Güncelleme Tarihi:
MHP Lideri Bahçeli, Antalya'nın Kepez ilçesinde MHP İlçe Teşkilatını ziyaret etti. Teşkilat binasında partililerce karşılanan Bahçeli, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bahçeli, bir gazetecinin, “Sayın Başbakan muhalefeti tahrik siyaseti yapmakla suçladı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine, dün 44 üniversiteden 700'e yakın öğretim üyesiyle Manavgat'ta akademik çalıştay düzenlediklerini anımsattı.
Milletvekilleri ve Başkanlık Divanı üyelerinin de katıldığı çalıştayda, cuma günü açıklanan MHP seçim beyannamesi üzerindeki olumlu düşüncelerin gözlendiğini ifade eden Bahçeli, “2023 yılına kadar sürecek bir iktidar sürecinin daha başarılı kılınabilmesi açısından da arkadaşlarımızın yüksek katkıları olacaktır. Bu kanaati paylaşmış olduk” dedi.
Önümüzdeki günlerde diğer üniversitelerden öğretim üyeleriyle bir araya geleceklerini bildiren Bahçeli, şunları söyledi:
“MHP'yi iktidara hazırlamanın ötesinde, daha etkin, verimli, sağlıklı ve sorun çözen bir iktidar yapısının nasıl oluşması gerektiği noktasında bilim insanlarının desteğini de alarak, yolumuza devam edeceğiz. Biz bu güzel çalışmaları sürdürürken Sayın Başbakan, bir tahrik siyasetinden bahsediyor. 12 Eylül öncesi yaşanmış olayları kaşıyarak toplumu yine germe politikası takip ediyor. 8 yıldan bu yana bu ülkenin Başbakanıdır. Kahramanmaraş olaylarını tekrar gündeme getirip inceleyebilir, Sivas olaylarını inceleyebilir, bunlarla ilgili yeniden bir sorgulama başlatabilir. Bunların hiçbirisini yapmaksızın MHP'yi suçlamaya yönelmesi, izahı çok zor bir durumdur. Bizim Sayın Başbakanımız yalan söylemez, bizim Sayın Başbakanımız iftira etmez, bizim Sayın Başbakanımız halkı kandırmaz, bizim Sayın Başbakanımız yolsuzluk yapmaz, rüşvet yemez, bizim Sayın Başbakanımız tahrik siyaseti gütmez, bizim Sayın Başbakanımız sanki bir melek. Melek gibi bir Başbakanımız var. Herhalde bu millet, bu melek gibi Başbakan'a bir kez daha sahip çıkarak, kendisini haziran ayında gerekli milli iradeyle, milletten aldığı desteği geri çekmek suretiyle tekrar halkın arasına
gönderecektir. Bu kanaat ve düşünce içerisindeyiz. O bakımdan biz tahrik siyaseti yapmıyoruz. Sayın Başbakan'ın da yapmadığı kanaatindeyim, eğer bunlar tahrik sayılmazsa.”
“YANLIŞ HESAP SONUCU, MHP'NİN İKTİDARI OLACAK ALLAH'IN İZNİYLE”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'te iki siyasi partiyi görmek istediğine yönelik açıklamaları da sorulan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının çelişkili olduğunu öne sürdü.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“12 Eylül referandumuyla halk oyuna sunmuş olduğu gizli gündemli anayasa değişikliğinin halk tarafından kabulü, özellikle ülkücü ve devrimciler tarafından da desteklenmesi arzusuyla 12 Eylülden hesap soracağını söylemiştir. Aradan geçen süre içinde binlerce başvuru söz konusuyken hesap soracak bir adım atılmamıştır. Birçok insanımız 12 Eylülden hesap sorulması maksadıyla savcılıklara başvurmuştur ama şu ana kadar herhangi bir sonuç elde edilememiştir. Sayın Başbakan 12 Eylül ara rejiminin siyasi düzenlemesine tarafkir bir yaklaşımla iki partili bir siyaset önermektedir. Demek ki Sayın Başbakan, 12 Eylül ile özdeşleşmiş. 12 Eylülü yapan zihniyet, 1983 yılında yeniden siyasi yapılanma sürecini başlattığında, iki partili bir siyasi parlamenter rejim düşüncesini ortaya koymuş. Sağı toplamak için Milliyetçi Demokrasi Partisini, solu toplamak için de Halkçı Partiyi kurdurtturmuş fakat bir hesap hatasıyla ANAP aradan çıkmış ve iktidar olmuştur. Şimdi eğer bu böyleyse tarih tekerrür edecekse, bir tarafta AKP, bir tarafta CHP, yanlış hesap sonucu MHP'nin iktidarı olacaktır Allah'ın izniyle.”
Bahçeli'ye, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, Kartalkaya'da yaptığı değerlendirmede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimleri üçüncü kez kazanarak, “siyasi başpehlivanlığı alacağı” şeklindeki sözleri de soruldu. Devlet Bahçeli, bu soruyu, “Bizim Kartalkaya gibi bir lüksümüz yok. Böyle bir lüksü yaşamadığımız için orada söylenenlere hiç aldırış etmiyoruz” diye yanıtladı.
Alkol kullanımına ilişkin düzenlemelere ilişkin bir soru üzerine Bahçeli, alkolün kötü bir alışkanlık olduğunu, içilmemesinde fayda bulunduğunu belirterek, ancak yasal düzenlemeler ve mahalle baskısının, yasaklara karşı eğilimi olan insanları içkiye sevk edeceğini savundu.
Bir gazetede bugün yayımlanan, içki kullanımının arttığına yönelik haberi de hatırlatan Bahçeli, “Bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Kurumlar aracılığıyla, eğitim yoluyla, aile fertlerinin çocuklarına telkinleriyle, Yeşilay Derneği aracılığıyla içkinin kötü bir alışkanlık olduğunu gençlerimize anlatması, yasaktan çok daha iyidir. Acaba Sayın Başbakan içki üretimini ve satışını artırmak için bir tahrik politikası mı takip ediyor? Onu da kendisine sorun bakalım” diye konuştu.