Güncelleme Tarihi:
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) İstiklal Yerleşkesi kavşağında 13 Mart sabahı meydana gelen kazada, Süleyman Emre Kılınç yönetimindeki 42 DIP 19 plakalı otomobil ile uzman çavuş Emre Esmer yönetimindeki 03 RF 575 plakalı otomobil çarpıştı. Mobese kameralarına da yansıyan kazada Süleyman Emre Kılınç ile yanındaki İrem Su Akkaya ve Beyza Din (19) ile diğer otomobilin sürücüsü Emre Esmer yaralandı. Burdur Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalesinin ardından Isparta'daki özel hastaneye sevk edilen MAKÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi İrem Su Akkaya, bir gün sonra yaşamını yitirdi.
Kızını kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşayan Halil Akkaya, İrem Su'ya hitaben yazdığı mektupla hüzünlendirdi.
Baba Halil Akkaya mektubunda, "Bugün yine sabah oldu, açtım gözlerimi salavat getirerek yeni güne. Utandım uyumaktan sıcacık yatağımda. Yine yağmur yağıyor. Sen sevmezdin yağmuru. Kızdım gökyüzüne yine ağlıyor diye. Biz artık ağlayamıyoruz da. Utandım kendimden o anda. Gökyüzü bile ağlıyor. Ben ağlayamıyorum. Sonra dedim ki şükür bir günü daha geride bırakıp bir gün daha yaklaştım mutlu sona. Yaklaştım sana ve sevgiliye kavuşmaya. Bir günü daha bıraktım geride. Geldim işime cenk yeri ambarlara. Açtım bilgisayarımı. Ekranda en sevdiklerim. Sen ve annen. Utandım yolda gelirken. Arkadaş espri yaptı da ben güldüm diye. Başladım işime utanarak aldığım nefese. Ben sıcacık odamda, sen kara toprakta. Utanıyorum içtiğim çaydan, sigaramdan. Ben ne yapıyorum diye" ifadelerine yer verdi.
Kızını unutmadığını, unutamayacağını anlatan Halil Akkaya, mektubun devamında şunları kaydetti:
"Saat 16 olur giderim senin çok sevdiğin Soma'na. Unutmadan söyleyeyim artık Soma'yı ben de çok seviyorum. Hatta senin kullandığın markaları kullanıyoruz. Biz böyleyiz, utanarak yaşamaya devam ediyoruz. Ta ki sana kavuşana kadar. Ama utandığım sen değilsin bir tanem. Sen gittikten sonra yaşayabildiğime utanıyorum. Korkmuyorum artık ölümden. Korkacak bir şey yok sanırım. Sen bile ideallerini bırakıp, gencecik yaşında gittiğine göre. Korkulacak bir şey yok sanırım. 'Neden' diye halen sormuyorum. Sormayacağım da. Sen yeni yuvanda rahat ol kızım. Ben yine utanmaya devam ederek sana kavuşacağım günü bekliyorum."