Babayı susturdular anne davacı
Güncelleme Tarihi:
Mutlu KOSER/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2001 01:56
Salacak'ta zıpkınla balık avlayan Taner Onur'un ölümüne neden olan sürat teknesinin sahibi, davadan vazgeçmesi için babaya 21 milyar lira verdi. Ancak ölen gencin annesi, davadan vazgeçmiyor.
Üsküdar Salacak Sahili'nde, 19 Ağustos 2000'de zıpkınla balık avlayan Taner Onur'u, Barbaros adlı sürat teknesi biçti. 18 yaşındaki Taner, hastanede yaşamını yitirdi. Teknenin sahibi Mehmet Haluk Kanzık ve şoförü Ziya Yıldız gözaltına alındı. İki sanık hakkında 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. ‘‘Motoru ben kullanıyordum’’ diyen Yıldız, bir ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Mahkemede tanık olarak dinlenen Ömer Yılmaz, kaza sırasında tekneyi Kanzık'ın kullandığını iddia edince, Taner'in annesi Necmiye Onur ‘‘Bize yalan söylüyorlar’’ diyerek davaya müdahil oldu. Bu gelişme üzerine Mehmet Haluk Kanzık, maktulün babası Tarık Onur'un, ceza davasından çekilmeleri karşılığında 21 milyar lira aldığını ve bir protokol imzaladığını iddia etti. Kanzık'ın, davadan vazgeçmesi için kendisine de yalvardığını, hatta para teklifinde bulunduğunu belirten Necmiye Onur, ‘‘Tek evladımı kaybetmenin acısıyla Kanzık'la hiçbir anlaşma içine girmedim. Sanığın hak ettiği cezaya çarptırılması, oğlumun acısını dindirecek tek teselli kaynağım olacaktır’’ dedi.
Adaleti yanıltıyor
Necmiye Onur, mahkemeye gönderdiği dilekçede, Kanzık'ın adaleti yanıltmaya çalıştığını söyledi. Onur dilekçede, ‘‘Kanzık, oğlumun sahilden 85-100 metre açıkta, suyun altında yüzdüğü için görünmediğini iddia etmektedir. Oysa tanıklar, Taner'in sahilden 15-20 metre açıkta yüzdüğünü, suyun üzerinde vücudunun göründüğünü belirttiler. Oğlumun dipten su yüzüne çıktığı iddialarını, ölü muayene tutanağı da yalanlıyor. Başında kesik ya da darp yoktu. Kol ve batınında derin yaralar saptandı. Bu da gösteriyor ki oğlum, su yüzüne paralel yüzüyordu’’ dedi. Necmiye Onur, Kadıköy 4'üncü Asliye Hukuk'ta kazaya sebep olduğunu iddia ettiği Kanzık hakkında 7.5 milyar manevi, 1 milyar da maddi tazminat davası açtı.
Dileği öldükten sonra gerçekleşti
Boyun fıtığı olan Necmiye Onur, kazadan iki gün sonra ameliyat masasına yatacaktı. Taner'in de o gün annesi için kan vermesi gerekiyordu. 19 Ağustos günü, hastaneye gitmeden önce ‘‘Denize bir girip çıkayım’’ dedi. Ama dönemedi. Taner, denize ve denizciliğe vurgundu. Liseyi bitirmiş, o yıl üniversite sınavına girmişti. Ya denizi olan bir şehirde, ya da denizcilikle ilgili bir okulda okumak istiyordu. Ölümünden iki gün sonra iki dileği birden gerçek oldu. Taner'in Tuzla'daki Denizcilik Yüksek Okulu'nu kazandığını müjdeleyen belge ellerine geçtiğinde ailesi bir kez daha yıkıldı. Anne Necmiye Onur, oğlunun ölümünden sonra artık denize bakamadığını, balıkçıların önünden geçemediğini söylüyor.
Adaleti yanıltıyor
Necmiye Onur, mahkemeye gönderdiği dilekçede, Kanzık'ın adaleti yanıltmaya çalıştığını söyledi. Onur dilekçede, ‘‘Kanzık, oğlumun sahilden 85-100 metre açıkta, suyun altında yüzdüğü için görünmediğini iddia etmektedir. Oysa tanıklar, Taner'in sahilden 15-20 metre açıkta yüzdüğünü, suyun üzerinde vücudunun göründüğünü belirttiler. Oğlumun dipten su yüzüne çıktığı iddialarını, ölü muayene tutanağı da yalanlıyor. Başında kesik ya da darp yoktu. Kol ve batınında derin yaralar saptandı. Bu da gösteriyor ki oğlum, su yüzüne paralel yüzüyordu’’ dedi. Necmiye Onur, Kadıköy 4'üncü Asliye Hukuk'ta kazaya sebep olduğunu iddia ettiği Kanzık hakkında 7.5 milyar manevi, 1 milyar da maddi tazminat davası açtı.
Dileği öldükten sonra gerçekleşti
Boyun fıtığı olan Necmiye Onur, kazadan iki gün sonra ameliyat masasına yatacaktı. Taner'in de o gün annesi için kan vermesi gerekiyordu. 19 Ağustos günü, hastaneye gitmeden önce ‘‘Denize bir girip çıkayım’’ dedi. Ama dönemedi. Taner, denize ve denizciliğe vurgundu. Liseyi bitirmiş, o yıl üniversite sınavına girmişti. Ya denizi olan bir şehirde, ya da denizcilikle ilgili bir okulda okumak istiyordu. Ölümünden iki gün sonra iki dileği birden gerçek oldu. Taner'in Tuzla'daki Denizcilik Yüksek Okulu'nu kazandığını müjdeleyen belge ellerine geçtiğinde ailesi bir kez daha yıkıldı. Anne Necmiye Onur, oğlunun ölümünden sonra artık denize bakamadığını, balıkçıların önünden geçemediğini söylüyor.