OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 15, 2003 00:00
Devlet Bakanı Ali Babacan, Ä°mar Bankası ile ilgili konunun çifte kayıt denilen son derece yanlış, görülmemiÅŸ ve belki dünya bankacılık tarihinde eÅŸine ender rastlanan spesifik bir olay olduÄŸunu söyledi.Babacan, TRT 1 Televizyonu'nda, ekonomideki son geliÅŸmelere iliÅŸkin açıklamalarda bulundu. BANKACILIK SEKTÖRÃœ VE Ä°MAR BANKASI Babacan, bir soru üzerine, bankacılık sektörü konusunda çok önemli adımlar atıldığını ve yapısal deÄŸiÅŸikliklere gidildiÄŸini belirterek, Ä°mar Bankası ile ilgili konunun ise çok spesifik bir olay olduÄŸunu ve sektörün geri kalan kısmıyla alakasız bulunduÄŸunu söyledi. Ali Babacan, şöyle devam etti: ''Çifte kayıt dediÄŸimiz, son derece yanlış, görülmemiÅŸ ve belki dünya bankacılık tarihinde eÅŸine ender rastlanır spesifik bir olay. Bu konuyla ilgili halen BDDK çalışmalarını sürdürüyor. Belki Eylül ayınınbaÅŸlarında en son raporlar ortaya çıkacak. Kayıtlara, bilgi ve belgelere ulaÅŸamıyoruz. Åžu ana kadar herhalde 170-180 tane yönetici istifa edip gitmiÅŸ durumda, karşılarına alıp (ne oldu, ne bitti) diye soracakları muhatabı bulmakta güçlük çekiyorlar. Yani son derece enteresan bir olay ve dediÄŸim gibi tabi üzücü de, böylesine büyük çapta, bu kadar büyük yanlışlıkların Türkiye'de bir bankada yapılmış olması son derece üzücü ama konu üzerinde çok yoÄŸun bir ÅŸekilde çalışılıyor. Biz de hep beraber, sonuçları, raporları, bu ay sonunda Eylül ayı başında göreceÄŸiz.''    Bankaların üçlü bir denetim sisteminden geçtiÄŸini vurgulayan Bakan Babacan, ''bu üçlü denetim sisteminde, bu tür ÅŸeyler, nasıl oldu da zamanında tespit edilemedi, yakalanamadı, tabi bu ayrıca incelenmesi gereken, ayrı bir konu. Fakat ÅŸuanda BDDK, tamamıyla Ä°mar Bankası ile ilgili tespitleri yapmaya çalışıyor'' dedi.    Babacan, Ä°mar Bankası'nın bono maÄŸdurları konusunda da, ''bu konuların hepsi deÄŸerlendirilecek ama önce bir tabloyu görmemiz lazım. Tabloyu görmemiz, BDDK'nın açıklamasına göre, AÄŸustos sonuna kadar bilgiyi toplayacaklar, herhalde Eylül ayı baÅŸlarında da bu tablonun ne olduÄŸunu bize tam olarak rapor etmeleri gerekiyor'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.    CARÄ° Ä°ÅžLEMLERÄ°N FÄ°NANSMANINDA SORUN ÇIKMAZBakan Babacan, ekonomide kriz söylentilerinin nedeninin ne olduÄŸuna, neden ekonomide havanın birden olumluya döndüğüne iliÅŸkin bir soruya karşılık, TL'nin deÄŸerlenmesi ve bunun sonucu, cari iÅŸlemler açığının, yıl sonunda, yılbaşına göre daha fazla bir açık oluÅŸacağı ÅŸeklinde ÅŸekillenmesinin, belli bir dönemde böyle bir söylentiye yol açtığını kaydetti. Ali Babacan, şöyle devam etti: ''Fakat gözden kaçırılan çok önemli konular var. Bunlardan birincisi, 1994 ve 2001 krizlerine göre çok önemli yapısal farklılıklar var. Bunu mutlaka görmek, mutlaka derinden incelemek lazım. Öncelikle bizim ÅŸu anda uyguladığımız yüzen kur politikasıdır. Yüzen kur (dalgalı kur) politikası, bu tür endiÅŸelerin aslında son derece yersiz olduÄŸunu gösteren önemli bir uygulamadır. Yüzen kur politikasında, cari iÅŸlemler açığıyla ilgili en ufak bir endiÅŸe ya da tehdit oluÅŸtuÄŸunda kur zaten kendisini ayarlar, bunu gözden kaçırıyorlar.    Bir baÅŸka önemli konu da, Türkiye'deki bankacılık sektörünün bugünkü yapısı çok farklı. Sermaye yeterlilik rasyoları ÅŸu anda çok yükselmiÅŸ durumda. Hem kamu bankalarında, hem de özel bankalarda çok güçlü bir sermaye yapısı görüyoruz artık. Bankaların açık pozisyonları önemli ölçüde kapatılmış durumda, açık pozisyonları, hem BDDK, hem de Merkez Bankası tarafından çok yakın takip altında.    Şuanda Merkez Bankası'nın döviz rezervlerine baktığımızda, yine önümüzdeki dönemde Hazine'nin finansman yapısına baktığımız zaman, bu cari iÅŸlemler açığının finanse edilmesi konusunda herhangi bir sıkıntı çıkacağını biz düşünmüyoruz. Burada tabi Merkez Bankası'nın güçlü rezervlerinin çok önemli payı var.''    Nisan ayından bu yana ters para ikamesinin devam ettiÄŸini vurgulayan Babacan, insanların, döviz birikimlerini, Türk Lirası birikimlerine çevirdiklerini belirterek, ''ters para ikamesinin devam ettiÄŸi bir süreçte, TL'nin deÄŸer kazanması kaçınılmaz bir sonuçtur'' ÅŸeklinde konuÅŸtu. Babacan, kurda hiçbir zaman sıkışmaya yol açılmaması gerektiÄŸini de vurguladı. ABD YARDIMI ABD'nin, 8.5 milyar dolarlık mali desteÄŸine de deÄŸinen Babacan, bu destek konusunu teknik olarak görüşmek üzere, önümüzdeki hafta bir heyetin ABD'ye gideceÄŸini söyledi. Babacan, 8.5 milyar dolarlık desteÄŸin önünde ÅŸuan için bir engel görünmediÄŸini de vurguladı.    Amman'da, ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Taylor ve DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Alan Larson ile yüz yüze görüşmelerde bulunduÄŸunu belirten Babacan, ''5. Gözden Geçirme tamamlanır tamamlanmaz bu çalışmaları tamamlayabileceÄŸimizi söylediler bana'' dedi. Bu desteÄŸin siyasi ÅŸartlarının bulunduÄŸunu hatırlatan Bakan Babacan, ''siyasi ÅŸartlar konusunda da ÅŸimdilik bize (bir engel yok) diyorlar ama önümüzdeki süreçte hep beraber göreceÄŸiz, bakacağız'' ÅŸeklinde konuÅŸtu."2004 BÃœTÇESÄ° ZOR BÄ°R BÃœTÇE OLACAK"  Bakan Babacan, memur maaÅŸlarına iliÅŸkin bir soruya karşılık,  2004 bütçesi konusundaki çalışmaların yeni yeni baÅŸladığını, kuruluÅŸlardan 2004 yılına iliÅŸkin bütçe tahminlerinin istendiÄŸini, onların yavaÅŸ yavaÅŸ toparlandığını, Eylül ayının bütçe hazırlıkları açısından yoÄŸun bir ay olacağını, Bütçe'nin Ekim ayında da Meclis'e sevk edilmesi gerektiÄŸini kaydetti. Memur maaÅŸ artışlarının da, 2004 bütçesine iliÅŸkin tabloya göre ÅŸekilleneceÄŸini belirten Babacan, şöyle devam etti: ''Bir tablo ortaya çıksın, ne olur, nasıl bir politika izlenir ancak o zaman söylenebilir. Fakat, ÅŸimdiden söyleyebilirim ki, 2004 yılının bütçesi de, aynen 2003 yılının bütçesi gibi zor bir bütçe olacak. Faiz dışı fazla hedefini tutturabilmemiz için sıkı maliye politikasına ve çok sıkı bir bütçe disiplinine devam etmemiz gerekiyor. Bu çocuklarımızın, torunlarımızın istikbali için olmazsa olmaz bir ÅŸart.    Kamu borç stoÄŸunu makul bir seviyeye indirene kadar biz bunu yapmak zorundayız, aksi halde Türkiye'de kalıcı bir istikrarı saÄŸlamak son derece güç olur.''     ENFLASYONDAKÄ° DÜŞÜŞÜN ETKÄ°SÄ°Â Enflasyonun hesaplanmasındaki metot ve enflasyondaki düşüşün mutfaÄŸa ne zaman yansıyacağına iliÅŸkin bir soruya karşılık, yıllardan bu yana enflasyonun hesaplanmasında aynı metodun uygulanmasına karşın, aynı metodun ÅŸimdi eleÅŸtirildiÄŸini söyleyen Babacan, şöyle devam etti:   ''Önemli olan, hangi ürünlerin olduÄŸu ve bu ürünlerin sepetteki ağırlığıdır. DÄ°E'nin çalışmaları son derece bilimsel çalışmalardır. Burada hep beraber gerçekleri görmemiz lazım, siyasi malzeme konusu haline getirilmemesi gerekir. Ekonomi ile ilgili parametreler, siyasi malzeme konusu yapılmaması gereken son derece teknik konulardır. Fiyatlar artık eskisi gibi artmıyor, vatandaÅŸ bunu günlük hayatında hissediyor. Enflasyonun azalması, fiyat artışındaki hızın yavaÅŸlamasıdır.'' ORMAN VASFINI YÄ°TÄ°RMÄ°Åž ARAZÄ°LER Orman vasfını yitirmiÅŸ araziler ile ilgili yasa ile ilgili olarak, gerçekten 25 milyar dolarlık bir gelirin beklenip beklenmediÄŸi konusundaki bir soruya karşılık Babacan, bu konuda fiili bir durumun olduÄŸunu belirterek, 2B tarzından arazilerin, orman vasfını yıllar önce yitirdiÄŸini, bu arazilerin üzerine evler inÅŸa edildiÄŸini, buralara elektrik ve su geldiÄŸini söyledi.    Babacan, bu binalardan bir defalık ceza keserek, bu zaten fiili olan durumun yasal altyapısını hazırlamayı hedeflediklerini, bu cezalandırma ile devlete önemli bir gelir saÄŸlamayı da amaçladıklarını kaydetti.   Babacan, özellikle kamu borç stoÄŸunun bu kadar yüksek olduÄŸu bir dönemde, bunun önemli bir gelir kaynağı olacağını belirterek, 25 milyar dolar bir yana, 1, 2 ya da 3 milyar dolarlık bir gelirin bile kamu borç dinamikleri üzerinde çok olumlu etkilerinin olacağını düşündüklerini ifade etti.Â
button