Kadir ERCAN/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2003 02:07
Şam'da yakalanarak Ankara'ya getirilen Hilmi Tuğluoğlu, intihar saldırılarıyla ilgisi olmadığını, elebaşı olarak aranan Azad Ekinci ile cin çıkarma sohbeti yaptıklarını anlattı. Tuğluoğlu, kendisini yakalayan Suriyeli polis şefinin ‘‘Eğer olaylarla ilgin varsa seni iade etmeyiz’’ dediğini öne sürdü.
SURİYE'de yakalanarak Türk jandarmasına teslim edilen Hilmi Tuğluoğlu, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusunda ‘‘Suriyeli polis şefi, ‘Eğer İstanbul'daki bombalı olaylarla bir ilişkin varsa söyle, seni Türkiye'ye iade etmeyiz' dedi’’ iddiasında bulundu. Hilmi Tuğluoğlu, Ankara DGM Sevcılığı tarafından alınan ifadesinde şunları söyledi:
İLGİM YOK DEDİM
Bayramın ikinci günü Şam’daki evime 10-15 kadar Suriye polisi geldi. Beni apar topar gözaltına aldılar. Gözlerim bağlı şekilde, tercüman aracılığıyla beni sorguladılar. Suriyeli polis şefi, 'Eğer Türkiye'de İstanbul'da meydana gelen bombalı olaylarla bir ilişkin varsa söyle, seni Türkiye'ye iade etmeyiz' dedi. Ben bombalarla ilgim olmadığını söyledim.
GÖZÜMÜ BAĞLADILAR
Ben Suriye'ye Arapça ve Kur-an'ı Kerim öğrenmek amacıyla geldiğimi söyledim. Abdullah'ın evinde kalan Türkler'i tanıdığımı söyledim. Abdullah'ın evini gösterdim. Onunla birlikte kalan Türkler'i de gözaltına aldılar. Gözüm bağlı şekilde günlerce sorgulandıktan sonra, Pazar günü beni Türk jandarmasına teslim ettiler.
EĞİTİM İÇİN GİTTİK
Eşimin eskiden tanıdığı 43 yaşındaki Hamiyet adlı kadın Suriye'yi çok övdü. Hamiyet Suriye'de üniversite okumuş ve oraları çok iyi biliyordu. Oradaki imkanların çok iyi olduğunu söyledi. Arapça ve Kur-an'ı Kerim öğrenmek için bize kurs ayarladı. Yaklaşık iki ay önce, ailemle birlikte Suriye'ye gittik.
SURİYE’DE GÖRÜŞTÜK
Suriye'ye gideceğimden Ebu Nidal kod adlı Azad Ekinci'nin bilgisi vardı. Ben Suriye elçiliğinde vizeleri alırken, Azad beni telefonla aramıştı. Suriye'ye gittikten sonra da Azad beni telefonla aradı. Ona borcum kalmıştı. Azad bana, ‘‘Ben Dubai'ye gideceğim. Senden alacağımı eşime gönderirsin’’ dedi. Sonra bir daha Azad'la görüşmedik.
ÖĞRETMENLİK YAPTIM
Suriye'ye gitmeden önce, Azad Ekinci'yle Ankara'da zaman zaman görüşüyorduk. Azad, bana cin çıkarma işlerini bildiğini söyledi. Azad'la cin çıkarma işlerini konuştuk. Ben liseyi okuduğum yıllarda Milli Gençlik Vakfı'nın (MGV) çalışmalarına katıldım. Konya Kulu Dipdere köyü'nde bir süre vekil öğretmenlik yaptım. Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksekokulu'na kazanıp Ankara'ya geldim.
ÇEÇENİSTAN’A GİTTİM
Rusların, Çeçenistan'da Müslümanları öldürmesinden etkilenip, cihat için Çeçenistan'a gitmeye karar verdim. Gürcistan'a vardığımda, daha önceden telefonunu aldığım İhsan Erbil'i aradım. İslam adlı bir kişi taksiyle gelip beni Ahmeda Bölgesi'ne götürdü. 15 gün kaldığımız halde Çeçenistan'a geçemeyip Türkiye'ye döndüm. Daha sonra ikinci kez Gürcistan'a gittim. Yine Ahmeda'ya gittik. Orada iki ay kadar silah, mermi ve sırt çantası taşıdım.
TİCARET YAPTIK
Azad Ekinci'yle 2000 yılında Ümit'in yanında tanıştım. Daha sonra Azad'la Keçiören'de bir düğünde karşılaştık. Hatta masada birlikte oturduk. Bilgisayarla ilgili konuştuk. Azad benden bilgisayar aldı. İtfaiye Meydanı'ndan bilgisayar masası aldık. Bilgisayarı kargoyla İstanbul'a gönderdim. Azad, bilgisayar ücreti karşılığında 250 adet Bingöl balı gönderdi. Ben balları satttım.
BOMBACILARI TANIRIM
Ben İstanbul'daki bombalı saldırıları basından duydum ve takip ettim. Bu eylemlerin failleri olduğu iddia edilen Azad Ekinci, Gökhan Elaltuntaş, Habib Aktaş ve Gürcan Baç'ı tanırım. Ancak kendilerinden bu eylemle ilgili daha önceden hiç bir şey duymadım. Bu olaylarla benim hiç bir ilgim yok.