Güncelleme Tarihi:
Devletin haklarında dava açtığı Dinler ve Kaya ailelerinin kendilerine göre gerekçeleri var.
Terör nedeniyle büyük kente göç edip, büyük kentin sıkıntılarını en üst düzeyde hisseden Kaya Ailesi'nin 10 çocuğu bulunuyor. Baba Abdurrahman Kaya, Mardin Dargeçit'te bırakıyor herşeyini ve çocuklarının geleceği için Konya'ya yerleşiyor. Tam 7 yıl, Konya'da çobanlık yapıyor. Ancak çocuklarını geçindiremeyince,'İstanbul'un taşı toprağı altın' diyerek İstanbul'a göç ediyor.
Tarlabaşı'nda bulduğu bir virane eve yerleşiyor Kaya Ailesi. 55 yaşındaki Abdurrahman Kaya kapıcılık, bekçilik gibi iş başvurularında bulunuyor. Ancak, 10 çocukla ona kimse ne kapıcılık, ne de bekçilik veriyor.
43 yaşındaki Delal Kaya'nın girişimleri de sonuç vermeyince, iş çocuklara kalıyor.
Rukiye ve Gökhan'ın yanısıra, 7 yaşındaki Sümeya da Taksim'e, kağıt mendil satmaya çıkıyor.
Taksim Meydanı'nda gecenin alaca karanlığına kadar çalışan Sümeya'nın babası Abdurrahman Kaya, ‘‘Bazen geç kalıyor. Merak ettiğimiz zaman gidip onu alıyoruz. Ablası Rukiye onu kolluyor’’ diyor. Ancak, anne Delal babadan daha endişeli. ‘‘Keşke 2 tane çocuk olsaydı. Çok pişmanım. Çok çocuk, çok dert. Çocuklar başa bela‘‘ diyor.
Sevimli hali ve güler yüzü ile mendil satmadan da para kazanmaya başlayan Sümeya Beyoğlu Çocuk ve Gençlik Merkezi Müdürü Abdullah Karatay'ın da desteği ile bir ilköğretim okuluna yazdırılıyor. Ancak, Sümeya işini bırakmıyor, okuldan sonra Taksim Meydanı'nındaki işine gitmeye devam ediyor.
Bu da, devletin Kaya Ailesi'ni dava etmesine yol açıyor.
Kendisine açılan davanın duruşmasına bile gitmeyen baba Abdurrahman Kaya, ‘‘Mecbur kalmasak çocuğumuzu çalıştırır mıyız? Ama devlet bu. Devlet öldürebilir de, sever de. Önce Allah, sonra devlet var’’ diyor.
Beyoğlu Çocuk ve Gençlik Merkezi, bu tür ailelere yardım bekliyor. İşte telefonu: 0212-292 63 84
Nuran ÇAKMAKÇI/İSTANBUL