Burcu TANER/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2010 15:44
DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış İzmir'de katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, “Türkiye'nin ekseninin kaydığı falan yoktur. Kaydığı iddiaları sadece palavradır” diyerek Batı'nın da kendi eksenini tartışması gerektiğini belirtti.
Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD), Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve Philip Morris/Sabancı'nın ortak girişimiyle, 2005 yılında başlatılan ‘Ege Fikir Önderleri AB Eğitim Programı’nın 5'inci yılını tamamlaması üzerine düzenlenen AB Zirvesi'ne katılan Bakan Bağış, eksen kayması tartışmalarına ilişkin yorumlarda bulundu. Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin 1959'da Menderes döneminde başladığını hatırlatan Bağış, “Bu, dün başlamış bir süreç değildir” dedi. AB sürecinde tıkanıklık varsa çözümün reform yapmakta olduğunu vurgulayan Bakan Bağış, “AB'in yolunun geçtiği bir ortam varsa o da TBMM'nin Genel Kurulu'dur” dedi.
ROTAYI DEĞİŞTİRMEYE NİYETİMİZ YOKAvrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı'na ilk kez “Viyana'nın doğusundaki” bir ülkeden Mevlüt Çavuşoğlu'nun seçildiğini hatırlatan Bağış, “Yine bu ülkeden biri Medeniyetler İttifakı'nın eş başkanlığını yapıyorsa bu eksenin sağlamlığından kaynaklıdır. Bu rotayı değiştirmeye kimsenin niyeti yoktur. Orta Asya'dan Viyana kapılarına kadar gittik, bugün hedefimiz Brüksel. Türkiye'nin ekseninin kaydığı falan yoktur. Kaydığı iddiaları sadece palavradır.
Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmak için AB'nin en önemli araç olduğunu en üst seviyede dile getirirken, bu süreci baltalamak isteyenleri de doğru tespit etmeliyiz” dedi.
Kararlılığın da sürdüğünü vurgulayan Bağış, “Türkiye eninde sonunda AB üyesi olacaktır ama biz önümüze konan her şeyi kabul ederek üye olmak istemiyoruz” diye konuştu.
“BATI DA EKSENİNİ SORGULASIN”Türkiye'nin üyelik hedefinin siyasetçiler tarafından malzeme yapıldığını, daha sonra da “Türkiye'nin ekseni değişiyor mu” diye sorduğunu anlatan Bağış, “Batı'nın da kendi eksenini tartışması lazım. Siyasi engeller koyan Batı ne yapıyor acaba, ona bakmak gerekiyor” dedi. 2002 yılından bu yana Ortadoğu ülkelerinde Türkiye'nin 50 katı Batı ülkelerinin doğrudan yatırımı olduğuna dikkat çeken Bağış, “Batılı ülkeler Ortadoğu ülkeleri ile her türlü ticari ilişkilere girecek ama Türkiye'ye gelince ‘ekseni mi kayıyor' diyecekler” dedi. Bağış, “Türkiye AB idealinden hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Ancak doğuyu ihmal etmenin, oradaki ekonomik potansiyeli görmezden gelmenin kimseye faydası yoktur” dedi.
AB ile müzakerelere başlayıp üyelikle sonuçlandırmayan ülke bulunmadığını dile getiren Bağış, “Zor olan Türkiye'yi AB rayına oturtmaktır. Donma olur, kar yağar, tren yavaşlar ama güneş açar tren hızlanır. Biz zaten ticari ve ekonomik kültürel ilişkilerimizin büyük boyutuyla zaten AB'deyiz. Konjonktür, Türkiye'nin üyeliğini kaçınılmaz hale getirecektir” diye konuştu. Askeri bir anayasa ile de AB'ye üye olunamayacağının altını çizen Bağış, “Referandumun yapılacağı 12 Eylül günü tarih tekerrür olacak, tarihimizde leke olan 12 Eylül bir kutlama olacaktır” dedi.
“İSRAİL'İN YAPTIĞI GÜPEGÜNDÜZ KORSANLIKTIR”Eksen kayması tartışmasına neden olan İsrail'in yardım gemisine saldırması konusuyla ilgili de değerlendirme yapan Bağış, “İsrail'in yaptığı güpegündüz korsanlıktır. Uluslararası sularda kendi sahanlığı içine girmeyen bir bölgede sivil gemilere saldırmanın başka bir izahı yoktur. Türkiye İsrail arasında ikili bir anlaşmazlık, diplomatik kriz değildir. Yaşanan olay düpedüz uluslararası diplomatik krizdir. Biz bu yüzden NATO, AB ve Avrupa Parlamentosu'nu harekete geçirmek için temaslarda bulunduk. İsrail böyle bir vahşetten sonra özür dilemeye bile cesaret gösterememiştir. Tabii ki Türkiye bu olayın kınanmasını ve İsrail'in cezalandırılmasını isteyecek” diye konuştu.
Bağış, Türkiye'nin İran'a yaptırım kararına karşı “hayır” oyu kullanmasını da “Türkiye aylarca süren çabasını yok sayıp ‘evet' oyu verseydi o zaman dünyada itibarımız da kalmazdı. ABD ile Avrupalı liderler bile bunu anlayışla karşılıyor ama Türkiye'de hala bunu anlamakta zorlananlar var” dedi.
LAGENDİJK: BAŞBAKAN NEGATİF ENERJİ VERİYORToplantıya konuşmacı olarak katılan Avrupa Parlamentosu Emekli Üyesi ve Türkiye- Avrupa Karma Parlamento Komisyonu eski Eşbaşkanı Joost Lagendijk ise, Hükümetin Kürt ve Alevi açılımları ile iyi girişimlerde bulunduğunu belirterek “Fakat bir sonuç elde edilemedi. Hem Türkiye'de, hem Avrupa'da beklentiler karşılanamadı” dedi. Hükümetin Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Lagendijk, Türkiye'de “metin iyi ancak hükümete güvenmiyoruz” anlayışının egemen olduğunu öne sürdü. Türkiye ile müzakerelerin AB tarafından bitirilmeyeceğini açıklayan Lagendijk, “AB fişi çekmeyecek. 27 ülkeden 22'si pozitif düşünüyor. AB müzakereleri hiçbir zaman durdurmayacak. Türkiye potansiyel olarak durdurabilir” dedi.
Egemen Bağış'ın ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun AB üyeliği ile kararlı duruşlarını hatırlatan Lagendijk, “Geçen hafta Başbakanı da dinledik. Bence düşünceleri negatif. AB'den bahsettiği zaman negatif enerji geliyordu. AB'den emin olan bir başbakan imajı vermiyor. Ben Bakan'a inanmak istiyorum ama Başbakan'ın ne dediği de önemli. Heyecan, taahhüt ve angaje olmak. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Umarım ki başbakan da artık inanmaya devam edecek. Arap-Türk forumunda başbakan o kadar negatifti ki. Bu Türkiye için hiç iyi değil” diye konuştu.