Bahçeli: Başbakan'ın siyaset geçmişi bugünün aynası

Güncelleme Tarihi:

Bahçeli: Başbakanın siyaset geçmişi bugünün aynası
Oluşturulma Tarihi: Şubat 15, 2007 16:25

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “(Gelişerek değiştiği) edebiyatıyla geçmişini inkar ederek, değişmeyen niyet ve düşüncelerini saklamaya çalışan Başbakan'ın siyaset geçmişi ve geleneği, bugününün aynasıdır” dedi.

Haberin Devamı

Bahçeli, Merkez Yönetim Kurulu toplantısı öncesinde parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. “Türk milliyetçiliğini topyekün aşağılamak ve suçlamak günün modası haline gelmiştir” görüşünü dile getiren Bahçeli, “Türk milliyetçiliği, şoven, ırkçı, çatışmacı, ayrımcı, lümpen, şiddet kışkırtıcısı, bölücü, demokrasi düşmanı gibi temelsiz ve hayasız suçlamalarla bir iftira sağanağı altında bırakılmıştır” diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Türk milliyetçiliğini suçlama kampanyasının bayraktarlığını yaptığını” öne süren Bahçeli, şunları kaydetti:

“Son yaşanan olayları değerlendirirken herkesin cevabını araması gereken ilk soru, hangi duygu ve düşüncelerin bir Başbakan'ı Türk milliyetçiliğini suçlama kampanyasının bayraktarlığını yapmaya sevk etmiş olduğudur. Bunun cevabı, Başbakan Erdoğan'ın siyasi dünya görüşünde bulunacaktır. Başbakan'ın, Türkiye'nin milli birliği ve milli kimliği hususundaki sakat düşüncelerinin, etnik bölücülüğe cesaret kazandıran tutumunun nedenlerinin aranacağı adres de aynı adrestir.

Haberin Devamı

'Gelişerek değiştiği' edebiyatıyla geçmişini inkâr ederek, değişmeyen niyet ve düşüncelerini saklamaya çalışan Başbakan'ın siyaset geçmişi ve geleneği, bugününün aynasıdır.

Başbakan Erdoğan'ın 1991 yılında Refah Partisi İl Başkanı iken 'Kürt Sorunu' hakkında parti yönetimine sunduğu rapor, Başbakan'ın bugün sergilediği tutumun ve Türk milliyetçiliği düşmanlığının derin köklerini göstermesi bakımından bir ibret vesikasıdır.”

Sözünü ettiği rapordan alıntılar aktaran Bahçeli, “Bu rapor ile PKK siyasi talep listesi yan yana konulduğunda ikisi arasındaki birçok noktada şaşırtıcı benzerlik ve örtüşme görülecektir” iddiasında bulundu.

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”

“Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı herkes, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk milletinin eşit ve onurlu bireyleridir” diyen Bahçeli, ”Türk milletini oluşturan temel bağın; kültür ve duygularda ortaklık” olduğunu bildirdi.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bireyleri birbirleriyle kaynaştıran temel bağ, aynı milletin eşit fertleri olma ve aynı vatanı paylaşma bilincidir. Devletin temelinde bu milli bağ ve şuur yatmaktadır. Türk milli kimliğinde bu şekilde birleşilmesi, Türk vatandaşlarının etnik kökenlerini, dil ve dinlerini inkar anlamına gelmemektedir. Bu esas, büyük Atatürk'ün 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk milleti denir' sözlerinde ifadesini bulmuştur. 'Ne mutlu Türküm diyene' vecizesi de bu anlayışın bir ifadesidir. Burada Türklük, ırka dayalı bir anlam taşımamaktadır.

Haberin Devamı

Bu bakımdan Türklüğün etnik biçimde algılanarak dışlanması ve vatandaşlık bağı ile tanımlanan bir alt kimlik konumuna itilmesi düşünülemeyecektir. Bu tarihi, siyasi ve hukuki gerçekler karşısında Türkiye'de milli kimlik arayışına girilmesi, alt ve üst kimlikler tartışması yapılması abesle iştigaldir.

Türkiye, sadece bir coğrafi bölgenin ve bir toprak parçasının adı değildir. Bu nedenle 'Türkiyelilik' gibi tarihi ve ilmi gerçeklere aykırı sanal kavramların üst kimlik olarak kabulüne yönelik çabalar art niyet ifadesidir.”

Kan bağına ve soya dayalı ırkçı milliyetçilik anlayışının, Türk milliyetçiliği anlayışına yabancı ve aykırı olduğunu anlatan Bahçeli, ”Milliyetçi Hareket'in 'popüler milliyetçilik', 'lümpen milliyetçilik', 'ulusalcılık' gibi kavramlarla, 'ulusalcı cephe', 'Kuva-i Milliye' ve benzer isimler altında faaliyet gösteren akımlar ve oluşumlarla, fikri ve siyasi hiçbir benzerliği, yakınlığı ve birlikteliği yoktur ve bunun olması da mümkün değildir” diye konuştu.

PKK TERÖR KARTI

Haberin Devamı

Konuşmasında Kuzey Irak'ta yaşanan gelişmeler ve terör örgütü PKK konusuna da değinen Bahçeli, PKK terör tehdidinin Türkiye'ye karşı çok yönlü bir pazarlık kozu olarak kullanılmak istendiğini bildirdi. Bahçeli, şunları söyledi:

“Barzani ve Talabani, PKK'ya karşı Kerkük ve Türkiye'nin Kuzey Irak'taki federal devleti tanıması pazarlığı yapmak için harekete geçmiştir.

PKK terör kartı, Türkiye'nin Kuzey Irak'a karşı harekete geçmesini ve Kerkük'e müdahil olmasını önleyecek, kendi tabirleriyle Türkiye'yi hizaya getirecek bir tehdit silahı olarak alenen karşımıza çıkarılmıştır.

Bu hesaba göre, Türkiye, Kuzey Irak'taki siyasi yapıyı resmen tanıyacak ve Kerkük'ün halk oylamasıyla buraya bağlanmasına fazla ses çıkaramayacaktır. Buna karşılık peşmerge grupları Kuzey Irak'taki PKK mevcudiyetini sınırlayacak bazı tedbirler alacak ve Türkiye'nin bu konuda yine sınırlı bazı adımlar atmasına izin ve icazet verilecektir.”

SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI

Haberin Devamı

Bahçeli, “ABD'nin, Türkiye'ye karşı tedavisi imkansız bir husumet besleyen Ermeni diasporasının merkezi, beyni ve kalbidir” görüşünü savunarak, ABD'nin soykırımı tanıması için çalışan Ermeni diasporasının, Demokrat Parti'nin kongrenin her iki kanadında da çoğunluğu kazanması ile amacına biraz daha yaklaştığını bildirdi.

ABD'nin sözde Ermeni soykırımını tanımasının, diğer ülkelerin tanımasından daha önemli olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenilere hayat sigortası poliçesi satan şirketler aleyhine varislerinin açtığı tazminat davası sonuçlanmış ve ABD sigorta şirketleri tazminat ödemeye mahkûm edilmiştir. ABD'nin sözde soykırımı resmen tanıması halinde, doğrudan Türkiye'yi muhatap alacak bir hukuki tazminat sürecinin başlatılması riski karşımıza çıkacaktır” dedi.

“TAŞERON ARIYOR”

Haberin Devamı

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bahçeli, ”Hükümetin, TCK'nın 301. maddesi ile ilgili olarak topu sivil toplum kuruluşlarına atmaya çalıştığı yönündeki değerlendirmelere nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna, “Gerçeği bu... Türkiye'yi yönetmek için taşeronluk üstlenmiş olan, 301'i çıkarmak için de kendisine taşeron arıyor” yanıtını verdi.

Bahçeli, “Sizi ziyaret eden ABD'nın Ankara Büyükelçisi Ross Wilson ile neler konuştunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Türkiye'nin dış politikasına ilişkin Türk hükümetinin politikaları üzerinde bir yabancı ülkenin büyükelçisi ile konuşmama iradesini belirttikten sonra, Türkiye'nin çevre ülkeleri ile ilgili meseleleri üzerinde, Ermeni soykırımı tasarısı üzerinde ve buna benzer konularda MHP'nin görüşlerini kesin ve kararlı bir biçimde ifade ettik.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!