Güncelleme Tarihi:
Eroğlu Hürriyet’e şunları söyledi:
ÇOCUKKEN GÜZEL
“İlk bayramlığımı çok iyi hatırlıyorum. Rahmetli babam her bayram ayakkabı, elbise getirirdi. Bayramdan önce alır, odama koyar, onunla uyurdum. Çok mutlu olurdum. Ben de zaman zaman ‘Nerede o eski bayramlar’ diyorum, ama bunun en önemli nedeni bayramların çocukken daha güzel gelmesi insana. Tabii daha çok gidilip gelinirdi o ayrı.
‘NEY’DE ACEMİYİM
Ben de şeker toplamaya çıkardım ama şekerden ziyade para toplardım. Bazen çok az para verenler olurdu. 5 kuruş, 10 kuruşlar vardı. Bir lira verene sevinirdim. Az para verene de gıcık olurdum. Hatta bir büyüğümü hâlâ hatırlıyorum. Rahmetli oldu, ama az para verdiği hâlâ aklımda. Torunlarıma eski bayramları yaşatmak için hediye alıp mutlaka para veriyorum. Onlarda da bir beklenti oluyor. El öpen tüm çocuklara para veriyorum. Gıcık olmalarını istemiyorum. Çocukken çok iyi dama ve satranç oynardım. Çelik çomak oynamayı çok severdim. Seksek oynardım. Bugünlerde artık oyun yok ama hayatımda kitap var. Artık zaman oldukça kitap okuyorum. Şu anda hadis kitapları okuyorum. Eskiden fantastik kitap okumayı severdim ama artık vakit olmuyor. Flüte özendim çok, ama çalamadım. Ney çalmayı çok istiyorum ama onda da çok acemiyim. Evde neyim var. Denemeye devam. Şimdilerde kanun aldım, ama onu henüz
öğrenecek vakit yok.”