Babam, mirasını sevgilisine baskı altında bıraktı
Güncelleme Tarihi:
Selçuk YAŞAR/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2006 00:00
Mehmet Faruk Sürel, 81 yaşında sirozdan ölen babası, Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu Üyesi S. Cemal Sürel’in trilyonluk mirasını 32 yıllık hayat arkadaşı Asuman Sekban ile Cumhuriyet ve Nesin vakıflarına bıraktığı vasiyeti iptal ettirmek için mahkemeye başvurdu. Sürel, babasının vasiyetini baskı altında hazırladığını öne sürdü.
ÇORLU eşrafından S. Cemal Sürel, 8 Mart 2004’te, Bakırköy 2’nci Noterliği’ne onaylattığı vasiyetinde Çorlu’daki 16 dönüm arsasını, Fenerbahçe, Kızıltoprak, İdealtepe ve İstinye’deki gayrimenkullerini, kendisine ölene kadar bakmayı taahhüt eden 32 yıllık hayat arkadaşı 70 yaşındaki Filiz Asuman Sekman ile Cumhuriyet Vakfı ve Nesin Vakfı’na bağışladı. Oğlu Faruk Sürel’i ise mirastan mahrum bıraktı.
İPTAL DAVASI AÇTI
Cemal Sürel, 16 Kasım 2004’te yaşamını yitirince Beyoğlu 1’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuran Faruk Sürel, tek yasal mirasçı olduğuna dair veraset ilamı aldı. Sürel, 2005 Mayıs ayında Sarıyer Adliyesi’ne başvurarak vasiyetnamenin iptali için dava açtı. Mirasın büyük bölümünün Asuman Sekban’a bırakılma nedeninin, babasına yapılan baskılar olduğunu ileri süren Faruk Sürel dilekçesinde şu iddialara yer verdi:
"Babamın mirasını Asuman Hanım’a bırakmasını makul ve haklı gösterecek hiçbir olağan sebep yoktur. Diğer varisler de onun tarafından yaşatılan korku ve büyük baskı altında babama tanzim ettirilen vasiyetnameye girmiştir."
SAĞLIĞINDA ARAMADI![/images/100/0x0/55eaccf3f018fbb8f897855e]()
Asuman Sekban ise savunmasında, Faruk Sürel’in suçlamalarını şu yanıtı verdi: "Cemal Bey’e eşi olarak gösterilmesi gereken tüm sevgi, ilgi ve özeni gösterdim. Babasından maddi menfaat elde edemeyen davacı, onu sağlığında bir kez telefonla dahi aramamıştır. Siroz olduğunu bildiği halde, geçmiş olsun demek için bile aramamıştır. Ölümüne kadar babasına bakan, yemeğini yapan, doktora götüren, ilaçlarını veren, bir eşin yapması gereken ne varsa kat kat yapan bana, şükranlarını belirtmek yerine dava açmıştır."
Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde önceki gün yapılan son duruşmaya Faruk Sürel, avukatı Başak Tavşanoğlu ile birlikte katıldı. Davalı Asuman Sekban’ı Avukat Sezgin İnanlı, Aziz Nesin Vakfı’nı Avukat Kamil Tekin Sürek, Cumhuriyet Vakfı’nı ise Avukat Tora Pekin temsil etti. Duruşmada, davacı tanıkları dinlendi.
TUHAF KARAKTERLİYDİ
Cemal Sürel’in kız kardeşi Fatma Selma Uluengin (86), tanık olarak verdiği ifadesinde şunları söyledi:
"Kardeşim çocuklarına miras bırakmayacağını sürekli söylerdi. Kendisi tuhaf karakterde bir insandı. Kızı Ferda Sürer’in de cenazesine gelmemişti. Bu nedenle kendisine kızdım ve yaklaşık iki yıl önce ölümüne kadar da kendisiyle görüşmedik. Tek başına yaşadığını biliyordum, ancak Asuman Hanım ile birlikte yaşadığına dair bir bilgim yok. Başka kadınlarla birlikte olduğuna dair duyumlar almıştım. Kendisi etki altında kalabilecek yapıya sahip bir kişiydi. Baskı neticesinde bu vasiyetnameyi hazırlamış olabilir."
Cemal Sürel’in yeğeni Haldun Uluengin de, kuzenini destekledi. Tanıklardan Necdet Çil ise, babası tarafından mirastan mahrum bırakılan davacının kendilerinden aldığı borçlarla yaşamını sürdürdüğünü ileri sürdü. Duruşma, eksik belgelerin giderilmesi için ertelendi.
İPTAL DAVASI AÇTI
Cemal Sürel, 16 Kasım 2004’te yaşamını yitirince Beyoğlu 1’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvuran Faruk Sürel, tek yasal mirasçı olduğuna dair veraset ilamı aldı. Sürel, 2005 Mayıs ayında Sarıyer Adliyesi’ne başvurarak vasiyetnamenin iptali için dava açtı. Mirasın büyük bölümünün Asuman Sekban’a bırakılma nedeninin, babasına yapılan baskılar olduğunu ileri süren Faruk Sürel dilekçesinde şu iddialara yer verdi:
"Babamın mirasını Asuman Hanım’a bırakmasını makul ve haklı gösterecek hiçbir olağan sebep yoktur. Diğer varisler de onun tarafından yaşatılan korku ve büyük baskı altında babama tanzim ettirilen vasiyetnameye girmiştir."
SAĞLIĞINDA ARAMADI
Asuman Sekban ise savunmasında, Faruk Sürel’in suçlamalarını şu yanıtı verdi: "Cemal Bey’e eşi olarak gösterilmesi gereken tüm sevgi, ilgi ve özeni gösterdim. Babasından maddi menfaat elde edemeyen davacı, onu sağlığında bir kez telefonla dahi aramamıştır. Siroz olduğunu bildiği halde, geçmiş olsun demek için bile aramamıştır. Ölümüne kadar babasına bakan, yemeğini yapan, doktora götüren, ilaçlarını veren, bir eşin yapması gereken ne varsa kat kat yapan bana, şükranlarını belirtmek yerine dava açmıştır."
Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde önceki gün yapılan son duruşmaya Faruk Sürel, avukatı Başak Tavşanoğlu ile birlikte katıldı. Davalı Asuman Sekban’ı Avukat Sezgin İnanlı, Aziz Nesin Vakfı’nı Avukat Kamil Tekin Sürek, Cumhuriyet Vakfı’nı ise Avukat Tora Pekin temsil etti. Duruşmada, davacı tanıkları dinlendi.
TUHAF KARAKTERLİYDİ
Cemal Sürel’in kız kardeşi Fatma Selma Uluengin (86), tanık olarak verdiği ifadesinde şunları söyledi:
"Kardeşim çocuklarına miras bırakmayacağını sürekli söylerdi. Kendisi tuhaf karakterde bir insandı. Kızı Ferda Sürer’in de cenazesine gelmemişti. Bu nedenle kendisine kızdım ve yaklaşık iki yıl önce ölümüne kadar da kendisiyle görüşmedik. Tek başına yaşadığını biliyordum, ancak Asuman Hanım ile birlikte yaşadığına dair bir bilgim yok. Başka kadınlarla birlikte olduğuna dair duyumlar almıştım. Kendisi etki altında kalabilecek yapıya sahip bir kişiydi. Baskı neticesinde bu vasiyetnameyi hazırlamış olabilir."
Cemal Sürel’in yeğeni Haldun Uluengin de, kuzenini destekledi. Tanıklardan Necdet Çil ise, babası tarafından mirastan mahrum bırakılan davacının kendilerinden aldığı borçlarla yaşamını sürdürdüğünü ileri sürdü. Duruşma, eksik belgelerin giderilmesi için ertelendi.