Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz Mart ayında koronavirüsün artık sonuna gelindiği söylenirken bir anda küresel çapta artan vaka sayılarıyla rüzgâr tersine döndü. Birçok ülkede Covid-19'da yeni bir dalgadan bahsedilmeye başlanırken uzmanlar mevcut vakalarda çoğunlukla Omicron'un yeni alt varyantlarının etkili olduğunu söylüyor.
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus de vaka sayılarının 110 ülkede önemli ölçüde arttığını ifade ederken, vakalarda Omicron varyantının yeni alt varyantları BA.4 ve BA.5'in baskın olduğunun altını çizdi.
Tüm dünyada yakından takip ettiğimiz BA.2, BA.4 ve BA.5 ile BA.1 ve BA.2'den oluşan bir rekombinant şeklinde bir dizi Omicron alt varyantı var. Bu alt varyantlar nedeniyle vaka sayılarında artış gözlemliyoruz. BA.4 ile BA.5’in daha baskın olduğunu söyleyebilirim.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom GhebreyesusGhebreyesus ayrıca Covid-19 ile mücadeleyi zorlaştıran birtakım sebepler olduğuna dikkat çekerek, "İlk sebep test sayılarının birçok ülkede büyük oranda düşük olması. Bu sebepten ötürü Covid-19'un küresel alanda gerçek yükünü açık bir şekilde göremiyoruz. İkinci sebep ise ağız yoluyla alınan antiviral Covid-19 ilaçlarının orta ve düşük gelirli ülkelere ulaşamaması. Üçüncü sebep ise virüsün evrim geçirdikçe aşı etkililiğinin azalıyor olması" değerlendirmesinde bulundu.
‘BA.5 EN KÖTÜ VARYANT’
Kasım 2021’de Delta varyantının önüne geçip hayatımıza dâhil olan Omicron, ilk kez Güney Afrika'da tespit edilmişti. Sonra BA.1/2/3 ile birlikte hızla yayılmaya başladı. Daha sonra ise BA.4 ve BA.5 varyantıyla bugünlerde baskın hale geldi. BA.4 ve BA.5 varyantlarının Omicron'un önceki alt varyantıyla pek çok ortak özelliği olsa da farklılıklar gösteriyor. En önemlisi bu iki varyantın diğerlerine göre daha yüksek bulaşıcılık oranlarına sahip olması.
Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi de “BA.4 ve BA.5 varyantları daha hızlı yayılıyor çünkü aşı ve hastalıktan oluşan bağışıklıktan daha kolay kurtuluyor” açıklamasında bulunurken, Fransız Epidemiyolog Antoine Flahault AFP haber ajansına verdiği demecinde “BA.4 ve BA.5 alt varyantlarının uğradığı mutasyon onları mevcut aşılara karşı daha dirençli hale getiriyor” ifadesini kullandı.
Scripps Cripps Araştırma Enstitüsü’nde kardiyolog ve moleküler tıp profesörü olarak görev yapan Eric Topol ise CNN ile yaptığı röportajında BA.5'i, “Virüsün gördüğümüz en kötü versiyonu” olarak nitelendirdi ve şöyle devam etti:
“BA.5 varyantı önceki enfeksiyonlardan ve aşılardan kolayca kaçabilme potansiyeline sahip. Varyant daha ciddi hastalıklara yol açmıyor gibi görünse de artan vaka sayıları ve varyantın bağışıklıktan kaçabildiğini göz önünde bulundurduğumuzda, Avrupa'da hastaneye yatışlarda artış görebiliriz. Fakat şu ana kadar önceki varyantlar gibi yoğun bakım ünitesinde çok fazla doluluk ve ölümlerde artış yaşanmaması sevindirici.”
Peki yeni alt varyantlar BA.4 ve BA.5'nin belirtileri neler?
BA.4/5 alt varyantına yakalananların iyileşme süreleri ne kadar?
Neden daha fazla bulaşıcılar?
Bunun gibi aklımdaki tüm soruları ABD'de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü'nde Baş Araştırmacı olarak çalışan immünoloji uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Alper Şener’e sordum. Oldukça önemli bilgiler paylaştılar.
‘BA.1/2/3 HÂLÂ DOLAŞIMINI SÜRDÜRÜYOR’
1) Son bir-iki aydır baskın olan alt varyantlar BA.4 ve BA.5… Fakat BA.1/2/3 biraz geri planda kalmış gibi. Bu üç varyant, artık tamamen bastırılıp yok mu oldu?
Prof. Dr. Alper Şener: Tamamen yok oldular demek doğru değil. Çünkü çoğalma kapasitesi yüksek olan ve hedef hücreye hızla yapışıp hastalık yapma potansiyeli barındıran alt varyantlar, diğerlerini genelde sürklase ediyor. Bu nedenle öncekiler yok oldu demek zor, serbest salınımda dolaşıyorlar.
Prof. Dr. Derya Unutmaz: Aslında her mutasyon bir öncekine göre avantajlı duruma geliyor. Ya antikorlardan biraz daha fazla kaçıyor ya da virüs, hücrenin yüzeyinde olan ACE-2’ye daha iyi bağlanıyor. Bu bakımdan birbirlerinin yerini alıyorlar. Şimdi bu üç alt varyantın yerine BA.4 ve BA.5 geldi. Çünkü bu iki varyant diğer üçüne oranla daha fazla mutasyon barındırıyor.
Prof. Dr. Derya Unutmaz: BA.4 ve BA.5’in en önemli özelliği Delta varyantında olan bir mutasyonun tekrar ikisinde oluşması. Bu mutasyonun özelliği de virüsün ACE-2 dediğimiz hücrenin yüzeyindeki reseptöre daha iyi bağlanmasını sağlamak. Bu nedenle diğer varyantlara göre fazla bulaşıcılar ve antikorlardan kaçabiliyorlar.
Prof. Dr. Alper Şener: Diğer varyantlarda hedef ACE-2 idi ama BA.5 varyantında bu reseptörün daha az etkili olduğu ve aslında yardımcı reseptör olan ‘TMPSSR2’nin dominant olduğu ortaya çıktı. Bunun yansıması ise daha ağır hastalık tablosu ve akciğer tutulumu şeklinde olabilir. Çünkü bu reseptörün daha çok alt solunum yolu bölgesinde olduğu biliniyor.
Bu nedenle Delta’da olduğu gibi diğer Omicron varyantlarında gördüğümüz hafif tablolar yerine ağır klinik tablolar görebiliriz. İngiltere ve ABD’deki hasta verileri bu açıdan çok önemli. Şu anda İngiltere’de hastaneye yatışta hızlı tırmanış sonrasında durağan faza geçiş oldu. Ama ABD’de hâlâ vaka ve hastaneye yatış sayıları artıyor.
3) BA.4 ile BA.5 arasında da farklılar var mı?
Prof. Dr. Alper Şener: İkisi için aynı ailenin kuzenleri diyebilirim. Fakat alt grupların birbirine baskı oluşturma durumu ülkeden ülkeye değişiyor. Örneğin İsviçre’de BA.5 baskın durumdayken BA.4 çok nadir görüldü. Aslında yeni çıkan varyantı bir aracın yeni modeli gibi düşünmek lazım. Birden bire tüm araçların aynı model olması mümkün olmadığı gibi diğer varyantların üremesi de devam ediyor.
Sağlık Bakanlığı, koronavirüsle ilgili gelişmeleri haftalık olarak paylaşıyor. Buna göre 27 Haziran-3 Temmuz arasında 57 bin 113 olarak kayda geçen vaka sayısı 4-10 Temmuz haftasında 117 bin 95 olarak açıklandı. 31 kişi ise virüsten hayatını kaybetti. İyileşen kişi sayısı ise 61 bin 47 olarak açıklanırken toplam vaka sayısı 15 milyonu aştı.
Sağlık Bakanlığı, koronavirüsle ilgili gelişmeleri haftalık olarak paylaşıyor. Buna göre 27 Haziran-3 Temmuz arasında 57 bin 113 olarak kayda geçen vaka sayısı 4-10 Temmuz haftasında 117 bin 95 olarak açıklandı. 31 kişi ise virüsten hayatını kaybetti. İyileşen kişi sayısı ise 61 bin 47 olarak açıklanırken toplam vaka sayısı 15 milyonu aştı.
‘BA.4 VE BA.5 BAĞIŞIKLIK DUVARINI DELEBİLİYOR’
4-) Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ne göre, BA.4 ve BA.5, aşı ve hastalıktan oluşan bağışıklıktan daha kolay kurtuluyor. Bu nasıl başarıyorlar?
Prof. Dr. Derya Unutmaz: Bu virüslerde başak proteini kısmında oluşmuş olan antikorlardan kaçabilecek yeni mutasyonlar oluşuyor. Örneğin daha önce Delta varyantıyla enfekte olduysanız ona karşı gelişen antikorlar, BA.4 ve BA.5’te oluşan yeni mutasyonlara bağlanamıyor. Ama bu durum, iki alt varyantın bütün antikorlardan kaçabileceği anlamına da gelmiyor. Bir kısmından kaçabiliyorlar. Bu nedenle bağışıklık duvarını delebiliyorlar.
Zaten Omicron da daha önce oluşmuş olan bağışıklığı delebiliyordu. Hatta üç doz aşı olanlar bile enfekte oldu. Şimdi bu durum BA.4 ve BA.5 için de geçerli. Fakat iyi olan gelişmeyse aşısı tam olan kişilerde ağır hastalık oluşmaması... En azından şu ana kadar böyle bir durum gözlemlenmedi.
‘BA.4 VE BA.5’İN İYİLEŞME SÜRESİ 10 GÜNÜ GEÇİYOR’
5-) BA.1/2/3 varyantına yakalanan hastaların ortalama iyileşme süresi 4-5 gün olarak biliniyor. Fakat BA.4/5 alt varyantlarında bu süre 10 güne kadar çıkabiliyor. Sürenin uzun olmasının temel sebebi nedir?
Prof. Dr. Alper Şener: İlk sebep reseptör farkı. BA1/2/3’de daha çok üst solunum yolu tutulurken, BA.4 ve BA.5’de daha sık alt solunum yolu tutuluyor. İkinci önemli sebep ise antikor yanıtından kaçabilmesi. Yani diğer varyantlar antikor ile bloke olurken, BA.4 ve 5’de bu ihtimal daha düşük. Bu nedenle enfeksiyon daha uzun sürüyor, iyileşme 10 gün veya üzerine çıkabiliyor.
Prof. Dr. Derya Unutmaz: Aslında genel olarak aynı. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı ve halsizlik gibi belirtilerin yanı sıra BA.4/5 varyantında burun akıntısı, mide bulantısı, kusma ve sırtta ağrı gibi belirtiler oluşuyor. Ama özetle grip ve soğuk algınlığı ile aynı belirtilerin oluştuğunu söyleyebilirim.
Türkiye’de 18 yaş üstü nüfusta ikinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 85,54, birinci doz aşı yapılanların oranı yüzde 93,22 olarak gerçekleşti. Bugüne kadar uygulanan 1,2 ve 3’üncü doz toplam aşı sayısı ise 148 milyon 117 bin 265'e yükseldi.
Türkiye’de 18 yaş üstü nüfusta ikinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 85,54, birinci doz aşı yapılanların oranı yüzde 93,22 olarak gerçekleşti. Bugüne kadar uygulanan 1,2 ve 3’üncü doz toplam aşı sayısı ise 148 milyon 117 bin 265'e yükseldi.
7-) Açık havada BA.5 bulaşma ihtimali diğer Covid-19 varyantlarına oranla daha yüksek olduğu söyleniyor. BA. 4/5’in açık havada dolaşımı daha mı uzun?
Prof. Dr. Alper Şener: Evet, bu söylendi ve çalışmaları da yapılıyor. Ben bunun virüsün girdiği toplumdaki ‘hibrit bağışık’ popülasyonun diğer nüfusa oranıyla ilişkili olduğunu düşünüyorum. ABD ve pek çok ülke tek tip aşı kullandı. Buradaki amaç daha çok nötralizasyon kapasitesi ne kadar yüksekse o kadar etkilidir mantığıyla hareket ettiler. Bu bir bakıma doğru…
Bağışıklık yelpazesi ne kadar genişse ve ne kadar çok kişi aşılıysa dolaşımda daha az kalacaktır. Ama unuttuğumuz bir şey var o da virüsün alt varyantları toplumu hibrit bağışıklıyor. Bizim gibi ülkelerde BA.5 seyri bazı şeyleri daha iyi anlamamız için çok önemli. Çünkü bizim aşılanma oranımız az ama aşı çeşitliğimiz zengin…
YENİ TEHLİKE BA.2.75
8-) Şimdilerde yeni bir alt varyant daha gündemde: BA.2.75! Hindistan, İngiltere, ABD ve Avustralya’da tespit edildi. Dünya Sağlık Örgütü de yakın takibe aldı. BA.2.75’in farkı nedir? Daha bulaşıcı olabilir mi?
Prof. Dr. Alper Şener: Daha bulaşıcı olduğu kesin, çünkü her yeni çıkan varyantın daha bulaşıcı olacağını unutmamak lazım. Zaten daha bulaşıcı olmasa yeni varyant olamaz. Belirttiğiniz ülkeler dışında Yeni Zelanda, İsrail, Almanya ve Kanada’da BA.2.75 tespit edildi. BA.5’i bastırabilir. Hatta BA.5’in popülaritesi kısa sürebilir. Fakat klinik tablosunun ağır seyredip seyretmediğiyle ilgili henüz bir bilgi yok…
Zaten bu yeni varyantlarda ağırlaşmış klinik tabloya sebep olup olmadığına dair yorum yapmak çok zor. Çünkü enfekte kişilerin aşılı, aşısız ve enfeksiyonu geçirip geçirmediği gibi faktörler çok belirleyici. Diğer taraftan özellikle İngiltere verilerine göre bu yeni varyantlarla enfekte olan kişilerin çoğu (Yüzde 75’i) aşı olmamış grup… Yani pratikte mevcut aşılar hücresel düzeyde koruma sağlıyor olabilir.
9-) Artık yaz sezonunun sonlarına doğru yaklaşıyoruz. Önümüz kış ve salgında bulaş daha da artabilir. Sizin üç-beş aylık süreçte öngörüleriniz nelerdir?
Prof. Dr. Derya Unutmaz: Bundan sonraki süreç, dalgalar halinde devam edecek. Bu virüs son pikini yaptı ve artık ortadan kalktı gibi düşünmek bir süre daha imkânsız gibi görünüyor. Fakat pandeminin başında yaşadığımız ve Delta ile en üst noktasına ulaşan ağır hastalıkların oluşması, yoğun bakımların dolması ve ölümlerin artması gibi durumların oluşacağını düşünmüyorum.
Virüs kendini devam ettirebilmesi için bu tarz kaçışlara devam etse de dünyada çok büyük bir bağışıklık kalkanı oluştuğu da gerçek. Ayrıca sonbaharda yeni aşıların çıkmasını bekliyoruz. BA.4 ve BA.5’in de içinde olduğu Omicron’un varyantlarına karşı aşılar geliştirildi. Hem BioNTech hem de Moderna tarafından denemeleri sürüyor. En azından kışa doğru risk gruplarının aşılanması gerçekleşebilir.
Prof. Dr. Alper Şener: Türkiye’de hâlâ mevcut aşıların dolaşımdaki virüs tiplerine etkili olduğunu bilmemiz lazım. Bu varyantlar ülkemizde tespit edilse bile hepsi buna dönüşmüyor. Dünyada BA.4 ve BA.5 varyant oranı ülkelerde yüzde 5-30 arasında değişiyor. Yüzde 30’u baskın varyant kabul ediyoruz. Yani yüzde 70’i diğerlerin toplamı ve hâlâ mevcut aşılar çalışıyor. Bir an önce aşıların tamamlanması gerekiyor. Sonbaharda artışlar ülkemizde daha artacaktır, bunun ne kadar yıkıcı olacağını ise toplumdaki bağışıklanma ve hatırlatma dozu oranı belirleyecek…