Güncelleme Tarihi:
Yatağan İlçe Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen dolandırıcılık dosyası kapsamında Mehmet Karadağ'ın evinde jandarma ekipleri tarafından arama yapıldı. Bozarmut Mahallesi'ndeki evde yapılan aramada Karadağ'a ait evrakta Ayşegül Bulut'un isminin geçtiği belirlendi. 16 Mart günü gözaltına alınan Bulut’un jandarmadaki sorgusunda şüpheli davranışlarda bulunması üzerine soruşturma genişletildi. Ayşegül Bulut'un babası Samet Bulut'un 25 Şubat 20022'de intihar ettiği, kendisinin de aynı gün ilaç içerek intihar girişiminde bulunduğuna dair dosyasının olduğu belirlendi.
Yatağan İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin çapraz sorguya aldığı Ayşegül Bulut, erkek arkadaşı Mehmet Karadağ ile babası Samet Bulut'u intihar gibi görülmesi için iple asarak öldürdüklerini itiraf etti. Bunun üzerine jandarma ekipleri, anne Penbe Bulut ve Mehmet Karadağ'ın ağabeyi Halil İbrahim Karadağ'ı gözaltına aldı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ayşegül Bulut ile 'kasten öldürme suçu'na katıldığı ileri sürülen Halil İbrahim Karadağ (40) ve 'dolandırıcılık' suçundan cezaevinde tutuklu bulunan Mehmet Karadağ tutuklandı, Penbe Bulut ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
'ELİNDEN KURTULMAYA ÇALIŞTIM, GÜCÜM YETMEDİ'
Ayşegül Bulut'un Mehmet Karadağ ile cinayeti nasıl işlediklerini anlattığı savcılıktaki ifadesine ulaşıldı. Ayşegül Bulut, ifadesinde babasının kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ve bu dönemde Yatağan Endüstri Meslek Lisesi'nde 3'üncü sınıfta öğrenim gördüğünü belirtip, "2016 yılında okuldan annem, babam ve kız kardeşimle yaşadığımız eve gelip, odamda üzerimi değiştirirken babam içeri girdi. Çıkmasını söyledim ama içeri girip, kapıyı kapattı. Beni beğendiğini ve birlikte olmak istediğini söyledi. 'Sen ne diyorsun? Babamsın' dedim ama beni dinlemeyerek zorla ilişkiye girdi. Evde kimse yoktu. Elinden kurtulmaya çalıştım, gücüm yetmedi. 'Bunu kimseye söyleme, bir daha olmayacak' dedi. 1-2 ay sonra dayanamayarak konuyu anneme anlattım. Annem de 'Bizi dövüyor, bunu kimseye söyleme, yine döver, erkektir yapmak istemiştir' dedi. Durumdan sıyrılmaya çalıştı. Herhangi bir kolluk birimine ya da savcılığa gitmedim. Babamın bana bu şekilde 3 kez daha cinsel saldırısı bulundu. Devamındaki cinsel saldırı eylemlerinden annemin haberi olmadı" ifadelerini kullandı.
MEHMET'E 15 BİN LİRA KREDİ ÇEKMİŞ
İfadesinde, Bozarmut Mahallesi'ndeki bir büfede 2022 yılında çalışmaya başladığını anlatan Ayşegül Bulut, büfeye müşteri olarak gelen Mehmet Karadağ ile burada tanıştıklarını dile getirerek, "Sosyal medya hesabımdan takip etmeye başladı. Hesabı engelledim, başka bir hesaptan tekrar takibe aldı. Konuşmaya başladık. Benden hoşlandığını söyledi. Konuşmaya devam ettik. Bir süre sonra kendisi için kredi çekmemi istedi. Borçlarımdan dolayı bana kredi çıkmayacağını söylesem de tanıdıkları olduğunu söylediği bir bankaya gittik. İlk önce kredi çıkmadı, sonra başka bir kadınla konuştu. Bu konuşma sonrasında 15 bin TL kredi çıktı. Paranın tamamını Mehmet aldı" dedi.
BABASINI ÖLDÜRMEYİ MEHMET TEKLİF ETMİŞ
Ayşegül Bulut, ifadesinde bunaldığı için Mehmet Karadağ'a babası tarafından cinsel istismara uğradığını anlattığını dile getirip, "Mehmet'e yaşadıklarımı anlattım. 'İstersen babanı öldürürüz' dedi. 'Saçmalama' dedim. Babam bir termik santralde işçi olarak vardiyalı çalıştığı için ölmeden bir gün önce sabah saat 08.00 sıralarında eve gelip, beni taciz etti. Daha sonra Mehmet ile ilişkimi onaylamadığını söyledi. Yanımda Mehmet ile telefonda konuşan babam, 'Dolandırıcı olduğunu öğrendim, kızımdan uzak dur’ dedi. Mehmet'in ne dediğini duymadım ama birbirlerini tehdit ettiler. Sonrasında 09.00 sıralarında uyudu 1 saat sonra kalkıp, midesinin ağrıdığını söyledi. Bana yaşattıklarından bıktığım için onu öldürmek amacıyla mideme iyi gelen bir ilacın olduğunu söyleyip, 3-4 çeşitli ilacı suda erittim. Bir kutuda yaklaşık 10 antibiyotik, 4 grip ilacı vardı. Babam ilaçları içtikten sonra uyudu, ama ölmedi" ifadelerini kullandı.
'MEHMET, İP VE SANDALYE BULMAMI İSTEDİ'
Ayşegül Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü:
Mehmet'e onun yüzünden babamla tartıştığımı söyledim. 'Bu böyle olmayacak. Babanı öldürelim. Benim bir planım var; geceyi bekleyelim' dedi. Önce bir araçla çarpıp, öldürmeyi teklif etti. Bu şekilde babamı öldürdüğümüzü herkesin öğrenebileceğini söyleyince babamı intihar etmiş gibi gösterebileceğimizi söyledi. Mehmet'e babamın midesi rahatsızlanınca ona ilaçlardan yaptığım karışımı içirdiğimi ama pişman olduğumu söyleyince 'İşe zaten başlamışsın. Devamını getir' dedi. Evde başka ilacın olup, olmadığını sorunca evde babaanneme ait insülin ilaçlarının olduğunu ama iğnesinin olmadığını söyledim. İğneyi halledeceğini söyleyip, ip ve sandalye bulmamı istedi. Teklifini kabul ettim. Babam saat 19.00 sıralarında uyanarak bahçede işlerle ve traktörle uğraştı" diye konuştu.
'PİŞMAN OLDUM AMA İŞ İŞTEN GEÇMİŞTİ'
Ayşegül Bulut, ifadesinde babasının işe gitmek için saat 22.30 gibi yola çıkarak servis beklediğini anlatarak, "Babam evden çıkınca pencereden bakmaya başladım. Mehmet'e telefonda konuşurken, babamın servise bineceği saati söylemiştim. Babam yolun karşısındaki dedeme ait boş eve yöneldi. Birine 'Kimsin?' diye seslendiğini duydum. Ancak babamı ya da başkasını göremedim. Mehmet'in gelerek babamı o yöne doğru çektiğini anladım. Herhangi bir boğuşma sesi duymadım. Mehmet bu aşamada telefonla benimle iletişime geçmedi. Mehmet'in çıkıp etrafı kontrol ederek telefonun flaşını açıp, bana işaret verdiğini gördüm. Pişman oldum ama iş işten geçmişti" dedi.
'MEHMET'İN ELLERİNDE BİRKAÇ KAT ELDİVEN VARDI'
Bulut, ifadesinde Mehmet'in işaret vermesiyle insülin ilacını, ipi ve sandalyeyi alarak aşağıya indiğini anlattı. Bulut, "Parmak izimin çıkmaması amacıyla sandalyeyi tülbentle tutarak götürdüm. Buraya gittiğimde babam sol tarafının üzerine düşmüş ve baygın haldeydi. Yanında da simsiyah şekilde giyinmiş halde Mehmet bulunuyordu. Mehmet'in ellerinde birkaç kat eldiven vardı. Yanıma aldığım malzemeleri zeminin üzerine bıraktım. Mehmet, babamı çevirmeye başladı. Babam baygındı ve nefes alıp veriyordu. İkisinde de herhangi bir darp izi görmedim. Elimdekileri oraya bırakarak, artık karışmayacağımı söyledim. Mehmet insülini babama enjekte etti. Getirdiğim ipi babamın boynuna geçirdi. Diğer ucunu da demir profilin üzerinden geçirdi. Babam havada ayakları yere değmeyecek yeterlilikte yükseldikten sonra ipe düğüm atıp sabitledi. İpin fazlalık kalan kısmını da yanında getirdiği çakı ile kesti. Sandalyenin üzerine çıkarak düğümleri attı. Yanında getirdiği çakıyı babamın ellerine sürdü. Daha sonra sandalyeyi babamın ayaklarına doğru gelecek şekilde yere devirdi. Çakıyı yere attı ve ipin arta kalan kısmını eliyle toparlayarak onu da olay yerinden başka bir yere attı. Babamı Mehmet bu şekilde astıktan sonra orayı terk etmek istedim. Gitmeme izin verdi. 'Burada olanları kimseye anlatmayacaksın, annenden, ablandan ve sülalenden olursun' diyerek beni tehdit etti. Mehmet'in babamı asması yaklaşık yarım saatlik sürede gerçekleşti. Aileme zarar gelmemesi için her şeyi yaptım, çok pişmanım" ifadelerini kullandı.