Latif SANSÜR/SÖKE (Aydın), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2010 12:47
AYDIN'ın Söke İlçesi'ndeki Azap Gölü'nde, hızla yayılan ‘mavi ve yeşil alg’ olarak bilinen zehirli bakteriler nedeniyle doğal yaşam tükeniyor.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) üyeleri, yetkilileri göreve çağırarak, göldeki suyun kesinlikle kullanılmaması ve hayvanlara içirilmemesi gerektiğini belirtip, kansere neden olabileceği uyarısında bulundu.
Geçtiğimiz yıllarda toplu balık ölümleriyle gündeme gelen Ege Bölgesi'nin en önemli sulak alanlarından biri olan Azap Gölü, yetkililerin gerekli önlemleri almaması nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Kesici'nin de aralarında bulunduğu EKODOSD üyeleri suyu yeşile dönen gölde inceleme yaptı. İnceme sonucunda, göl suyunu yeşil renge dönüştüren mikroskobik canlı kümesinin hızla yayılan zehirli bir bakteri olan ‘mavi- yeşil alg’ olduğu belirlendi.
KİRLİLİLİĞİN GÖSTERGESİ
Doç. Dr. Kesici, alg patlamasının gölün kirliliğinin göstergesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Tatlı su kaynaklarının her tarafını bitkilerin istila ettiği gölün geri kazanımı çok zor. Çünkü, bitki gelişimi kontrol altına alınamayan göller, belirli bir zaman sonra tamamen kurur. Mavi Yeşil Alg istilası, sonun başlangıcıdır. Doğal göllerin su seviyelerinin korunamaması, güneş ışınlarının etkisini artırmasıyla öncelikle buharlaşma olmak üzere, göldeki bitki artışına neden olarak ortamın biyolojik çeşitliliğini değiştirmekte ve bunun sonucunda ortama bırakılan atıklarla birlikte organik kirlilik de artmakta. Atık alanı olarak gördüğümüz göllerimiz, artık azalan su seviyeleriyle, atık kaynaklı kirliliği eskisi gibi gizleyememekte. Bu yeşil alg içeren suların hiçbir canlıya içirilmemesi ve buralardan yakalanan balıkların yenmemesi, suyunun tarımda kullanılmaması gerekir. Bu mikroskobik canlının yoğun olarak bulunduğu sular kesinlikle kullanılmamalı. Çevredeki insanlar bu konuda uyarılmalı, su hayvanlara da içirilmemeli. Bu bakteri karaciğer kanserinden tutun, diğer birçok hastalığa zemin hazırlamakta. Bu tür alglerin yoğun olduğu sular, zehirli sudur.”
KUŞLAR TERK ETMEYE BAŞLADI
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise hiçbir koruma statüsü bulunmadığını ileri sürdüğü Azap Gölü'yle ilgilenen de olmayınca ölümün rengini göstermeye başladığını söyledi. Zengin biyolojik çeşitliliği barındıran ve birçok su kuşuna ev sahipliği yapan ve leyleklerin en önemli beslenme alanı olan Azap Gölü'nü önce kuşların terketmeye başladığına dikkati çeken Sürücü, şöyle konuştu:
“Gölde meydana gelen değişiklikleri sürekli olarak takip ediyor, fotoğraflandırıyor ve ilgili kurumları uyarıyoruz. Ancak, bugüne kadar hiçbir kurumdan bir yanıt gelmedi ve gölde araştırma yapılmadı. Göl, göz göre göre elden gidiyor. Göl yüzeyinde yeşilin her tonunu görmek mümkün. Çünkü göldeki suyun rengi her geçen gün değişiyor. Azap Gölü'nün içine işleyen zehir yöre insanlarının en sevdiği balık türü olan 3-4 kilogram büyüklüğündeki sarıbalıkları da öldürmeye başladı. Yılan balıkları sıcak suda haşlanmış hale geldi. Sürekli takip ettiğimiz Azap Gölü, daha üç ay öncesine kadar tamamen dolu olup, Büyük Menderes Nehri'yle birleşmişti. Gölün su dolu olan doğu yakasındaki alanlarda şu an hiç su kalmamış, göl can çekişmeye başlamış. Kalan suyun zehirli olması nedeniyle içindeki canlılarda ölmeye başladı. Yetkilileri acilen müdahaleye çağırıyoruz.”
Mavi- yeşil alg nedir?
BAKTERİLER, mavi- yeşil algler, rikestsiyalar, aktinomisetler, ve miykoplazmaların gruplarının dahil olduğu gerçek çekirdek zarları ve membrana bağlı organelleri olmayan, fosfolipid barındıran hücre duvarı ve tek helezonlu DNA molekülü hücre içinde serbest halde bulunan mikroorganizmalardır. Organeller ve karmaşık sitoplazma yapısı bu canlılarda bulunmaz. Mavi-yeşil algler çekirdeksiz hücrelerin en gelişmiş kolunu oluşturur. Hemen hemen hepsi kromozom olarak proteinle çevrilmiş çember şeklinde bir DNA zinciri içerirken, mitoz bölünme yapmazlar. Her hücrede haploit olan tek kromozom, açılarak bir hücrenin bir ucundan diğer ucuna hareket ederek kendini eşlediğinde, hücre bölünür. Evrim sürecinde, 2.5-3 milyar yıl önce, kese şeklindeki ilk hücrelerden evrimleştikleri düşünülmektedir. Mavi yeşil alglerin, diğer alg türleri gibi, farklı bir dış görünümleri vardır. Bunlar, basit hücre yapısına sahiptir (prokaryot). Belirgin bir hücre çekirdeği bulunmaz. Mavi yeşil algler de diğer algler gibi sucul yaşamda, besin zincirinde ilk sırada yer alırlar. Yapılarında bulunan pigmentler sayesinde suyu ve bazı besin maddelerini (azot, fosfor), ışığın etkisiyle karbonhidratlara çevirirler. Böylece hem besin üretmiş, hem de suyun çözünmüş oksijen miktarını artırmış olurlar. Çoğalmaları ışık, sıcaklık ve besine bağlı olarak belirlenir. Buraya kadar olan kısım dengeli bir ekosistemde gerçekleşen olayları kapsar. Ancak, ekosistem bozulduğunda alglerin üremesinde bir artış meydana gelir. Örneğin evsel atıklar azot ve fosfor içerir. Bunlar arıtılmadan suya verildiğinde algler, bunları kullanarak aşırı miktarda üreyebilir. Fazla ürediğinde de suyun oksijenini azaltırlar, bulanıklığa neden olurlar ve ışığın derin sulara gitmesini engellerler. Bu durum derin su canlılalarının da ölmesine neden olur. Zehirleyici özellik ‘dinoflagellata’ grubunda görülür. Bu türler yapılarında zehir taşırlar ve sayıları artığında etkilenme alanı da artar.