"Babalar da doğuma girsin"
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2008 11:59
AKP Ankara Milletvekili Aşkın Asan'ın “babaların da doğuma girmesi” önerisi bazı kesimlerce desteklenirken, bazı kesimler ise bunun Türkiye'de uygulanabilirliğinin sınırlı olduğu görüşünü dile getirdi.
Öneriyi, “Şu an Türkiye için çok ileri bir beklenti” olarak nitelendiren Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi Başhekimi Sami Erbay, uygulamanın ancak bilinç düzeyi ve hastanelerin alt yapısı uygun hale getirildikten sonra uygulanabileceğini belirtirken, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Saim Yeprem ise eşin doğuma katılmasında dinen herhangi bir sakınca olmadığını söyledi.
Asan'ın önerisini değerlendiren Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi Başhekimi Op. Dr. Sami Erbay, bu önerinin şu an Türkiye için çok ileri bir beklenti olduğunu ifade etti. Erbay, insanların bilinç düzeyi geliştirildikten ve hastanelerin alt yapısı uygun hale getirildikten sonra bunun uygulanabileceğini söyledi.
“Doğum hayret verici, olağanüstü ve doğal bir fenomendir. Doğum fenomeni yalnızca anneye bırakılamayacak kadar büyük sorumluluk gerektiren bir iştir” diyen Erbay, şöyle konuştu:
“Tabii ki doğumu anne gerçekleştirecek ama ona yardımcı olacak doktorlar, ebe ve hemşirelere de ihtiyaç var. Burada baba sadece manevi destek verebilir. Ama Türkiye'nin sosyo-kültürel yapısının ve hastanelerin alt yapı koşullarının böyle bir uygulamaya uygun olduğunu düşünmüyorum. Hele doğumda bir komplikasyon meydana gelirse, eşlerin doğumda bulunması yarardan çok zarar verebilir. Hastanemize doğum yapmak üzere gelen kadınlarla bu yöndeki düşüncelerini öğrenmek için bir anket çalışması yaptık. Anne adaylarının bir kısmı eşlerini doğumda yanlarında isterken, bir kısmı ise eşlerinin girmesini istemediğini söyledi.
Biz, doğum öncesi eşlerin birlikte konuyla ilgili eğitim almasının ve babaların ağrı odası aşamasında eşlerinin yanında olmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bu aşamada eşlerin doğuma katılmaları, ülke şartlarında çok uygulanabilir değil.”
“BİZİM İÇİN ALIŞILMIŞ BİR ŞEY DEĞİL”
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem ise “babaların doğuma girmesi” önerisini destekleyerek, “Dinen eşin doğuma katılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır” dedi.
Babaların doğuma girmesinin Türklerin geleneğinde bulunmadığını, bu uygulamanın batıda ise özellikle son dönemlerde gittikçe yaygınlaştığını ifade eden Yeprem, “Bizim için bu pek alışılmış bir uygulama değil, ama batıda bu sıkça yapılıyor. Böylece babalar hem annelere moral vermiş oluyorlar, hem de analık duygusu hakkında fikirleri oldukça değişiyor. Şahsen ben bunun iyi bir şey olduğu kanaatindeyim” diye konuştu.
Yeprem, İslam dini açısından da babaların doğuma girmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Baba netice itibariyle eştir, eşin de herhangi bir kısıtlama olmaksızın doğuma girmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Dinen de kendi eşinin doğumuna katılmasında bir sakınca yoktur. Erkek kendi kızı bile olsa başkasının doğumuna katılamaz ama kendi eşinin doğumuna katılmasında ben genel prensipler açısından bir sakınca görmüyorum.”
“HALLEDİLMESİ GEREKEN DAHA ÖNCELİKLİ KONULAR VAR”
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş da öneriyi değerlendirirken, “iyi niyetli bir girişim ancak Türkiye'de uygulanabilirliği sınırlıdır” dedi.
Eşlerin doğuma girmesiyle olayın bitmediğini ifade eden Tıraş, yurt dışındaki uygulamalarda anne ve baba adaylarının doğum öncesi eğitimden geçtiğini hatırlattı. Tıraş, uygulamayı çok medeni bulduğunu ancak yasalaşmadan önce bu tür çalışmaların yapılması gerektiğini bildirdi.
Sağlık Bakanlığı'nın “Bebeğim Sağolsun” kampanyasında elde edilen bulgulara göre, özellikle doğu bölgelerinde kadınların yüzde 56'sının hamilelik süresince takip için hiç doktora gitmediğini ifade eden Tıraş, “Hayatında hiç doktora gitmemiş bir gebenin eşiyle birlikte doğuma girmesini nasıl sağlayacaksınız? Bunun yolu yasa çıkarmak değil, doğum öncesi bakım hizmetlerinin uygulamaya sokulmasıdır” diye konuştu.
Tıraş, sağlık kuruluşlarının şartlarının buna uygunluğunun da önemli olduğunu kaydederek, “iyi bir fikir ancak Türkiye koşullarında halledilmesi gereken daha öncelikli konular var” dedi.
“DOĞUM ESNASINDA EŞLER ÇOK YARDIMCI OLUYOR”
Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Leyla Mollamahmutoğlu ise söz konusu uygulamaya sıcak baktığını söyledi.
Eşlerin doğuma girmesini uygun bulduğunu vurgulayan Mollamahmutoğlu, ancak hamilelik süresince anne ve baba adaylarının birlikte doğuma hazırlanacakları eğitimden geçmesi gerektiğini belirtti. Mollamahmutoğlu, konuyla ilgili hiçbir eğitim almamış bir baba adayının doğum sırasında eşinin yaşadığı zorlukları kaldıramayabileceğini söyledi.
Asan'ın önerisini değerlendiren Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi Başhekimi Op. Dr. Sami Erbay, bu önerinin şu an Türkiye için çok ileri bir beklenti olduğunu ifade etti. Erbay, insanların bilinç düzeyi geliştirildikten ve hastanelerin alt yapısı uygun hale getirildikten sonra bunun uygulanabileceğini söyledi.
“Doğum hayret verici, olağanüstü ve doğal bir fenomendir. Doğum fenomeni yalnızca anneye bırakılamayacak kadar büyük sorumluluk gerektiren bir iştir” diyen Erbay, şöyle konuştu:
“Tabii ki doğumu anne gerçekleştirecek ama ona yardımcı olacak doktorlar, ebe ve hemşirelere de ihtiyaç var. Burada baba sadece manevi destek verebilir. Ama Türkiye'nin sosyo-kültürel yapısının ve hastanelerin alt yapı koşullarının böyle bir uygulamaya uygun olduğunu düşünmüyorum. Hele doğumda bir komplikasyon meydana gelirse, eşlerin doğumda bulunması yarardan çok zarar verebilir. Hastanemize doğum yapmak üzere gelen kadınlarla bu yöndeki düşüncelerini öğrenmek için bir anket çalışması yaptık. Anne adaylarının bir kısmı eşlerini doğumda yanlarında isterken, bir kısmı ise eşlerinin girmesini istemediğini söyledi.
Biz, doğum öncesi eşlerin birlikte konuyla ilgili eğitim almasının ve babaların ağrı odası aşamasında eşlerinin yanında olmasının gerektiğini düşünüyoruz. Bu aşamada eşlerin doğuma katılmaları, ülke şartlarında çok uygulanabilir değil.”
“BİZİM İÇİN ALIŞILMIŞ BİR ŞEY DEĞİL”
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saim Yeprem ise “babaların doğuma girmesi” önerisini destekleyerek, “Dinen eşin doğuma katılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır” dedi.
Babaların doğuma girmesinin Türklerin geleneğinde bulunmadığını, bu uygulamanın batıda ise özellikle son dönemlerde gittikçe yaygınlaştığını ifade eden Yeprem, “Bizim için bu pek alışılmış bir uygulama değil, ama batıda bu sıkça yapılıyor. Böylece babalar hem annelere moral vermiş oluyorlar, hem de analık duygusu hakkında fikirleri oldukça değişiyor. Şahsen ben bunun iyi bir şey olduğu kanaatindeyim” diye konuştu.
Yeprem, İslam dini açısından da babaların doğuma girmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Baba netice itibariyle eştir, eşin de herhangi bir kısıtlama olmaksızın doğuma girmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Dinen de kendi eşinin doğumuna katılmasında bir sakınca yoktur. Erkek kendi kızı bile olsa başkasının doğumuna katılamaz ama kendi eşinin doğumuna katılmasında ben genel prensipler açısından bir sakınca görmüyorum.”
“HALLEDİLMESİ GEREKEN DAHA ÖNCELİKLİ KONULAR VAR”
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş da öneriyi değerlendirirken, “iyi niyetli bir girişim ancak Türkiye'de uygulanabilirliği sınırlıdır” dedi.
Eşlerin doğuma girmesiyle olayın bitmediğini ifade eden Tıraş, yurt dışındaki uygulamalarda anne ve baba adaylarının doğum öncesi eğitimden geçtiğini hatırlattı. Tıraş, uygulamayı çok medeni bulduğunu ancak yasalaşmadan önce bu tür çalışmaların yapılması gerektiğini bildirdi.
Sağlık Bakanlığı'nın “Bebeğim Sağolsun” kampanyasında elde edilen bulgulara göre, özellikle doğu bölgelerinde kadınların yüzde 56'sının hamilelik süresince takip için hiç doktora gitmediğini ifade eden Tıraş, “Hayatında hiç doktora gitmemiş bir gebenin eşiyle birlikte doğuma girmesini nasıl sağlayacaksınız? Bunun yolu yasa çıkarmak değil, doğum öncesi bakım hizmetlerinin uygulamaya sokulmasıdır” diye konuştu.
Tıraş, sağlık kuruluşlarının şartlarının buna uygunluğunun da önemli olduğunu kaydederek, “iyi bir fikir ancak Türkiye koşullarında halledilmesi gereken daha öncelikli konular var” dedi.
“DOĞUM ESNASINDA EŞLER ÇOK YARDIMCI OLUYOR”
Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Leyla Mollamahmutoğlu ise söz konusu uygulamaya sıcak baktığını söyledi.
Eşlerin doğuma girmesini uygun bulduğunu vurgulayan Mollamahmutoğlu, ancak hamilelik süresince anne ve baba adaylarının birlikte doğuma hazırlanacakları eğitimden geçmesi gerektiğini belirtti. Mollamahmutoğlu, konuyla ilgili hiçbir eğitim almamış bir baba adayının doğum sırasında eşinin yaşadığı zorlukları kaldıramayabileceğini söyledi.