Güncelleme Tarihi:
AİLE HURRİYET.COM.TR'DEKİ BU FOTOĞRAFLARI GÖRÜNCE İNANDI
Gazeteciliğin kaderidir;
Genelde kötü haber, büyük haberdir.
Fırtınalar, depremler, çatışmalar, savaşlar, ölümler…
Haber olan genelde bunlardır.
Ancak iyi haberler de vardır;
Bazen, farkında bile olmadan verdiğimiz iyi haberler.
İşte, Ali Yaratılmış’ın haberi de bunlardan biri;
Farkında bile olmadan verdiğimiz iyi haber;
Ailesinin, yakınlarının fark ettiği önce bir aileyi, ardından tüm Türkiye’yi mutlu eden iyi haber.
Tam bir insan hikayesi. Üstelik sonu mutlu biten bir hikaye;
İsrail’in saldırdığı, Gazze’ye yardım taşıyan insani yardım gemisinde Ali Yaratılmış da vardı.
Çatışma çıktı, ardından uzun süre gemilerden de, gemidekilerden de haber alınamadı.
Yaratılmış’ın ailesi de, saatlerce, endişeyle, korkuyla bekledi.
Ve sonunda haber geldi;
9 ölü vardı. Sonradan, ölenlerin bazılarının kimlikleri de açıklandı.
Ve açıklanan isimler arasında Ali Yaratılmış’ınki de vardı.
Aile yıkıldı.
Duyanlar, eve gelmeye başladı. Bir taziye çadırı kuruldu.
Yaratılmış’ın oğulları, cenazeyi nasıl alabileceklerini konuşmaya başladılar.
Dışişleri Bakanlığı arandı, İnsani Yardım Vakfı arandı.
Konuşmalar hep, “cenaze, tabut, mezar” ekseninde geçti.
Ta ki bir telefon gelinceye kadar.
Ali Yaratılmış’ın damadının telefonu çaldı. Arayan, bizzat Ali Yaratılmış idi.
Konuştu, “yaşıyorum” dedi.
Ama inandıramadı.
Çünkü İsrail’in kara propaganda mekanizması çalışıyordu. Aile, daha önce de, kimliğini açıklamayan kişilerden, yüreklerini hoplatan, “babanız yaşıyor” ya da “öldü” gibi telefonlar almışlardı.
Yine inanmadılar.
Ta ki, Hürriyet.com.tr’de yayınlanan bir fotoğrafa kadar.
Fotoğraf, İsrail makamlarının tutukladığı, ancak sonradan serbest bıraktığı Türk vatandaşlarına aitti. Vatandaşlar, otobüslerle Türk hükümetinin kendilerini almak için gönderdiği THY uçağına götürülürken görülüyorlardı.
Ve öldü denilen, resmi makamlarca da ölümü teyid edilen Ali Yaratılmış, canlıydı. Capcanlıydı.
Üstelik, kafası sarılı olmasına rağmen, zafer işareti yapıyordu.
Taziye evi, matem evi, bir anda şenlik evine döndü.
Yaratılmış’ın oğluyla yaptığımız telefon konuşmasında, heyecanla karşılandık. Ardından teşekkürler geldi. “Çok teşekkürler. Sizin sitenizdeki, Hürriyet.com.tr’deki fotoğrafı görünce inandık babamın yaşadığına” dedi oğul Muhammed Yaratılmış.
Telefonu kapatırken, oğul Yaratılmış’la görüşen Hürriyet.com.tr Ankara bürosundan Aysel Alp’in yüzünde bir gülümseme vardı.
Elleri titrediğinden bir süre haberi yazamadı Aysel.
Ama işte gazetecilik bu;
Sadece ölümler, depremler, savaşlar yüreğimizi titretmiyor bizim.
Bazen küçücük bir teşekkür de elimizi ayağımızı kesiyor, mutlu ediyor bizi…