Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’de ilk kez bir gayrimüslim azınlık vakfı tarafından yürütülen Avrupa Birliği (AB) projesi kapsamında, sosyal medyada azınlıklar açısından nefret söylemi araştırma konusu oldu. Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi’nin, Bilgi Üniversitesi ve Konda araştırma şirketi ile yürüttüğü proje kapsamında yapılan araştırmada, sosyal medyanın azınlıkların toplumla entegrasyonundaki rolüne bakıldı. 30 Ocak ve 17 Nisan arasında Rum, Ermeni, Musevi ve Süryani cemaatlerine mensup 746 kişiyle yapılan ankete göre azınlık mensuplarının sadece yüzde 20’si sosyal medyada özgürce paylaşımda bulunabildiğini ifade ederken, yüzde 80’i düşüncelerini ifade ederken çekindiğini ya da gerçek düşüncelerini paylaşmadığını vurguladı.
YÜZDE 14 MAHLASLI
Katılımcıların yüzde 80’i de Türkiye’de sosyal medyada hak ihlali veya ayırımcılığa karşı hukuki bir yaptırıma ihtiyaç olduğunu söyledi. Ankete katılanların yüzde 35’inin Türkiye’deki Musevi, yüzde 27’sinin Ermeni, yüzde 18’inin Süryani, yüzde 15’inin ise Rum cemaatinden olduğu belirtildi. Azınlıkların en çok kullandıkları sosyal medya sitelerinin sırasıyla Facebook, YouTube ve Instagram olduğu vurgulandı. Katılımcıların yüzde 86’sı sosyal medyada gerçek ismini, yüzde 2’si takma isim, yüzde 12’si ise her ikisini de kullanıyor. Araştırmanın bir diğer boyutunu da sosyal medya kullanımının gayrimüslim azınlık mensuplarının toplumun diğer kesimleriyle olan ilişkilerini ne derece artırdığı oluşturdu. Azınlık mensuplarının yüzde 60’ı sosyal medya kullanımının toplumun geneliyle olan ilişkisini artırdığını söyledi.
NEFRET SÖYLEMİ SUÇ OLMALI
BİLGİ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ulaş Karan, azınlıkların sosyal medyada sıklıkla ‘nefret söylemi’yle karşılaştıklarına, ancak bunun yasalarda karşılığının olmadığına dikkat çekti. Karan, “TCK’nın halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekle ilgili 216’ncı maddesi, azınlıklar söz konusu olduğunda uygulanmıyor, bunun nefret söylemlerinde uygulanması gerek” dedi.