Güncelleme Tarihi:
Azerbaycan'da savcı olan Emin Hüseynov, eşi E.H. ile birlikte 2017 yılının Ağustos ayında Antalya'ya tatile geldi. Lara turizm bölgesinde 5 yıldızlı otele yerleşen Hüseynov, 18 Ağustos günü öğle saatlerinde otelin spor salonunda spor yaparken bir anda fenalaşarak yere yığıldı. Spor salonundakilerin durumu bildirmesiyle gelen sağlık ekipleri tarafından özel hastaneye götürülen Hüseynov, ardından Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Hüseynov burada hayatını kaybetti.
ANTALYA VE BAKÜ'DE SUÇ DUYURUSU
Oğlunun zehirlenerek öldürüldüğünü öne süren Beybala Hüseynov, hastanede Emin'e otopsi yapılmadığını, emniyet ve adli birimlere haber verilmeden cenazesinin Azerbaycan'a gönderildiğini öne sürdü. Beybala Hüseynov, oğlunun zehirlendiğinden şüphelendiğini belirtti.
Avukatı Elchin Mammad aracılığıyla hem Antalya'da, hem Azerbaycan'da adli makamlara başvurduklarını belirten Hüseynov, oğlunun kaldırıldığı hastanede kanında bulunan prokalsitonin düzeyinin yüksekliğinin zehirlenmeyle oluştuğunu öğrendiğini söyledi. Beybala, uzman kişilerden rapor aldığını, bu raporlarda oğlunun haricen verilen bir madde ile zehirlediğinin belirlendiğini öne sürdü.
ŞÜPHELİ YAT TURU
Oğlunun ölmeden bir gün önce tatil programında olmamasına rağmen yat turuna çıkarıldığını, zehirleme olayının da bu yat turunda gerçekleştirildiğinden şüphelendiğini anlatan Beybala Hüseynov, yat turunu yapan kişi veya şirkete bir türlü ulaşamadığını dile getirdi. Bu gezinin kim tarafından ve nasıl organize edildiğinin belirlenmesi, Türkiye ve Azerbaycan'da bulunan kişilerin sorgulanması halinde sonuç alınacağını söyleyen Hüseynov, oğlunun kan testini sakladığını iddia ettiği doktorların da sorgulanmasıyla faillere ulaşılabileceğini kaydetti.
BAŞSAVCILIĞA YENİ BAŞVURU
Azerbaycan'da, savcı Hüseynov'un eşi ve tatili organize eden firmanın sahibi Y.N. hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını belirten avukat Elchin Mammad, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na daha önce de birçok kez başvuruda bulunduklarını, 28 Şubat 2020'de yeni başvuru da yaptıklarını söyledi. Başvuruda Emin Hüseynov'un zehirlenerek öldürülmesiyle ilgili delillerin toplanması talep edildi.
DAVA AÇILMASI TALEP EDİLDİ
Emin Hüseynov'un ölümünün şüpheli olduğunu belirten Mammad, "Müvekkil Beybala Hüseynov, oğlunun ölümünden sorumlu olan fail ya da faillerin tespiti için elde ettiği bilgi, belge delilleri dosyaya ibraz ederek bir an önce tahkikatın yapılmasını ve dava açılmasını talep etmektedir. Yaklaşık 3 yıla yaklaşan soruşturma süreci tamamlanmadığı gibi tarafımıza ileri sürülen birçok husus aydınlatılmamış, ele geçmesi mümkün deliller konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır" diye konuştu.
DOKTORLAR DA SUÇLANIYOR
Dilekçede Emin Hüseynov'un zehirlenerek veya harici nedenle öldüğüne dair tıbbi raporlar ve diğer delillerin dosya kapsamında bulunduğunu dile getiren Mammad, başvurusunda şu iddialarda bulundu:
"Maktulün ölümü, tedaviyi yapan doktor ve hastane görevlileri tarafından olay sonrasında adli makamlara bildirilmemiştir. Maktul, hastanede ölümü sonrası, doğal ölüm rapor düzenlenerek Azerbaycan'da defnedilmiştir. Bu olayı adli makamlara bildirmeyen görevliler ve doktor hakkında yapılan soruşturmanın tamamlanması zaruret arz etmektedir."
KANINDAKİ PROKALSİTONİN YÜKSEK ÇIKMIŞ
Bilimsel tıbbi raporlara göre ölüm sebebinin kanındaki prokalsitonin düzeyinin yükselmesine neden olan dışarıdan maddenin alınması veya verilmesi olduğunu öne süren Mammad, ilk müdahale ve tedaviyi yapan özel hastanedeki görevli doktorun, kan testinde bulunan prokalsitonin seviyesinin normal değerlerin üstünde 6,9 seviyesinde olduğunu bildirmediğini kaydetti. Bu bulguları içeren kan testlerinin tedavinin yapıldığı AÜ Hastanesi'ne gönderilen dosyaya eklenmediğini belirten Mamad, "Bu şekilde tanı ve tedavi süreci olumsuz etkilenmiştir" dedi.
SAVCININ EŞİ DE SUÇLANIYOR
Adli otopsi yapılmadığını belirten Mammad, dilekçesinde "Soruşturma sürecinin geldiği aşama itibarıyla müvekkilimin oğlunun zehirlenmesinde bilgi ve katılımı kuvvetle muhtemel kişi eşi E.H.'dir. E., maktulün karaciğer ameliyatı sonrası ilaçlarını verdiği halde bunu tedavi yapan doktorlara söylememiş, ölüm sonrası maktule ait olup teslim aldığı telefon kayıtlarını silmiştir. Müvekkilin buna yönelik sorularına yanlış ve çelişkili cevaplar veren E., eşinin hastanede olduğu sırada kaldığı otelde konsere gidecek kadar duyarsız davranabilmiştir" dedi.
TELEFONU DENİZE ATILMIŞ
Avukat Mammad ayrıca "E.'nin annesi A.M. ile maktulün cep telefonunu denize attığını söyleyen kardeşi O.M. de olayın şüphelisidir. Bu kişilerin ayrıntılı beyanlarının alınarak, sakladıkları hususların tespitini ve haklarında dava açılması gerekmektedir" dedi.
Dilekçede tatili organize eden firma sahibi Y.N. ve D.İ. adlı kişilerin planda olmayan yat turunu sakladıkları, adaleti yanılttıkları ve ayrıntılı sorgulanmaları gerektiği belirtildi.