Babacan: ABD kredisi olmazsa olmaz bir kredi deÄŸil

Güncelleme Tarihi:

Babacan: ABD kredisi olmazsa olmaz bir kredi deÄŸil
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 17, 2003 00:00

Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD kredisinin, deÄŸerlendirme sürecinin 20 Eylül'de sona ereceÄŸini söyleyerek "Bu kredi, Türkiye için olmazsa olmaz bir kredi deÄŸil" dedi.Babacan, Hazine'de düzenlediÄŸi basın toplantısında, ABD'den gelmesi beklenin 8.5 milyar dolarlık krediye iliÅŸkin soruya verdiÄŸi yanıtta, bu kredinin, Kongre'deki deÄŸerlendirme sürecinin devam ettiÄŸini bildirdi. AÄŸustos ayında, Hazine'den bir heyetin Washington'a giderek, ABD Hazine yetkilileriyle temaslarda bulunduÄŸunu hatırlatan Babacan, bu heyetin dönüşünün ardından, 2 Eylül'e kadar teknik temasların devam ettiÄŸini, bu süreçte daha görüşülmesi gereken 19 kadar teknik konunun bulunduÄŸunu ve bu konuların büyük bir bölümünün görüşülerek belirli bir noktaya gelindiÄŸini kaydetti. Babacan, şöyle devam etti: ''Biz 2 Eylül'de, Amerikan Hazinesi'ne, artık düğmeye basabilecekleri konusunda bilgiyi verdik. Onlar da Amerikan DışiÅŸleriyle görüştüler ve Amerikan DışiÅŸleri de 5 Eylül'de Kongreye gönderdiÄŸi bir yazıyla görüşme sürecini baÅŸlatmış oldu.     Kongre'de 15 günlük bir askı süreci var ve bu askı süresi 20 Eylül'de doluyor. Bu askı süresi dolmadan kredinin takvimiyle ilgili ya da baÅŸka konularla ilgili daha detaylı bilgi vermem ÅŸu aÅŸamada mümkün deÄŸil.'' Bu kredinin, Türkiye için olmazsa olmaz bir kredi olmadığını ve tüm projeksiyonlarda bu krediyi yok saydıklarını belirten Babacan, bunun geliÅŸmelerin olumsuz gittiÄŸi anlamına gelmemesi gerektiÄŸini belirterek, kredinin ilk dilimi gelinceye kadar hiçbir finansman tablosunda da yansıtmayacaklarını kaydetti. Babacan, bu kredinin olumlu yanının, piyasa ÅŸartlarından daha iyi ÅŸartlarda oluÅŸu olduÄŸunu ve 2004-2005 borç rasyolarının düşmesinde de olumlu bir etkisinin olabileceÄŸini bildirdi. Ali Babacan, askı sürecinin de, Kongre üyelerinin bu yazıyı incelemeleri ve görüşleri varsa bunu bildirmeleri gereken bir deÄŸerlendirme süreci olduÄŸunu da vurguladı."3-4 YILDA YÃœZDE 60 RASYOSUNU TUTTURABÄ°LÄ°RÄ°Z" Devlet Bakanı Babacan, ekonomideki iyileÅŸmelerin Hazine'ye getireceÄŸi rahatlamayı sorması üzerine, Hazine açısından en önemli konunun borç stoÄŸu, bunların faizi ve vadesi ile borç döndürme rasyosu olduÄŸunu söyledi. Borç stoÄŸunun GSMH'ya oranının yüzde 92'lerden hızla yüzde 60'lara doÄŸru düşdüğünü belirten Babacan, borç döndürme oranının da AÄŸustos-Aralık döneminde ortalama yüzde 77 hedeflendiÄŸini, ödenenden daha az borçlanmanın faizler üzerindeki önemli sonuçlarının görüldüğünü anlattı.     Gelecek yıl için yaptıkları çalışmalarda gördükleri rasyo oranının 1994 yılı için yüzde 85 gibi göründüğünü kaydeden Bakan Babacan, bunun içinde ABD'den saÄŸlanacak kredinin bulunmadığını, bunun saÄŸlanması halinde bu oranının daha da aÅŸağılara inebileceÄŸini bildirdi. Babacan, bu rakamların daha çok ham olduÄŸunu, deÄŸiÅŸebileceÄŸini, 17 Ekim'de ortaya çıkacak bütçe rakamlarıyla da bu rakamların daha çok belirginleÅŸeceÄŸini söyledi.     Borç stoÄŸunun makul düzeye ininceye kadar sıkı maliye politikalarına devam etme zorunluluÄŸuna dikkat çeken Babacan, baÅŸka çare bulunmadığını, yüksek borçla Türkiye'nin orta ve uzun vadede ekonomik istikrara kavuÅŸmasının mümkün olmadığını vurguladı.      ''BÃœTÇE BÄ°ZÄ° SON DERECE ZORLUYOR'' Memur zammı ile ilgili görüşmelerin uyuÅŸmazlıkla sonuçlandığını, gelinen son noktanın, saÄŸlanabilecek finansmanın son noktası olup, olmadığı yönündeki soruya karşılık da Babacan, ÅŸunları söyledi: ''Memurlarımızın sıkıntısını çok iyi anlıyorum. Öte yandan da makro dengelerimiz var, bütçe hedeflerimiz var. Burada Türkiye'nin orta ve uzun vadede ekonomik istikrarı için sıkı Maliye politikalarının devam etmesi gerekir. Önümüzde yaklaşık 1 aylık bir süreç var, tüm bütçe dengeleri ortaya çıktıktan sonra memur maaÅŸlarıyla ilgili tablo ele alınabilecek. Ancak bütçe bizi son derece zorluyor. Özellikle gelirler tarafında ciddi sıkıntılar var.  Kayıtdışı ekonomi çok çok büyük noktalara ulaÅŸmış durumda ve özellikle direkt vergileri toplamakla ilgili çok ciddi sıkıntılar var. Türkiye bütçe dengelerininin orta vadede saÄŸlıklı deÄŸerlere kavuÅŸması için kayıttışı ekonomiyle mutlaka ve mutlaka mücadele etmemiz gerekiyor.      Maliye Bakanlığımızın son bir kaç aydır bu konu üzerine hassasiyetle eÄŸiliyor olması son derece sevindirici. Aksi halde kayıtdışı ile ilgili tablo her geçen sene daha olumsuza doÄŸru gidiyor. Yani kayıtdışı her yıl daha da büyüyor. Bu da orta ve uzun vadede bütçe yapımızda ortaya çıkan son derece büyük bir risk. Ne zaman ki Türkiye sıhatli gelir kaynaklarını.. bir defalık vergilerle olmaz. Bu da tüm sıhatli ekonomilerde olduÄŸu gibi... direkt vergileri toplamakla ilgili çok ciddi sıkıntılar var. Kayıtdışı ile çok ciddi mücadele edilmesi gerekiyor. Aksi halde kayıtdışı her sene daha büyüyor. Bu orta ve uzun vadede büyük bir risk. Bütçe gelirlerinin çok önemli bir kısmı ya dolaylı vergi ya ücretlerden alınan vergi. Bu uzun vadede sürdürülebilir bir yapı deÄŸil.'' Faiz dışı fazlanın fiktif olduÄŸuna dönük eleÅŸtirilere de yanıt veren Bakan Babacan, bu konuda ÅŸeffaf bir uygulama olduÄŸunu, uluslararası kuruluÅŸların bütün geliÅŸmeleri izlediÄŸini söyledi. Yalnız faiz dışı fazla hedefinin, tüm kamu sektörünü içerdiÄŸini, bu nedenle bazı kuruluÅŸlardan verilerin 45 günlük bir gecikmeyle kendilerine ulaÅŸtığını, bu nedenle olumlu-olumsuz sürprizler olabildiÄŸini anlatan Bakan Ali Babacan, bu nedenle her ay açıklanan rakama bakarak, hedefin tutup, tutmadığını söylemenin doÄŸru olmadığını kaydetti. 6. Gözden Geçirme'de çok detaylı çalışmalar yapılarak tekrar bakılacağına iÅŸaret eden Babacan, bir sapma olduÄŸunda hemen tedbirler aldıklarını belirterek, önemli bir sapma olacağını düşünmediÄŸini bildirdi.                                    Ä°MAR BANKASI'NIN MALÄ°YETİ Babacan, Ä°mar Bankası olayının, ekonomiye maliyetine iliÅŸkin bir soruya karşılık, Ä°mar Bankası'ndaki konuların Türk bankacılık tarihinde hiç rastlanmamış, dünya bankacılık tarihinde de ender görülen olaylardan bir tanesi olduÄŸunu kaydetti. Halktan toplanan mevduatın büyük bir bölümünün bankanın resmi kayıtlarına girmediÄŸini, gerçekte varolmayan Hazine bonolarının satıldığını vurgulayan Babacan, bu konuda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Hazine ve Merkez Bankası'ın üçlü çalışmasına devam ettiÄŸini, konunun incelendiÄŸini söyledi. Babacan, Ä°mar Bankası ile ilgili konuların çözümüyle ilgili olarak en çok önem verilen noktanın, ekonominin genel makro dengelerine hiçbir ÅŸekilde zarar vermeyecek ÅŸekilde çözülmesi olduÄŸunu vurguladı. Ali Babacan, teknik düzeydeki çalışmaların henüz tamamlanmaması nedeniyle, çalışmaların ne kadar süreceÄŸinin belli olmadığını da ifade etti.         TÃœRK TAHVÄ°LLERÄ°NE Ä°LGİ ABD'deki roadshow turunun ardından, Türk tahvillerine karşı yoÄŸun bir ilginin olduÄŸunu belirten Babacan, bir yatırımcı bankasının hazırladığı rapora da deÄŸinerek, bu turun ardından, Türk tahvilleri konusunda negatif ya da nötr durumda bulunan kilit konumdaki yatırımcıların olumlu pozisyona geçtiklerini ifade etti. Bu ilgi sonucu dolar cinsinden bir tahvil ihracı yetkilendirmesinde bulunduklarının altını çizen Babacan, bu tahvile olan ilginin, Londra ve ABD piyasasındaki tekliflerin alınmasından sonra belli olacağını kaydetti. GÃœNDEMDE ERKEN SEÇİM YOK Babacan, erken seçime iliÅŸkin bir soruya karşılık, dünkü MKYK toplantısında, BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın, bir anket sonucunu incelediÄŸini ve gayet olumlu geliÅŸmeler olduÄŸunu söylediÄŸini belirterek, ''gündemimizde bir erken seçim yok'' yanıtını verdi.       DÃœNYA BANKASI KREDÄ°LERİ Dünya Bankası'nın, enerji sektörü kredilerine iliÅŸkin bir soruya karşılık ise enerji sektörüne iliÅŸkin çalışmaların, hem EPDK hem de Enerji Bakanlığı tarafından sürdürüldüğünü belirten Babacan, bu konudaki sürecin biraz uzun olabileceÄŸini, ancak bunun bir aksama olduÄŸu anlamına gelmemesi gerektiÄŸinin altını çizerek, ÅŸuanda Dünya Bankası ile ciddi bir sorunlarının olmadığını kaydetti.      DUBAÄ° TEMASLARI Babacan, IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarını yapılacağı Dubai'deki temasları konusunda da, Dubai'de, bakanlararası görüşmelerin yanı sıra, özel sektör temsilcileriyle de görüşeceklerini belirterek, Dubai'deki toplantılara resmi guvernör sıfatıyla katılacağını bildirdi.      EK VERGÄ°LER IMF'nin, ek vergilerin 2004 yılında da sürdürülmesini isteyip istemediÄŸini iliÅŸkin bir soruya yanıt olarak Babacan, 2004 yılı bütçesinin, yüzde 6.5'luk faiz dışı fazla hedefiyle uyumlu bir bütçe olmasının temel amaçları olduÄŸunu belirterek, bu çalışmaların yeni baÅŸladığını, 17 Ekim tarihinde bütçenin Meclis'e sevkedileceÄŸini kaydetti. Babacan, bütçe kalemlerinin, 17 Ekim'e kadar deÄŸiÅŸiklik gösterebileceÄŸini belirterek, IMF'nin de, ek vergilerin sürdürülmesi konusunda bir tavsiyesi olmadığını ifade etti.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!