Canan ALTINTAŞ - Serdar SUNAR / DHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2008 00:00
Diyarbakır’da 11 ay önce okulunun önünden zorla kaçırıldıktan sonra işkence gören, uyuşturucu verilerek fuhuşa sürüklenen S.Ç., çetenin elinden babasının da yardımıyla dört ay önce kurtulmayı başardı. Kızını ’töre’ gereği öldürmesi için kendisine baskı yapıldığını iddia eden baba Ş.Ç. "Kızım kendi isteğiyle gitmedi, neden öldüreyim? Kızıma sahip çıktım diye çevrem bana sırtını döndü" dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne, Diyarbakır’da okulunun önünden kaçırılan, yedi ay boyunca işkence gören, uyuşturucu verilerek fuhuşa zorlanan genç kızın dramı damgasını vurdu. S.Ç., fuhuş çetesi tarafından, geçen yıl Aralık ayında öğrenim okulun önünden kaçırıldı. Diyarbakır’daki bir evde tutulduktan sonra Mardin, Kırıkkale, Erzurum ve Ankara’ya götürülerek fuhuşa zorlanan S.Ç.’ye çete üyeleri tarafından uyuşturucu verildi. S.Ç., çete elemanlarının zoruyla, babası Ş.Ç.’ye cep telefonundan, "Baba ben iyiyim, beni aramayın. Siz hep iyi olun" yazılı mesaj çekti. Baba Ş.Ç. ise kızının bulunması için Cumhuriyet Savcılığı ve polise başvurduktan sonra kendi imkánlarıyla da S.Ç.’yi aramaya başladı.
Kırıkkale’de çete elemanları, dövdükleri S.Ç.’nin baygınlık geçirmesi nedeniyle onu hastaneye kaldırdı. Hastanede polislerin olaya el koyması üzerine S.Ç., çete üyelerinin, "Bizi ele verirsen seni de, aileni de öldürürüz" tehditleri üzerine, kendi isteğiyle evinden kaçtığına dair ifade verdi. Bu ifade, Diyarbakır’a gönderilerek baba Ş.Ç.’ye
okutuldu.Baba, durumu eşine anlatarak, kızları için yapacak bir şey olmadığını söyledi.
’Kurtarın’ telefonuFuhuş çetesinin daha sonra Ankara’ya götürerek bir gazinoya sattığı S.Ç., elbise alma bahanesiyle dışarı çıkarak bir kadının evine sığındı. Buradan babasını telefonla arayan S.Ç., "Baba bana o ifadeyi tehditle yazdırdılar. Ankara’dayım. Beni kurtarın" dedi. Ancak S.Ç., telefonu kapattıktan hemen sonra çete üyeleri tarafından yakalandı.
Kızlarının Ankara’da olduğunu öğrenen baba Ş.Ç., duruma polise bildirdi, ardından yanına eşini de alarak bu kente gidip kızını aramaya başladı. Bu arada S.Ç., bir yolunu bulup tekrar çetenin elinden kurutuldu ve babasını aradı. Baba Ş.Ç., kızına akrabasının evinin adresini verip buraya gelmesini söyledi. Genç kız, geçen Ağustos ayı başında geldiği evde anne ve babasına kavuştu. Aile birlikte Diyarbakır’a döndü.
Kızlarını bitkin bir halde bulduklarını anlatan baba S.Ç., eve geldikten sonra çete üyelerinin arayıp kızını istediklerini, vermediği takdirde kendilerine her türlü kötülüğü yapacaklarını söylediklerini ifade etti. Tehditler üzerine baba Ş.Ç., evlerini hemen başka bir yere taşıdı, telefon numaralarını değiştirdi.
Kızının çok zor günler yaşadığını ve şu anda psikolojik tedavi gördüğünü söyleyen Ş.Ç., kızının başına gelenlerden sonra çevresinin ’töre gereği’ kızını öldürmesi için baskı yaptığını vurguladı. Kızının hiçbir günahı yokken zorla kaçırıldığını ve uyuşturucu verilerek fuhuşa sürüklendiğini belirten Ş.Ç., "Benim kızım kendi isteğiyle gitmedi. Ben kızımı öldüremem. Kızımı neden öldüreyim? Kızıma bunları yapanları öldürmem lazım. Ben kızımı öldürmeyip, sahip çıktım diye çevrem bana sırtını döndü. Tüm malvarlığımı kızımı bulmak için harcadım. Ama ben ölünceye kadar kızıma sahip çıkacağım, kızımı onların eline vermeyeceğim" dedi.
KorkuyorumBaşına gelenler yüzünden insanlara güveninin kalmadığını, çete elemanlarının izine rastlamaması için dışarı bile çıkamadığını söyleyen S.Ç., "Ben çok kötü günler geçirdim. Şu an psikolojik tedavi görüyorum. Tekrar çetenin eline geçmemek için dışarı bile çıkmıyorum. Sürekli evdeyim, aileme ve bana zarar vermelerinden korkuyorum. Ben hapisteyim onlar dışarıda."
Güvenlik güçleri, S.Ç.’nin verdiği ifadeler doğrultusunda çetenin diğer elemanlarını da yakalamak için başlattı geniş çaplı araştırma sürüyor.