Ümit ÇETİN
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 28, 2006 00:00
Kansere yol açtığı için gelişmiş ülkelerin sınırlarına dahi yaklaştırmadığı asbest maddesi, "Otapan" adlı gemi olarak rotasını Türkiye’ye çevirdi. Çevreciler "Sakın Türkiye’ye sokmayın" derken, Çevre Bakanlığı sökülmek için 7 yıl beklediği Hollanda’dan Aliağa’ya hareket eden geminin tehlike yaratmayacağı kanısında.
ÇEVRE felaketlerinin birbirini izlediği Türkiye’de, bu kez de 7 yıldır Amsterdam Limanı’nda bekletildikten sonra sökülmek üzere İzmir Aliağa’ya hareket eden asbestli bir gemi tartışılmaya başlandı. Asbest adlı kanser yapıcı maddeyi gelişmiş ülkelerin sınırlarına dahi yaklaştırmadığını söyleyen çevreciler geminin Türk karasularına sokulmaması gerektiğini belirtirlerken, Çevre ve Orman Bakanlığı, bir tehlike yaratmayacağı kanısında. Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Öztürk, zehirli atık yüklü olduğu ileri sürülen Meksika bandıralı "Otopan" adlı geminin Türkiye’ye gelişi konusunda Hollanda Çevre Bakanlığı ile irtibat içinde olduklarını söyledi.
BAKANLIK: BU BİR TİCARETTİR
Geminin zehirli atık taşımadığını, ancak yapımında 1 ton asbest kullanıldığını belirten Öztürk, "Gemi zaten buraya asbestli bölümlerinin sökülmesi için getiriliyor. Aliağa’da asbest sökme lisanslı tersanelerde parçalanacak. Bu bir ticaret alanı" dedi. Çevre Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı yetkililerin gümrüğe girmeden önce gemiye çıkacaklarını ve atık olup olmadığını kontrol edeceğini belirten Öztürk, "Eğer Hollanda hükümetinin beyanı doğru değil ve zehirli atık varsa o geminin Türkiye’ye girmesi mümkün değilse. Anında geri yollarız" dedi. Yapılan işlemin tamamen tehlikeli atıklara ilişkin Basel sözleşmesinin kuralları içinde olduğunu ifade eden Öztürk, şunları söyledi:
ENDİŞELENMEYİN KONTROL ALTINDA
"Gemi parçalama işlemi uluslararası alanda yoğun rekabeti olan ve iyi para getiren bir iş. Bu rekabet dolayısıyla bazı uluslararası şirketler müşteriyi kaptırmamak için el altından bir takım asılsız
haberler yolluyorlar. Burada en önemli konulardan biri, bu gemiden çıkarılacak asbestin ne olacağıdır. Gemi geldiğinde bize çıkan asbesti nerede bertaraf ettireceğine dair belgeyi de göstermek zorunda. Bu belgeyi göstermediği taktirde de gemiyi Aliağa’ya almayız. Endişelenecek bir şey yok. Herşey kontrol altında."
Türkiye ve Pakistan’a söktürüyorlarEN tehlikeli kanser yapıcı maddelerden biri olan asbest, ısı yalıtımında kullanılırken karsinojen (kanser yapıcı) olduğu saptanınca tüm gelişmiş ülkelerde yasaklandı. Tehlikeli atıkların uluslararası ticaretini yasaklayan Basel Konvansiyonu’na göre asbest ithali yasak. Genelde 20 yaşın üzerindeki gemilerden çıkan asbestin, söküm esnasında özel bölmeli kızaklarla gemiden alınması gerekiyor. Ancak, bu işlem çok masraflı olduğundan, Batılı ülkeler böyle gemileri Türkiye ve Pakistan gibi ülkelere gönderiyor. Asbest tozu, akciğer bronşlarına yerleşerek kansere yol açıyor.
DAHA ÖNCEKİ GEMİ ELİMİZDE KALMIŞTI
4 Mayıs 2002’de Türkiye’ye getirilen ’Sea Beirut’un Aliağa Limanı’na girişi, Greanpeace tarafından engellendi. Gemi ’güvenlik için’ karaya çekildi. Gemide ’belirtilmediği halde’ yüksek miktarda asbest bulan Çevre Bakanlığı, Aliağa Kaymakamlığı’ndan geminin geri gönderilmesini istedi. Dönemin Çevre Bakanı Fevzi Aytekin de geminin geri gönderileceğini açıkladı. Ama tüm mahkeme kararlarına rağmen, Fransa sorumluluk kabul etmediği için gemi Türkiye’nin elinde kaldı.
İhalede aldılarMEKSİKA bandıralı ’Otopan’ isimli hurda tankeri Hollanda’da düzenlenen ihalede Şimşekler Tersanesi 1.5 milyon dolara aldı. Gemi Söküm Sanayicileri Derneği İkinci Başkanı Mustafa Erdil, Hollandalı bazı grupların para vermeden gemiyi parçalamak isteklerini iddia ederek, "Tüm tartışma bundan çıkıyor" dedi. Erdil, Aliağa Makina Kimya Endüstrisi tersanesinde de içinde 13 ton asbest bulunan 1960 yılında yapılmış ’USS Camp Canwill’ isimli savaş gemisinin söküm işleminin yapıldığını belirterek, "Biz burada deneyimli personelimizle kullandığımız teknolojiye güveniyoruz" diye konuştu.