dalı harekatına bozkurt işareti yapa yapa dahil olacak, yüz binlerce bozkurt hazır beklemektedir. Türkiye tesadüfen bulunmamış, harita üzerinde kurulmamıştır. Türk milleti boşuna bir araya gelmemiş, bağımsızlık hediye olarak alınmamıştır. Eğer yeri gelirse ben de bir bozkurt gibi en ön safta Afrin’e gider, gerekirse bu millete taşıdığım canı seve seve feda etmeye hazırım. Bu da bir millete devlet sözüdür.