Baba alkolikti, anne 80 milyonla geçiniyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2001 02:04
1975 doğumlu Yener Yermez, suça itilmiş birçok çocuk gibi yoksul bir aileden geliyor. Alkolikliği nedeniyle düzenli olarak çalışamayan, bu nedenle aileye sürekli sorun taşıyan ve erken ölen bir baba, üç çocuğuyla tek başına kalan, şu anda 80 milyonla geçinen bir anne.
Sabıka dosyası kabarık bir dayı. Yener Yermez'in polisle, teyp çalma suçundan dolayı ilk tanışması 18 yaşına rastlıyor. 1995 yılında ise, 2 milyon için ilk cinayetini işliyor. 1999 yılında 16 yıla mahkum olan Yener Yermez, 1 yıl sonra çıkan afla özgür kalıyor...
Üzeyir Garih cinayetinin dün yakalanan bir numaralı zanlısı Yener Yermez, Kayseri'de 1975 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Kendisinden küçük iki kardeşi vardı.
Pınarbaşı İlçesi Kılıçkışla Köyü İğdeli Mezrası nüfusuna kayıtlı olan Yener Yermez, Kayseri varoşlarındaki Karacaoğlu Mahallesi'nde sorunlu bir çocukluk dönemi geçirdi. Dikilitaş Mahallesi'ndeki Nuri Has İlkokulu'nda okuyan Yermez'in öğrenciliği de sorunlu geçti. Zaten ortaokula da gitmedi.
Babası Ömer Yermez, alkole düşkündü. Düzgün bir işi yoktu. Zaman zaman günübirlik bulduğu işlere giderdi. Böyle bir babanın aileye taşıdığı sayısız sorun oluyordu elbette.
Yener Yermez, henüz 13 yaşındayken babası Ömer Yermez'i kaybetti. Annesi Fatma Yermez önce 3 yıl süreyle bir emniyet bekçisiyle nikáhsız yaşadı. Bekçiden ayrıldıktan sonra da bir pazarlamacıyla kısa süren beraberliği oldu.
TEYP ÇALARAK BAŞLADI
Babasının ölümünden sonra kendisini uzun süre toparlayamayan Yener Yermez, suç işlemeye eğimli bir genç haline geldi. Yermez'in polisle ilk tanışması 8 Nisan 1993 tarihinde 18 yaşındayken oldu.
Otomobilden teyp çalarken yakalanan ve Emniyet'te fişlenen Yermez, yaklaşık 2 yıl sonra 13 Mart 1995 tarihinde bu kez işyeri hırsızlığından gözaltına alındı.
Yener Yermez'i o tarihte Fatih Karakolu'nda görevli Komiser Hasan Kahraman yakalayıp sorguladı. Kısa süre sonra serbest kalan Yener Yermez, 24 Temmuz 1995'te tartıştığı Mikail Yıldırım'ı, kendisinden 2 milyon lira haraç istediği iddiasıyla bıçakladı. Yıldırım hastanede öldü. Bu cinayet nedeniyle 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Yermez, 1999 yılında Zincidere Yarıaçık Cezaevi'ne nakledildi. Ancak buradan firar eden Yermez, hayatında önemli bir yeri olan ‘Kazan Ahmet’ lákaplı dayısı Ahmet Bayram tarafından ikna edilerek teslim oldu. Yermez teslim olduktan sonra Kayseri Cezaevi'ne konuldu.
Zaman zaman uyuşturucu hap kullanan ve dengesiz davranışlarıyla tanınan Yermez, Şartla Salıverme ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'dan yararlandı ve tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak 23 Aralık 2000 tarihinde Kayseri Cezaevi'nden tahliye edildi. Yermez, başta annesine ve kardeşlerine olmak üzere tüm akrabalarına, ‘‘Cahillik yaptım. Bir daha cezaevine girmeyeceğime söz veriyorum’’ dedi.
Tahliye olan Yermez askerliğini yapmadığı için hemen askere alınmak istendi. Ancak alınan izinle birliğine bir ay sonra teslim oldu.
Sıvas Temeltepe'deki temel eğitiminin ardından Hasdal'daki 26. Zırhlı Tugay'a gönderilen Yermez, birliğindeki askerler tarafından dengesiz olarak tanımlandı. Arkadaşları onun hap içtiğini, esrar kullandığını ve genelde parasız olduğunu anlattı.
Haftasonu çıktığı çarşı izinlerini genellikle Eyüp ve çevresinde geçiren Yermez, cinayetten sonra Garih'in çalınan cep telefonundan izine rastlandığını anlayınca askeri elbiseyle kışladan firar etti.
DAYISINI ARADI
Garih cinayetinin katil zanlısı olarak her yerde aranan Yener Yermez, geçen hafta ortasında gece yarısı İstanbul'da ankesörlü bir telefonla Kayseri'deki dayısı Ahmet Bayram'ı arayarak, ‘‘Arandığımı biliyorum. Teslim olmayı düşünüyorum' dedi.
Yermez, bu görüşmede dayısı Ahmet Bayram'a ‘‘Önceki firarımda olduğu gibi beni yine sen teslim et. Bağ evinde buluşalım. Akrabaların evinde olmaz’’ dedi. Yener Yermez dayısının ardından küçük kardeşi Öner'le de görüşüp, ona da teslim olmayı düşündüğünü tekrarladı. Bu görüşme polis tarafından da dinlendi.
Bunun üzerine dayı Ahmet Bayram, polis gözetiminde Yener Yermez ile buluşma yeri olarak belirlenen ve adresi gizli tutulan bir bağ evine götürüldü.
Yener Yermez'in annesi Fatma Yermez, 80 milyon lira aylıkla bir fabrikada aşçılık yaparken, 14 yaşındaki kardeşi Öner Yermez pamuk şekeri satarak aile bütçesine katkıda bulunuyor. Yermez'in kardeşi Önder de halen Kars'ın Sarıkamış ilçesinde vatani görevini yapıyor. Anne Fatma Yermez, küçük oğlu Öner'le birlikte 2 ay önce Kılıçaslan Mahallesi Belediye Blokları Bahar Apartmanı'nın bodrum katında kiraladıkları eve yerleşti.
Yener Yermez'in babasının ölümünden sonra amcaları Kayseri ve Cıvarı Elektrik Şirketi'nde çalışan Ali ve halde komisyonculuk yapan Mustafa Yermez ile arasının açıldığı belirtildi. İki amcan, çeşitli suçlara karıştığı gerekçesiyle yeğenleri Yermez ile görüşmüyor.
Dayı da sabıkalı
Yener Yermez'in dayısı Ahmet Bayram'ın da suç dosyası kabarık. 30 yaşındaki Pınarbaşı doğumlu Ahmet Bayram 1993'de bıçakla yaralama, sustalı bıçak bulundurma, 1996'de darp, müessir fiil, 1997'de meskun mahalde silahla ateş etme suçlarından hakkında işlem yapıldı. Kahvecilik ve kulüpçülük yapan Bayram, halen işsiz.
Özgür adlı kuşuna kardeşi bakıyor
Yermez'in kardeşi Öner Yermez, ağabeyinin daha önce yattığı Zincidere Yarıaçık Cezaevi'nden firar ettikten sonra satın aldığı ve kendisine emanet ettiği 'Özgür' adlı muhabbet kuşunu beslemeye devam ediyor. Küçük Öner, ‘‘Ağabeyim cezaevinden çıkar çıkmaz kuşu Özgür'ü bırakmayı düşündüğünü söyledi, ama cezaevinden çıktıktan sonra askere gittiği için kuşu bırakamadı. Ben Özgür'ü beslemeye devam ediyorum’’ diyor.
Yener Yermez'in affını hazmedemedik
Yener Yermez'in bıçakla öldürdüğü Mikail Yıldırım'ın ağabeyi Durmuş Yıldırım, Yermez'i şöyle anlatıyor: ‘‘Yener psikopat ruhlu. Çevresindeki kişiler onu öne sürüp bu hale getirdi. Acımasız ve bıçağını nerede ne zaman kullanacağı belli olmayan bir tip. Yener'in aftan yararlanmasını hazmedememiyoruz. Af, böylesi adamlar için değil de gerçek kader kurbanları için çıkmalıydı. Yakınları tarafından hele hele Kazan lákaplı dayısı Ahmet Bayram tarafından hırsızlığa ve çeşitli olaylara teşvik edilen Yener, kardeşimi 2 milyon lira alacağını istediği için acımasızca öldürdü. Bu adam, psikopat ruhlu, dengesiz, nerede, ne zaman, ne yapacağı belli olmayan, ufacık bir olay karşısında komplekse kapılıp, bıçağa sarılan bir tip.’’
Üzeyir Garih cinayetinin dün yakalanan bir numaralı zanlısı Yener Yermez, Kayseri'de 1975 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Kendisinden küçük iki kardeşi vardı.
Pınarbaşı İlçesi Kılıçkışla Köyü İğdeli Mezrası nüfusuna kayıtlı olan Yener Yermez, Kayseri varoşlarındaki Karacaoğlu Mahallesi'nde sorunlu bir çocukluk dönemi geçirdi. Dikilitaş Mahallesi'ndeki Nuri Has İlkokulu'nda okuyan Yermez'in öğrenciliği de sorunlu geçti. Zaten ortaokula da gitmedi.
Babası Ömer Yermez, alkole düşkündü. Düzgün bir işi yoktu. Zaman zaman günübirlik bulduğu işlere giderdi. Böyle bir babanın aileye taşıdığı sayısız sorun oluyordu elbette.
Yener Yermez, henüz 13 yaşındayken babası Ömer Yermez'i kaybetti. Annesi Fatma Yermez önce 3 yıl süreyle bir emniyet bekçisiyle nikáhsız yaşadı. Bekçiden ayrıldıktan sonra da bir pazarlamacıyla kısa süren beraberliği oldu.
TEYP ÇALARAK BAŞLADI
Babasının ölümünden sonra kendisini uzun süre toparlayamayan Yener Yermez, suç işlemeye eğimli bir genç haline geldi. Yermez'in polisle ilk tanışması 8 Nisan 1993 tarihinde 18 yaşındayken oldu.
Otomobilden teyp çalarken yakalanan ve Emniyet'te fişlenen Yermez, yaklaşık 2 yıl sonra 13 Mart 1995 tarihinde bu kez işyeri hırsızlığından gözaltına alındı.
Yener Yermez'i o tarihte Fatih Karakolu'nda görevli Komiser Hasan Kahraman yakalayıp sorguladı. Kısa süre sonra serbest kalan Yener Yermez, 24 Temmuz 1995'te tartıştığı Mikail Yıldırım'ı, kendisinden 2 milyon lira haraç istediği iddiasıyla bıçakladı. Yıldırım hastanede öldü. Bu cinayet nedeniyle 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Yermez, 1999 yılında Zincidere Yarıaçık Cezaevi'ne nakledildi. Ancak buradan firar eden Yermez, hayatında önemli bir yeri olan ‘Kazan Ahmet’ lákaplı dayısı Ahmet Bayram tarafından ikna edilerek teslim oldu. Yermez teslim olduktan sonra Kayseri Cezaevi'ne konuldu.
Zaman zaman uyuşturucu hap kullanan ve dengesiz davranışlarıyla tanınan Yermez, Şartla Salıverme ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun'dan yararlandı ve tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak 23 Aralık 2000 tarihinde Kayseri Cezaevi'nden tahliye edildi. Yermez, başta annesine ve kardeşlerine olmak üzere tüm akrabalarına, ‘‘Cahillik yaptım. Bir daha cezaevine girmeyeceğime söz veriyorum’’ dedi.
Tahliye olan Yermez askerliğini yapmadığı için hemen askere alınmak istendi. Ancak alınan izinle birliğine bir ay sonra teslim oldu.
Sıvas Temeltepe'deki temel eğitiminin ardından Hasdal'daki 26. Zırhlı Tugay'a gönderilen Yermez, birliğindeki askerler tarafından dengesiz olarak tanımlandı. Arkadaşları onun hap içtiğini, esrar kullandığını ve genelde parasız olduğunu anlattı.
Haftasonu çıktığı çarşı izinlerini genellikle Eyüp ve çevresinde geçiren Yermez, cinayetten sonra Garih'in çalınan cep telefonundan izine rastlandığını anlayınca askeri elbiseyle kışladan firar etti.
DAYISINI ARADI
Garih cinayetinin katil zanlısı olarak her yerde aranan Yener Yermez, geçen hafta ortasında gece yarısı İstanbul'da ankesörlü bir telefonla Kayseri'deki dayısı Ahmet Bayram'ı arayarak, ‘‘Arandığımı biliyorum. Teslim olmayı düşünüyorum' dedi.
Yermez, bu görüşmede dayısı Ahmet Bayram'a ‘‘Önceki firarımda olduğu gibi beni yine sen teslim et. Bağ evinde buluşalım. Akrabaların evinde olmaz’’ dedi. Yener Yermez dayısının ardından küçük kardeşi Öner'le de görüşüp, ona da teslim olmayı düşündüğünü tekrarladı. Bu görüşme polis tarafından da dinlendi.
Bunun üzerine dayı Ahmet Bayram, polis gözetiminde Yener Yermez ile buluşma yeri olarak belirlenen ve adresi gizli tutulan bir bağ evine götürüldü.
Yener Yermez'in annesi Fatma Yermez, 80 milyon lira aylıkla bir fabrikada aşçılık yaparken, 14 yaşındaki kardeşi Öner Yermez pamuk şekeri satarak aile bütçesine katkıda bulunuyor. Yermez'in kardeşi Önder de halen Kars'ın Sarıkamış ilçesinde vatani görevini yapıyor. Anne Fatma Yermez, küçük oğlu Öner'le birlikte 2 ay önce Kılıçaslan Mahallesi Belediye Blokları Bahar Apartmanı'nın bodrum katında kiraladıkları eve yerleşti.
Yener Yermez'in babasının ölümünden sonra amcaları Kayseri ve Cıvarı Elektrik Şirketi'nde çalışan Ali ve halde komisyonculuk yapan Mustafa Yermez ile arasının açıldığı belirtildi. İki amcan, çeşitli suçlara karıştığı gerekçesiyle yeğenleri Yermez ile görüşmüyor.
Dayı da sabıkalı
Yener Yermez'in dayısı Ahmet Bayram'ın da suç dosyası kabarık. 30 yaşındaki Pınarbaşı doğumlu Ahmet Bayram 1993'de bıçakla yaralama, sustalı bıçak bulundurma, 1996'de darp, müessir fiil, 1997'de meskun mahalde silahla ateş etme suçlarından hakkında işlem yapıldı. Kahvecilik ve kulüpçülük yapan Bayram, halen işsiz.
Özgür adlı kuşuna kardeşi bakıyor
Yermez'in kardeşi Öner Yermez, ağabeyinin daha önce yattığı Zincidere Yarıaçık Cezaevi'nden firar ettikten sonra satın aldığı ve kendisine emanet ettiği 'Özgür' adlı muhabbet kuşunu beslemeye devam ediyor. Küçük Öner, ‘‘Ağabeyim cezaevinden çıkar çıkmaz kuşu Özgür'ü bırakmayı düşündüğünü söyledi, ama cezaevinden çıktıktan sonra askere gittiği için kuşu bırakamadı. Ben Özgür'ü beslemeye devam ediyorum’’ diyor.
Yener Yermez'in affını hazmedemedik
Yener Yermez'in bıçakla öldürdüğü Mikail Yıldırım'ın ağabeyi Durmuş Yıldırım, Yermez'i şöyle anlatıyor: ‘‘Yener psikopat ruhlu. Çevresindeki kişiler onu öne sürüp bu hale getirdi. Acımasız ve bıçağını nerede ne zaman kullanacağı belli olmayan bir tip. Yener'in aftan yararlanmasını hazmedememiyoruz. Af, böylesi adamlar için değil de gerçek kader kurbanları için çıkmalıydı. Yakınları tarafından hele hele Kazan lákaplı dayısı Ahmet Bayram tarafından hırsızlığa ve çeşitli olaylara teşvik edilen Yener, kardeşimi 2 milyon lira alacağını istediği için acımasızca öldürdü. Bu adam, psikopat ruhlu, dengesiz, nerede, ne zaman, ne yapacağı belli olmayan, ufacık bir olay karşısında komplekse kapılıp, bıçağa sarılan bir tip.’’