Güncelleme Tarihi:
AB TÜRKİYE İLE VİZE DİYALOĞU BAŞLATMA KARARI ALDI
“Üniversiteler Buluşuyor” programı kapsamında AK Parti İl Gençlik Kolları yönetimi, üniversite temsilcileri ve komisyon üyeleri ile Gençlik Parkı Necip Fazıl Salonu'nda düzenlenen toplantıya katılan Bağış, konuşmasından önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bağış'a, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Türkiye ziyareti öncesi “tam üyeliğin ne Türkiye'ye ne de AB'ye faydalı olacağına, müzakerelerin ise AB ile Türkiye ilişkilerini derinleştirmek için bir araç olduğuna” dair ifadeleri hatırlatılarak, yarın Türkiye tarafından bu konuda verilecek mesajın ne olacağı soruldu.
Türkiye'nin bu konudaki tavrının çok net olduğunu belirten Bağış, şunları söyledi: “Türkiye, 1958 yılında rahmetli Menderes o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu'na başvurduğunda da rahmetli İnönü 1963'te Ankara Anlaşması'nı imzaladığında da Sayın Başbakan 2004 yılı 17 Aralıkta 45 yıl beklemeden sonra müzakere tarihi aldığında da o günden bu yana 13 faslın açılışında da tek hedef için bu süreci başlatmıştır, o da tam üyeliktir.
"CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN GEREKLİ CEVAPLARI VERİRLER"
AB müktesebatında tam üyelikten başka alternatif yoktur. AB'de aday ülkeler vardır, müzakere eden ülkeler ve üye ülkeler vardır. Olmayan bir şeyi Türkiye'ye sunmak bir kere mantık dışıdır.”Yarın Cumhurbaşkanı Sarkozy'yi Türk konukseverliğinin gerektirdiği şekilde ağırlayacaklarını belirten Bakan Bağış, Sarkozy'nin Avrupa'nın önemli uluslarından birinin devlet başkanı, seçilmiş cumhurbaşkanı olduğunu belirtti.Bağış, “Ama bu konularda da hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem Sayın Başbakanımız gerekli cevapları kendisine verirler” dedi.
“MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİL”
Türkiye'nin 1489'dan bu yana Paris'te büyükelçiliği olduğunu belirten Bağış, şöyle konuştu: “Arada birçok kral, sultan, padişahlar, devlet başkanı, başbakan gelip geçmiştir ama bu ilişki devam etmiştir. Bundan sonra da devam edecektir. Makamlar hiç kimseye kalıcı değildir. Hani bir laf var: Mahkeme kadıya mülk değil. Sayın Sarkozy'nin de yarın Türkiye'ye geldiği zaman en son gelmesinden bu yana Türkiye'nin nasıl değiştiğini, Türk insanının dinamizmini bizzat görme imkanı bulduğunda bazı fikirlerinin değişebilmeye başlayacağını umut ediyorum. Zannediyorum ki kendisi bu değişim sürecinden etkilenecektir. Yarını görelim, görüşmeleri tamamlayalım, ondan sonra sizlerle yeniden değerlendirmelerimizi yaparız.”