Güncelleme Tarihi:
İstiklal Caddesi’ndeki Arter, Avustralyalı sanatçı Patricia Piccinini’nin ucube yaratık heykellerinden oluşan ‘Beni Bağrına Bas’ adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. İnsanlarla iç içe sergilenen heykeller büyük ilgi görüyor.
Ezgi ATABİLEN
ÇAĞDAŞ sanat mekânı Arter’de yer alan ve küratörlüğünü Başak Doğa Temür’ün üstlendiği ‘Beni Bağrına Bas’ adlı sergi, Patricia Piccinini’nin 1997’den bu yana ürettiği heykel, yerleştirme, desen, video gibi farklı mecralardaki 20’den fazla işini bir araya getiriyor. Sanatçının çalışmaları, iki karşıt genel geçer yargıdan doğan çelişkili ruh haline değiniyor. Biri, ‘dünyanın sonuna’ yaklaştığımızı gösteren alametlerin sürekli arttığını söylerken, diğeri bilim ve teknolojinin dünyayı iyileştirip ebedi bir cennete dönüştüreceğini iddia ediyor.
Sanatçı, doğa ve kültür ikiliğini ele alırken, ‘tüp bebek olarak dünyaya gelmiş, film izleyen bir AVM faresi’ için doğanın ne ifade ettiğini araştırıyor. Ucube gibi görünen yaratıkları, ebatları ve etten kemikten oldukları izlenimi veren gerçekçilikleriyle, aslında normal bir insana veya hayvana evrilmiş olabilecekleri hissini uyandırıyorlar. Tuhaflıklarına rağmen bu yaratıklar, çocuksu nitelikleriyle kaçınılmaz bir sempati, şefkat, sevgi, hatta onları kucaklayıp koruma isteği uyandırıyorlar.
Kendini evinde hisset
Arter’in bağımsız katlardan oluşan yapısına uygun olarak, sergi üç duraktan oluşuyor. İyice aydınlık olan giriş katında hayvan şekline dönüştürülmüş Vespa’lar var. Hayali melez yaratıkların ve soyu tükenmekte olan türler için taşıyıcı annelerin yaşadığı birinci kat, doğadaki yerimiz ve onu kontrol etme çabamız üzerine düşünmeyi öneriyor. Mobilyalar, perdeler ve sanatçının en iddialı işleriyle bir eve dönüştürülmüş ikinci kat ise, serginin en mahrem bölümü. Piccinini, bu rahat ev ortamına girerek, ‘kendimizi evimizde hissetmeye’ davet ediyor bizi.
Samatya’da caz zamanı
TURİZM Araştırmaları Derneği (TURAD) farklı kültürleri yüz yıllardır bir arada barındıran bir semt olan Samatya’yı canlandırma, çekim merkezi haline getirme yolundaki çalışmalarına bir yenisini daha ekliyor. ‘Samatya’da Müzik; Zil ve Caz’ Festivali kapsamında 29 Haziran’da Kerem Görsev Trio, 30 Haziran’da Arto Tunçboyacıyan Trio ve 1 Temmuz’da Leman Sam, Samatya Meydanı’nda ücretsiz konserler verecekler.
e-kitap çıktı
400 milyondan fazla kopya satan, sinemaya aktarılan Harry Potter efsanesinin yaratıcısı İngiliz yazar J.K. Rowling, dün Londra’daki Victoria & Albert Müzesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla merakla beklenen yeni projesi ‘Pottermore’u açıkladı. Günler öncesinden konuşulmaya başlanan, ne olacağına dair anketlerin bile düzenlediği proje, elektronik kitap sitesi çıktı. Yazar, yeni açılacak interaktif www.pottermore.com adresli internet sitesinde, serinin 7 kitabının, ekim ayında çok sayıda dilde sesli ve elektronik kitaplar olarak satışa sunulacağını açıkladı. Girişi ücretsiz olacak site özel bir testi geçen 1 milyon Harry Potter hayranına 31 Temmuz’da açılacak. Sitede kullanıcıların, bilgisayar oyunu, sosyal ağ ve internet mağazası unsurlarını birleştirerek Harry Potter’ın dünyasını keşfe çıkabileceklerini belirten Rowling, “Başka bir Harry Potter kitabı yazmayacağım” dedi. Harry Potter serisinin 7. ve son kitabı ‘Harry Potter ve Ölüm Yadigarları’, 2007 yılında piyasaya çıkmıştı. m DIŞ HABERLER
Piccinini: İnsanların özel bir tarafı yok
Ortak ‘hayvanlığımızın’ işlerimde merkezi bir rol oynadığını düşünüyorum. İnsanların biyolojik açıdan özel bir tarafı yok. Ancak bu beni ‘hayvan özgürleşmesi’ taraftarlarına yakın bir konuma getirmiyor. Biraz düşününce, diğer türleri önemsemek insanın ‘hayvanlığa’ en uzak niteliklerinden biri gibi geliyor bana. Hayvanlarda böyle bir özellik göremezsiniz. Hayvanlığımızı kabul etme meselesine dikkat çekmemin nedenlerinden biri de, bu sayede insanlığımızı anlamaya çalışabileceğimi düşünmem.
Schiele tablosuna 64.7 milyon lira
AVUSTURYALI ressam Egon Schiele’nin bir şehir manzarası tablosu, Londra’da yapılan açık artırmada 24 milyon 700 bin İngiliz Sterlini’ne (64 milyon 714 bin TL) satılarak rekor kırdı. İspanyol gribi nedeniyle 28 yaşında ölen Schiele’nin 1914 yılında yaptığı, ‘Haeuser mit Bunter Waesche’ (Renkli Çamaşırlı Evler) adlı tabloya, Sotheby’s’-de yapılan açık artırma öncesinde 22 milyon ile 30 milyon sterlin arasında değer biçilmişti.
Ulucanlar’a ziyaretçi akını
ANKARA Altındağ Belediyesi tarafından restore edilen ve müze olarak kapılarını açan Ulucanlar Cezaevi’ne ziyaretçi akını sürüyor. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre müzeyi bir haftada 2 bin 500 kişi ziyaret etti. Müzeye daha çok geçmişte bir dönem Ulucanlar Cezaevi’ne yolu düşmüş, uzun ya da kısa bir süre burada gün saymış kişiler, burada yakını kalanlar ve öğrenciler büyük ilgi gösteriyor. Müzede bulunan balmumu heykellerin çok gerçekçi olması, zindan ve tecrit odalarında yapılan sesli yayın ve darağacı nedeniyle çocuklarıyla gelecek ziyaretçiler dikkatli olmaları konusunda uyarılıyor. m A.A
UNESCO, Haliç Metro Köprüsü’ne “Evet” dedi
İSTANBUL’u UNESCO’nun “Dünya Miras Listesi”nden çıkarma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan ve büyük tartışmalara neden olan “Haliç Metro Geçiş Köprüsü”nün yapımına izin çıktı. Mimar Hakan Kıran’ın “Haliç Metro Geçiş Köprüsü Projesi”, BM Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatı’nın (UNESCO) Dünya Mirası Komitesi’nin Paris’teki 35’inci toplantısında onaylandı. UNESCO’nun geçen yıl genel kuruldaki talebi üzerine, bağımsız yabancı (Alman ve İtalyan üniversiteleri) bilimadamlarından oluşan iki ayrı heyet, projeyle ilgili ayrıntılı inceleme yapmış ve raporlar UNESCO dünya Miras Merkezi’ne sunulmuştu. Raporlarda, köprünün ayaklarını boyunun kısaltılması, halatların ve sütunların inceltilmesi, istasyon örtüsünün kütlesinin azaltılması, köprünün renginin değiştirilmesi, çevre düzenlemesinin iyileştirilmesi istenmişti. Bu öneriler dikkate alınarak yeniden düzenlenen proje, UNESCO Dünya Miras Komitesi Genel Kurulu’nca uygun bulundu. Köprü projesinde ayrıca, renk, ton, ışıklandırma ve çevreyle uyum konularında da değişiklikler yapıldı. Köprünün inşası süresince de yabancı uzmanlardan danışmanlık hizmeti alınarak köprünün çevre ile uyumlu şekilde gerçekleştirilmesi sağlanacak. Bu arada İstanbul’un “Tehlike Altındaki Miras Listesi”ne alınması da gündemden çıkartıldı. Projenin mimarı Hakan Kıran, Türkiye’de derdini anlatamadığından yakınıp kendisini UNESCO’nun anladığını söyledi. Kıran, yaklaşık 6 yıldır Süleymaniye Camisi’nin silüetini bozduğu gerekçesiyle aleyhte kampanyalarla projenin kötülendiğini söyledi.
m Fatma AKSU/İSTANBUL