Baba nasihati

Güncelleme Tarihi:

Baba nasihati
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2010 00:00

9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, terör konusunda dikkat edilmesi gereken üç hassas konu hakkında yeniden uyardı.

Daha önce bu konuyu dile getirdiğini anımsatan Demirel, üç hassas başlığı şöyle sıraladı: “Gelin ‘halkı bölmeyin’ bir. İkincisi, bu çeşit hadiseleri hoşgörmeyin, cesaret vermeyin. Üçüncüsü, devletin görev yapan kurumlarını görev yapamaz hale getirmeyin.”
EkoEnerji Dergisi’nin temmuz sayısında Prof. Dr. Mustafa Özcan Ültanır’ın sorularını yanıtlayan Demirel, özetle şunların altını çizdi:
? Terör yalnız uç. Terörün altı var. Terörün altı, bilhassa terörün olduğu bölgedeki halkı, Türkiye’nin diğer bölümlerinden ve devletten koparıyor. Bu daha fazla devam etmemeli. Uzun zamandır bunu söylemek istemiyordum, ama zamanı geldi söyledim.
? PKK terörü dışarılardan bir bağımsızlık hareketi olarak görülüyor. Onların iddiası da o. Yalnız içerde de bu bir bağımsızlık hareketi gibi görülmeye başlarsa, bunu benimseyecek olanlar, karşı çıkacak olanlar vardır. Bu çok kötü olur. O zaman bizim birliğimiz bozulur. Bu hareketin arkasına düşülmesi durumda halkımız bölünür.
? Türkiye’de insanlar karışık oturuyorlar. Fakat gidişat; her geçen gün insanlar birbirlerinden soğumaktadır ve devletten de soğumaktadırlar. Her iki taraf da devletten soğuyor. Yani bir tarafta şehitlerine ağlayan halk, devleti güçsüz görüyor. Bu çok önemlidir. ‘Üç-beş tane çapulcunun hakkından gelemediniz(!)’ feryadı çok önemlidir. Devletin evvela bu kanı durdurması lazım. Kan ‘dur’ deyince durmaz. Devlet, devlet ise kanı durdurması lazım.
? Özelikle Silahlı Kuvvetler üzerindeki Ergenekon hadisesi dolayısıyla yapılan tartışmaların, muvazzaf olan görev başında bulunan generallerin dahi sorgu suale tabi tutulabilmesi ve bir ordu komutanı ki, bu ordu komutanı o bölgede görev yapıyor, bir ordu komutanının mahkemelere götürülebilmesi falan, bunları çok zedelemiştir. ‘Efendim ne yapalım, suç varsa dokunmayalım mı?’ değildir mesele. Meseleye doğru bir yaklaşım tarzı olmalıydı. Devletin çok önemli iki organı, gerek yargı organı gerekse askeri çok hırpalanmıştır.
? Terörün kökü neredeyse oraya kadar gidilmesi gerekir. Efendim, ‘Kandil Dağı’na gidemeyiz’ diyorsanız, bu olmaya devam eder. NATO’nun bu işlere bulaştırılması fevkalade yanlış olur, çok yanlış olur. Zaten bu NATO’nun sahası değildir. Daha doğrusu Türkiye’nin içindeki ve karşısındaki terörü bastırmak Türkiye’nin kendi işidir. Türkiye, dış güçleri karıştırmamalıdır.
? Terör devam ettiği sürece devlet daha çok zaafa uğrayacaktır. Devlet olarak daha çok zaafa uğradıkça, uluslararası zeminde de itibarı daha çok azalacaktır. Devlet zaafa uğramıştır. Zaafa uğramıştır devlet ve bu devlete karşı olan saygıyı da azaltmıştır. Türkiye’nin birliğine sadakatle bağlı olan insanların, herhalde Diyarbakır’da olanlardan memnun olduğunu kimse söyleyemez.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!