BaÄŸdat'tan sadece bomba sesleri gelmiyor

Irak'tan çıkan ilk ve en ünlü beynelminel sanatçı olan Ilham Al Madfai'nin, Bayram'da Türkiye'de de piyasaya sürülecek olan ‘‘Baghdad/BaÄŸdat’’ adlı albümü, geleneksel Arap müziÄŸiyle, dans ve caz ritimlerinin bileÅŸiminden oluÅŸan bir sentez... Her biri ayrı bir hikaye anlatan ÅŸarkılar, ömrünün büyük bir kısmını ülkesine hasret geçirmiÅŸ bir sanatçının duygularını yansıtıyor. Ilham Al Madfai, 40'lı yılların baÅŸlarında BaÄŸdat'ta doÄŸmuÅŸ ve orada yetiÅŸmiÅŸ bir müzisyen. 12 yaşında müziÄŸe baÅŸlayan Al Madfai, 1061'de, elektro gitar, bas gitar ve davuldan oluÅŸan Twisters isimli ilk grubunu kurdu. Twisters, yalnızca Irak'ın deÄŸil, muhtemelen tüm Arap aleminin, Arap müzikleri icra ederken Batılı, modern enstrumanlar kullanan ilk grubuydu.Bu grup, Arap müziÄŸinde yeni bir dalga yarattı ve Al Madfai'nin ülkesinin medyası tarafından ağır ÅŸekilde eleÅŸtirilmesine neden oldu. Medya, Al Madfai'yi, geleneksel formları bozan bir eksantrik olmakla itham ediyordu.Ãœstelik, aralarında yüksek bürokratların, hükümet görevlilerinin bulunduÄŸu ailesi de seçtiÄŸi yola karşıydı. Ailesinin, Al Madfai'nin yaptığı müzik tarzı bir yana, baÅŸlı başına müzikle uÄŸraÅŸmasına bile ciddi itirazları vardı.Ãœniversite yıllarında Ä°ngiltere'ye giden Ilham Al Madfai, orada mimarlık eÄŸitimi aldı. KurduÄŸu grupla Londra'nın ünlü kulübü Cafe Baghdad'da çalmaya baÅŸladı. Sık sık onu dinlemeye gelen müdavim müşteriler arasında birçok caz müzisyeninin yanı sıra Paul McCartney, Donovan gibi isimler vardı. Bu anlamda Al Madfai'nin, kozmopolit bir dinleyici kitlesine ulaÅŸan ilk müzisyen olduÄŸu da rahatlıkla söylenebilir.1967 yılında BaÄŸdat'a dönen Al Madfai, ünlü grubu 13 1/2'u kurdu ve özellikle Irak'ın petrol alışveriÅŸinden dolayı dünyayla entegre olduÄŸu 70'li yıllarda, şöhretinin doruÄŸuna ulaÅŸtı.Irak'ta siyasi karışıklığın baÅŸladığı 1979 yılında birçok Iraklı gibi ülkesini terk etmek zorunda kalan müzisyen, şöhretini, maddi varlığını ve en önemlisi de müziÄŸini arkasında, yurdunun topraklarında bırakarak, farklı iÅŸlerle uÄŸraÅŸtığı uzun bir göçmenlik dönemi yaÅŸadı.1991'deki Körfez Savaşı'nda tekrar BaÄŸdat'a döndü ve Ferqet Ilham (Ilham'ın Grubu) adlı yeni bir grupla, tekrar müzikal kariyerinin peÅŸine düştü. Amerika, Avrupa ve UzakdoÄŸu'da konserler vererek hayatını kazandı. Donovan, Art Blakey, Johnny Harris gibi müzisyenlerle birlikte çalışan Al Madfai, müzik hayatında, oryantal motiflerle Latin ve caz müziÄŸini harmanladığı kendine has, orijinal bir sound yakalamayı baÅŸardı.90'lı yıllarda yaptığı bestelerini EMI tarafından piyasaya sürülen ve kendi adını taşıyan ilk albümü, 2000 yılının en çok satan Arap müziÄŸi olarak damgasını vurdu; OrtadoÄŸu'nun en çok satan albümü sıfatıyla platin albüm kazandı. 2001'de piyasaya sürülen ikinci albümü ‘‘Live at the Hard Rock Cafe (Beyrut)’’ sanatçının canlı performanslarından kayıtlar içeriyordu.Bayramda Türkiye'de de piyasaya sürülecek olan ‘‘Baghdad’’ ise, Ilham Al Madfai'nin çok sevdiÄŸi ülkesinin içinde bulunduÄŸu duruma ithafen yaptığı bir çalışma. Londra ile Irak arasında mekik dokuduÄŸu iki yıl içinde yaptığı bu albümde Al Madfai, yine caz, dans müziÄŸi, geleneksel Arap müziÄŸi gibi farklı tınıları bir araya getiriyor.Albümdeki parçalarının her birinin ayrı bir hikáyesi var. 60 yaşındaki Al Madfai'nin, çoÄŸunlukla sıla hasretiyle geçen ömrünün dokunaklı bir özeti denilebilir. Şöyle ya da böyle, ÅŸimdiye dek hiç duyulmamış, yeni bir tarz içeren albüm, BaÄŸdat'tan sadece bomba sesleri gelmediÄŸinin bir kanıtı...Â