Taner YENER/İSTANBUL,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2009 13:32
İSTANBUL Sultançiftliği'nde 3 yıl önce oyun parkının yanında yürürken hafriyat taşıyan kamyonun altında kalarak yaşamını yitiren 9 yaşındaki Volkan'ın babası İbrahim Beyhan, sürücünün yargılandığı davada reddi hakim talebinde bulundu. Babanın güvensizlik nedeniyle yaptığı talep kabul edildi. Dosya Gaziosmanpaşa'dan Bakırköy'e gönderildi.
Sultançiftliği'nde Şehit Necati Özgen Parkı yanında 2 Aralık 2006 tarihinde meydana gelen kazada, Volkan Beyhan arkadaşlarıyla yürüdüğü sırada Bekir Aluçlu'nun (37) kullandığı AK İnşaat Hafriyat Şirketi'ne ait 34 AK 2928 plakalı kamyonun altında kalarak yaşamını yitirdi. Kazada Volkan'ın yanında bulunan Deniz Diktaş da yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
AĞABEYİNİN TEDAVİ GÖRÜYOR
Volkan Beyhan'ın cesedi nöbetçi savcının incelemesi için olay yerinde bekletilirken acı haberi alarak gelen anne Esmer Beyhan (43) sinir krizleri geçirdi. Olay yerinde 3 saat bekletilen Volkan Beyhan'ın cesedi önce hastane sonra da otopsi için Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.
Polis merkezine giderek teslim olan kamyon şoförü Bekir Aluçlu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aile kazayı hatırlattığı için parka yakın olan evlerini taşıdı. Depresyona giren ağabeyi Mehmet Beyhan (17) ise Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde halen tedavi görüyor.
Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün 8. duruşma görüldü. İbrahim Beyhan, mahkemenin duruşmalarda sözlü ve yazılı beyanlarını değerlendirmediğini, inceleme yapmadığını ve gerekli kişi ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunmadığını ileri sürdü. Bu yüzden mahkemeye karşı güvensizlik oluştuğunu söyleyen İbrahim Beyhan, reddi hakim istedi. Mahkeme babanın bu talebini kabul etti.
AİHM'DE GİDECEĞİM
Aradan geçen üç yıla rağmen mahkemenin henüz karar veremediğini de belirten İbrahim Beyhan, sadece sürücünün yargılandığına dikkat çekti. Sürcünün bağlı olduğu Ak Harfiyat İnşaat şirketi ile harfiyatın dökülmesine izin veren 26. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nın da kazada sorumluluğu bulunduğunu ileri süren İbrahim Beyhan, “Bunlar hakkında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Ancak savcılık takipsizlik kararı verdi” dedi.
İbrahim Beyhan, bunun üzerine İstanbul Adliyesi'ndeki nöbetçi mahkemeye itiraz ettiğini söyledi. Ancak itirazı değerlendirmesi istenen İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin red kararı verdiğini anlatan İbrahim Beyhan, “Şirketin ve komutanlığın yargılanması için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gideceğim” diye konuştu. İbrahim Beyhan şunları da söyledi:
“Trilyonları, İstanbul'u verseler oğlum geri gelmez. Benim tek isteğim sorumluların adalet önüne çıkartılıp hesap sorulması. Hak ettikleri cezalara çarptırılması. Oğlum güzergah izni olmayan bir şirkete ait kamyonun çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Orası olay tarihinde kapalı çıkmaz sokaktı. Şuan açıldı. O kamyon askeri bölgede tel örgüleri geçerek içeri hafriyat yüklüyor. Askeriye ile Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan izin alınmamış. O şirketin İl
Trafik Komisyonu'ndan yol krokisi alması gerekiyor. O da yok. İBB Toplu Ulaşım Daire Başkanlığı'ndan yasal güzergah izni yok. Bunlarla ilgili neden soruşturma açılmadı?
Kaza olmasaydı oğlum bugün yaşıyor olacaktı, 15 yaşında olacaktı. İdealleri vardı. 'Ben okuyacağım uçak mühendisi olacağım, asker amcalara helikopter yapacağım' diyordu. Ne oldu sonra büyük ağır bir ihmalden dolayı öldü. Şimdi soruyorum? Bunun sorumlusu ben miyim? Askeriye mi? Şirket mi? Yoksa zincirin son halkası olan şöför mü?
Ben ve ailem çok mağdur olduk. Yasal adil yargılama ve hak ihlali var. Bu ancak bizim ülkemizde oluyor. Bu nedenle AHİM şikayet edeceğim. Ayrıca Dünya Çocukları Koruma Mahkemesi var. Oraya da başvuracağım.”