Bağdat Caddesi'nde keklik avlamak

Güncelleme Tarihi:

Bağdat Caddesinde keklik avlamak
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2004 00:00

BULUNDUĞUNUZ şehrin en işlek caddesini düşünün. Caddenin iki tarafında ağaçlar, ağaçların arkasında çok katlı apartmanlar var. Kadıköy için bu tanıma uygun örnek Bağdat Caddesi’dir. Bu caddede yürürken bir de bakıyorsunuz avcı giysili bir adam elinde tüfek, ağaçlara doğru ateş ediyor. Aman ne yapıyorsun, ağaçların arkasında binalar ve orada yaşayan insanlar var. Allah saklasın, birilerini vuracaksın diyorsunuz. Adam, ‘Ben çok usta avcıyım, keklik avlıyorum. Merak etme bir şey olmaz’ diyor ve ateşe devam ediyor. Tam o sırada balkonda çamaşır asmakta olan bir kadını omzundan yaralıyor.Hemen 155’e telefon edip polis çağırıyorsunuz. Kısa zamanda bir ekip otosu geliyor. Adam, avcı teskeresini ve av tüfeğinin ruhsatını polislere gösteriyor. Ayrıca Orman Bakanlığı’nın keklik avlama mevsiminin başladığına dair tamiminin bir fotokopisini memurlara ibraz ediyor. Bir kaza oldu, balkondaki hanımı istemeyerek vurdum diyor. * * *Ertesi sabah adam savcılık tarafından ‘av sahası olmayan bir yerde avlanmak ve kazaen adam yaralamak’ suçuyla mahkemeye sevk ediliyor. Şimdi; sizce bu adam, yaralanmaya kazaen mi sebebiyet vermiştir? Yani, gereken dikkat ve özeni göstermediği için ‘taksirli’ bir suç mu işlemiştir?Bu kişi, meskun mahalde tüfekle ateş edince birilerini yaralayabileceğinin, hatta öldürebileceğinin bilincinde değil midir? Yoksa yaptığı hareketin yaratacağı tehlikenin bilincindedir ama boşvermektedir. Öyleyse, ‘bilinçli taksir’ suçu mu işlemiştir? Hatta, avcının bu eylemi ‘olası kast’ mı içermektedir? Yani ortada bir ‘kasıtlı suç’ mu vardır? * * *Yukarıdaki hayali hikáyenin esin kaynağı, yeni Türk Ceza Kanunu’nda trafikte güvenliği tehlikeye sokan davranışların ne tip bir suç teşkil ettiğini irdeleyen bir radyo programı ile Yargıtay 4. Ceza Dairesi Hákimi Hasan Tahsin Gökcan’ın Trafik Dergisi'ne yazdığı makaledir. * * *İstanbul’un Bağdat Caddesi’nde veya bir başka şehrin bir başka cadde veya sokağında, her an yaralanmalı ve hatta ölümlü bir kazaya sebebiyet verecek şekilde, tedbirsizce ve terbiyesizce, yani trafik emniyet kurallarını hiçe sayarak araç sürmek nasıl bir suçtur?Bir kazaya sebep olduktan sonra veya olmadan önce, aracını böyle süren kişiye verilmesi gereken cezalar ne olmalıdır? Trafik emniyet kurallarını çiğneyenler, kaza yapma ihtimalini artırdıklarının bilincinde değiller mi? Suçun kendisi bizatihi aracı bu şekilde sürmek değil midir? Kaza, suçun cezasını artırabilir ama mahiyetini değiştirmez. Suç, tedbirsiz ve özensiz araç sürüldüğü an işlenmiştir.Dolayısıyla bir kazaya yol açmasa da tedbirsiz sürüş, basit bir kural ihlali değil, ‘bilinçli taksir’ veya ‘olası kast’ içeren bir eylemdir. Kaza olmasa bile böyle bir eyleme verilecek ceza, yaralanmaya veya ölüme sebep olmuş ‘taksirli’ bir suça verilecek cezadan fazla olmalıdır. * * *Bilgi ve görgü pınarından su içtiğim Sulhi Dönmezer Hoca'ya şükranlarımı sunarım. Allah taksiratını affetsin. Son Söz: En ağır ceza, kaza; en hafif kaza, cezadır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!