Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2004 00:00
Devlet Bakanı Ali Babacan, "hükümet akaryakıta zam yaptı" denildiğinde üzüldüğünü belirterek "Zammı biz yapmıyoruz, fiyatları dünya artırıyor" dedi.Babacan, yazılı basındaki ekonomi muhabirlerine dün verdiği iftar yemeğinde, soruları yanıtladı.Babacan, akaryakıt zamları konusundaki soru üzerine, şöyle devam etti: "Üzülüyorum biraz, yani (hükümet akaryakıta zam yaptı) deniyor. Değil, biz yapmıyoruz fiyatlar dünyada artıyor... KİT'lere (kendi yağınızla kavrulun, zarar etmeyin) diyoruz. Masraflarını kıssınlar, yeter kar beklemiyoruz KİT'lerden.”“BUGÜNÜN CARİ AÇIĞI, GELECEĞİN CARİ FAZLASIDIR”Cari açığa ilişkin soruya karşılık Babacan, şu yanıtı verdi: “Cari açık var mı var. Peki rezervlerde bir erime var mı? Rezervlerimiz artmış, cari açık fazlasıyla finanse ediyor ki rezervler artıyor. Hep sıcak para diyorlar, portföy şeklindeki olan finansman 3 milyar dolar civarında. Bugünün cari açığı, geleceğinin cari fazlasıdır, cari dengede artı getirecek. Cari açıkta 2004 yılı için bir endişemiz yok. Ama 2005 ile ilgili kötü senaryo ne olabiliri iyi düşündüğümüzde, bazı tedbirler gerekebilir.”"TERZİ GİBİ İKİ ÖLÇÜYORUZ, BİR BİÇİYORUZ”-Yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla hedefinin, cari açık için bir numaralı tedbirleri olduğunu anlatan Babacan, şunları söyledi: “Başka hedefler daha küçük tedbirlerdir. Yani otomobil üzerindeki ÖTV gibi. 2004 bitti, 2 ayda otomobil satışından bir şey olmaz. Bu tamamen 2005'in cari dengesiyle ilgili bir rakamdır. Bunu yaparken 2 ölçüyoruz bir biçiyoruz. Bununla sektör batmaz. Tabi dikkat etmemiz gerekiyor.”TEK HANELİ REEL FAİZ RAKAMIReel faizin piyasanın belirlediği bir konu olduğunu anlatan Babacan, devamla şöyle konuştu: “Gelecek sene 10'nun altında bir reel faiz görmeyi çok arzu ediyoruz. Enflasyon ve faiz indikçe, indirmek daha da zor oluyor."“GENEL SAĞLIK SİGORTASI CİDDİ BİR EK YÜK GETİRMİYOR”Babacan, Sosyal güvenliğe ilişkin soruyu yanıtlarken de şöyle dedi: “Genel sağlık sigortası, ciddi bir ek yük getirmeyecek. Aslında sağlık sigortası kapsamı dışında olan vatandaşımız yok. SSK, Emekli Sandığı BAĞ-KUR ve yeşil kart, bu dört sağlık sigortasına kayıtlı vatandaşlarımızı hesapladığımızda, toplam nüfusumuzu geçiyor. Bu hizmet nasıl olsa veriliyor. Önemli olan bunları bir araya getirmek. Herkesin sağlık sigortası olması ve devlete ödediği prim karşılığında da, benzer şartlarda bu hizmetlerden yararlanmasıdır. Maliyetler açısında da önem taşıyor." "NİYET MEKTUBU 1 ARALIK'TAN SONRA İMZALANACAK"Devlet Bakanı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Niyet Mektubunu 1 Aralık'tan sonra imzalayacaklarını, dolayısıyla zaman baskısı olmadığını söyledi. Babacan, “ama ne kadar zaman sonra, şu anda bir şey söyleyemiyorum. Biz ne kadar çabuk işimizi bitirirsek, o kadar çabuk yapacağız bu işi” dedi.Babacan, yapısal reformlar konusunda IMF'ye hiç bir takvim vermediklerini belirtirken, şunları söyledi: “Bugün telefon edeyim iki gün sonra gelirler. Geldikleri anda üzerinde çalışacağımız nihai kararımızı verdimiz bir yasa metni yoksa niye çağırıp da.... O kadar yoldan gelecekler, burada bekleyeceklerine evlerinde bekliyorlar. Daha dün gece 1.5 saat telefon görüşmesi yaptık. Tamamen bizi bekliyorlar, ne zaman kendi kararlarımızı verirsek, biz (artık gelin son noktayı koyalım) dediğimiz anda gelirler.”IMF'den sağlanacak dış finansmana ilişkin bir soruya karşılık da Babacan, bunun en son noktada belli olacağını söylerken, 2007 sonuna kadar net borç ödeyici konumda olunacağının açıklandığını hatırlattı. Babacan, “IMF'ye olan borçlarımızı 2007 yılı sonunda önemli ölçüde azaltmayı hedefliyoruz” dedi.“BRÜKSEL İLE DE WASHİNGTON İLE DE KONUŞUYORUZ"Babacan, 3 yıllık yeni Ekonomik Programla ilgili sürecin devam ettiğini anlatırken, şöyle konuştu: “Konuyu Brüksel ile de konuşuyoruz, Washington ile de konuşuyoruz. Herhangi bir tarafta bir tedirginlik olacak mı olmayacak mı diye bir tereddüt yok. Avrupa Birliğine sunacağımız program, bizim kendi programımız, Katılım Öncesi Ekonomik Program. Dolayısıyla önemli olan programın içeriğidir. IMF ile de devam eden bir sürecimiz var. Kaldı ki tarihler konusuna çok inmek istemiyorum. Bu biraz da kendi elimizde. Bakanlıklarımız, kuruluşlarımız iyi bir performans ortaya koyup ellerini çabuk tutup bitirirlerse, tahminlerden de önce tamamlanıp son noktalar konulabilir. Bu bizim elimizdeki bir süreç, herhangi bir zaman baskısı yok.”“Önümüzdeki tek tarih 1 Aralık. 1 Aralık'a kadar AB Katılım Öncesi Programı bitirmek zorundayız” diyen Bakan Babacan, onun haricinde illa şu bitecek, bu bitecek diye bir şey olmadığını vurgularken, “bunu zaten kendi kendimize yapacağız. Ne kadar çabuk bitirirsek o kadar iyi olacak” dedi.YENİ EKONOMİK PROGRAMÖnümüzdeki üç yıllık dönemin Türkiye'nin ekonomik olarak Avrupa Birliği'ne (AB) yaklaşacağı bir dönem olacağının da altını çizen Babacan, üç yıllık yeni ekonomik program üzerindeki çalışmaların çok ileri bir noktaya vardığını açıkladı.Özellikle makroekonomik büyüklükler konusunda hedeflenen rakamların büyük ölçüde bittiğini söyleyen Babacan, üzerinde durulan konunun yapısal reformlar olduğunu belirtti.Bu reformların AB, IMF veya Dünya Bankası gibi hangi çerçevede yapıldığından öte Türkiye'ye ne getireceğinin çok daha önemli olduğunu vurgulayan Babacan, bundan sonraki dönemde en önemli işlerinin bu başarıları yönetmek ve daha ileri götürmek olacağını bildirdi.Yapısal reformlar konusunda tüm bakanlıklar ile ilgili bölümler bulunduğunu, belirli konularda ilerlemeler sağlandığını kaydeden Babacan, “Önemli olan sürecin içinde olmak, yönümüzü çizmek e aşamaları kat etmek” diye konuştu.AB İLE MÜZAKERE SÜRECİ “MARATON” GİBİMüzakere sürecinin ciddi bir süreç olacağını ve A'dan Z'ye Türkiye'nin sisteminin temize çekileceğini anlatan Babacan, ”Dolayısıyla bugüne kadar Dünya Bankası ve IMF ile çalışmalar yürüttük. Ama bundan sonraki dönemde özellikle AB ile yapacağımız müzakere dönemi, adeta bir maraton. Sayın Katsu da zaten öyle ifade etti” dedi.Babacan, şöyle devam etti: “Güçlükler zorluklar derken, geçeceğimiz ciddi bir süreç var. 17 Aralık'tan sonra çalışmalar başladığında ciddi bir süreç. Sayın Katsu'nun bahsettiği tamamen bu. (Zorluk) derken, bir risk, kötü bir şeyler geliyor, öyle bir şey kesinlikle yok. Toplantımızda konuşmamız bu çerçevede idi.”Şimdiye kadar yapılan reformları da bir “ısınma koşusu”na benzeten Babacan, “Asıl maraton, koşu müzakere süreci ile başlayacak gibi geliyor” dedi.
button