Güncelleme Tarihi:
Henüz 14 günlükken yakalandığı 7.2 büyüklüğündeki Van depreminde Erciş’te çöken apartmanın enkazında hayata tutunarak ’Umut’ ve ’Mucize kurtuluşun’ adı olan Azra Karaduman, aradan geçen 2 yılda yürümeye, koşmaya ve konuşmaya başladı. 10 ay önce ailesi birlikte Sivas’a yerleşen Azra bebek, 2 hafta önce annesi Semiha, babaannesi Gülsade ve çocuk doktoru dedesi Ahmet Karaduman ile birlikte 2’nci yaş gününü kutladı. Sivas’a yerleşen Karaduman ailesinin ’göz bebeği’ minik Azra, evde oyuncakları ile oynayıp çizgi film izliyor. Birçok cümleyi kolaylıkla telaffuz edebilen Azra’nın, oturduğu evde ’baba’ kelimesinin hiç kullanılmamasına özen gösterildiğinin belirtilmesine rağmen ’baba’ dediği dikkat çekti. Azra’nın babaannesi Gülsade Karaduman depremde ikinci yıldönümünü geride bıraktıklarını belirterek, şöyle dedi:
"Allah; inşallah bir daha böyle bir şeyi devletimize, milletimize yaşatmaz. Ama Allah devletten razı olsun.14 günlük bebeği, özel helikopterle Ankara’ya götürdüler, yetiştirdiler. Aile Bakanımız Fatma Şahin’den, başbakanımızdan hepsinden Allah razı olsun. Bundan sonra tek temennimiz; inşaatları iyi yapmaları ve böyle şeyler olmaması. Çünkü Erciş’teki TOKİ’lere hiç bir şey olmamıştı. Bizim oturduğumuz binalar çok güzel görünüyordu ama çürükmüş." Babaanne Karaduman daha sonra gözyaşları içinde, torunu Azra’nın zaman zaman uyku sırasında ’Baba’ diye sayıklayıp ağladığını anlattı.
"AZRA, HAREKETLİ BİR ÇOCUK"
Enkaz altındayken sütü kuruduğu için Azra’yı tükürüğü ile besleyerek yaşama tutunmasını sağlayan anne Semiha Karaduman ise, geçen 10 Ekim’in Azra’nın doğum günü olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "2 yılı geride bıraktık. Yarın da; 23 Ekim. Yani depremi yaşadığımız gün. 2 yıl geçti. Ama nasıl geçti bilmiyoruz. Azra’yı büyütmekle geçti. Özlem oluyor tabii ama o anlatılamaz asla. Azra maşallah çok hareketli bir çocuk. Yaşıtlarına göre iyi bir konuşması var. Her şeyi anlıyor. Yemek yemeyi çok sevmiyor ama oyun oynamayı çok seviyor. Çocuk nihayetinde."
"EN BÜYÜK TESELLİMİZ AZRA"
Depremin yıkıcı etkisinden Azra sayesinde hayata tutunduklarını belirten dedesi Ahmet Karaduman, şöyle devam etti: "Bu yaşadığımız olayların hiç biri aklımızdan çıkmıyor. Bu olaylar bizim için ibretlik. Hiç ummadığımız bir anda büyük bir felaketle karşılaştık. İşte ben, oğlumu kaybettim. Ama sabretmekten başka da çaremiz yok. Onun için sabırla bekliyoruz. Oğlumuzu hiç unutmuyoruz, hemen her gün onunla birlikte yaşıyoruz. Bizim en büyük tesellimiz Azra oldu. Onu büyütmek, onun sevgisi, evin boşluğunu doldurdu. Gayemiz onun eğitimini iyi bir şekilde sağlayıp, hayırlı bir evlat olarak yetiştirmek. Babasının bize yadigarı olarak kaldı. Azra’nın sayesinde de benim çalışma gücüm, moralim, motivasyonum yükseldi. Azra sayesinde hayata daha başka bir şekilde tutunuyoruz."
"SAĞLIK DURUMU ÇOK İYİ"
Azra’nın sağlık durumunun çok iyi olduğunu belirten dede Ahmet Karaduman, çocuk doktoru olduğunu ancak, kendisine tıbbi açıdan iş olmadığını belirterek, "Şimdiye kadar hiç hastalanmadı bile diyebilirim. Kilosu yaşıtlarından biraz az ama boyu falan uzun. O bebek 47 saat aç- susuz enkazın altında kaldı, beyinde etkilenmesi gereken bir şey, hakikaten mantıklı olan o yani. Çocuk özürlü kalabilirdi, Allah’a şükür ki durumu gayet iyi. Azra, evin neşesi. Ona babasının eksikliğini hissettirmemeye çalışıyoruz. ’Baba’ kelimesini duymadı ama geçen günlerde enteresan bir durum yaşandı. Annesinden duydum, ’baba’ diye rüyasında sayıklıyormuş. Çünkü bizim evde hiç ’baba’ diyen yok. Bilmiyorum rüyasında mı gördü, yoksa bilinçaltında öyle bir şey var mı? Ama her zaman onun yanında olmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Van’ın Erciş İlçesi’nde oturdukları sırada 23 Ekim 2011 depremine yakalanan Karaduman ailesinden, minik Azra ile birlikte dedesi annesi Semiha, dedesi Ahmet, babaannesi Gülsade Karaduman kurtarılmış, minik Azra’nın babası Sinan Karaduman ise ölmüştü.