Babacan: Türkiye daha fakir bir ülke

Güncelleme Tarihi:

Babacan: Türkiye daha fakir bir ülke
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2007 14:45

Devlet Bakanı Ali Babacan, piyasada son gürlerde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Haberin Devamı

Bakan Babacan, Genelkurmay Başkanlığı tarafından Cuma akşamı yapılan açıklamanın, hiç kimsenin beklemediği bir açıklama olduğunu ifade ederken, şöyle konuştu: “Bugünün Türkiye'sinde, demokrasi, insan hakları, özgürlükler konusunda belli standardı yakalamış, yönünü belli bir istikamete doğru çevirmiş bir Türkiye'de böyle bir şey, olamaz deniyordu. Cuma günkü açıklama, iş dünyasının piyasaların ummadığı, Türkiye'ye konduramadığı bir açıklama.

Şu anki kanaat; şöyle ya da böyle aklıselim galip çıkacak ve Türkiye bu dönemi problemsiz atlatacak şeklinde.”

Aksi halde, kalıcı önemli etkilerin olduğu kanaati hakim olursa, bunun yansımalarının farklı olacağına işaret eden Babacan, şunları kaydetti: “Borsadaki, kurdaki bu hareketler hiç bir şey değil. Ekonominin temelleriyle ilgili, Türkiye'nin istikametiyle ilgili önemli soru işaretleri oluştuğunda, çok daha sert hareketleri anında görürüz.

Haberin Devamı

Şimdi biraz izleme var, bekle gör pozisyonunda iş dünyası ve yatırımcılar. Bundan sonraki gelişmeler tabii büyük önem taşıyacak. Hukuk ve demokrasi dışına çıkıldığında kontrol imkanı kalmaz.”

Seçimin zamanının, temel belirleyici bir unsur olmadığını, temel belirleyici unsurun, Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerinin sapasağlam korunması olduğuna işaret eden Babacan, şöyle devam etti: "Türkiye'ye son 4,5 yılda 60 milyar doların üzerinde yabancı sermaye, 40 milyar doların üzerinde doğrudan sermaye girişi olduysa bu, Türkiye'nin geleceğine, istikrarına gelmiştir. Ekonominin temelleri sağlam. Fakat bu temeller siyasi istikrar üzerine oturmuş temeller. Eğer siyasi istikrarda sıkıntı başlarsa, siyaset kurumuyla, demokrasinin işlemesiyle ilgili sıkıntılar olursa, ekonomik temeller ne kadar sağlam olursa olsun...Bu şuna benzer, sağlam bir temel üzerine bina kurarsınız, birileri gelir sağlam temelin altını oyarsa o sağlam temelin hiçbir anlamı kalmaz, bina çöker.

Demokrasisi aksayan bir ülkenin AB süreci biter. Türkiye, hedefini, yönünü kaybederse, Allah korusun bizi çok kötü günler bekler. Allah korusun bir anda bandı geri sararız, Türkiye'yi 5 sene, 10 sene öncesine götürürüz. Güven yavaş oluşur, kaybetmek çok hızlıdır. Onun için zaman sağduyu, aklıselim zamanı.”

Haberin Devamı

"1 PUAN ARTIŞIN MALİYETİ 2 MİLYAR YTL”

Son günlerde yaşanan faiz artışı ve borsalardaki düşüşü de değerlendiren Babacan, bunların piyasanın ilk tepkisi olduğuna işaret ederek, “Bunun da bir maliyeti vardır. Türkiye'ye 1 puanlık faiz artışının yıllık 2 milyar YTL'lik maliyeti var. Cuma akşamına göre Türkiye, bugün daha fakir bir ülkedir, Türkiye'deki varlıkların değeri düşmüştür, Türkiyedeki gayrimenkullerin, hisse senetlerinin, tahvillerin değeri düşmüştür. Bu düşüş daha 'acaba' diye küçük bir soru işareti oluştuğu anda olmuştur” diye konuştu.

Cuma günkü açıklamadan sonra risklerin algılanmaya başlandığını vurgulayan Ali Babacan, temel risk primi, siyasi risk priminin zaten Cuma akşamına kadar hesapların içinde bulunduğuna dikkati çekti ve şunları kaydetti: “Ancak bu siyasi risk priminin üzerine bir de siyaset dışı risk primi eklendi ve biz bunun bedelini ödemeye başladık.

Haberin Devamı

Sadece siyasi risk primi olsa Türkiye bunun altından kalkar. Ama siyaset dışı faktörlerin risk priminin nereye gidebileceği ve bunun bedelinin Türkiye'ye neye malolacağını görmek için daha erken. Eurobondlarda 14-16 baz puan artış oldu. Güveni yıkmak çok kolay.”

Kamu borç stoğunun daha korunaklı bir yapıya sahip olduğunu, döviz rezervlerinin de önemli bir emniyet supabı vazifesi gördüğünü anlatan Babacan, ”mali sistemimiz de çok daha korunaklı bir yapıya sahip. Ekonomimizin temelleri çok sağlam ama bu sağlam temeller siyasi istikrarın üzerine oturmuş durumda. Demokrasiyi, siyasi istikrarı altından çektiğiniz anda bunların hepsi yerle bir olur” dedi.

Haberin Devamı

Çünkü uzun vadede Türkiye'nin geleceği, Türkiye ile ilgili beklentilere bağlıdır. Zaman sağduyu zamanı, demokrasinin ve hukuk çerçevesinden çıkmama zamanı. Demokrasi ve hukuk çerçevesinde herşeyi absorbe eder ekonomimiz. Bu çerçevenin dışına çıkıldığında kontrol imkanı kalmaz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!