Az daha kaçırılıyordu

Güncelleme Tarihi:

Az daha kaçırılıyordu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 1998 00:00

Haberin Devamı

16 Ağustos pazar günü, saat 12.00'de Bordeaux'daki oteli terkeden Alaattin Çakıcı, koruması Muradi Güler ve sevgilisi Aslı Ural ile birlikte lüks BMW 728 Injection otomobile binerek Fransa'nın güneydoğusuna doğru yola çıktı. Fransız dedektifler, BMW'deki kişinin Çakıcı olduğundan yüzde 90 emindi ama yüzde 100 emin olmadan onu tutuklamak istemiyordu. ‘‘Çakıcı'yı teşhis edebilmemiz için, Türkiye'den gelen iki emniyet görevlisine ihtiyacımız vardı. Onlar, bürokratik engeller yüzünden inisiyatiflerini kullanamadılar ve Petra'nın bindiği Paris uçağına binemediler. Türk emniyet görevlilerinin Petra Fransa'ya girdikten 24 sonra ortaya çıkmaları inanılır gibi değildi. Hepimiz küplere bindik. Türk emniyet görevlileri inisiyatif sahibi olmalı ve hep Ankara'dan yanıt beklememeli. Düsseldorf'dan Bordeaux'ya uçan tek yolcu olduğu için Petra'nın kimliğini saptamamız zor olmadı. Petra'nın uçağa bineceği bir saat öncesinden biliniyordu. Bizce Türk emniyet görevlileri böyle durumlarda kendi inisiyatiflerini kullanmalı. Örneğin Petra'nın arkasından otomobil kiralayıp, 24 saat beklemeden, o gün Fransa'ya geçebilirlerdi’’ açıklamasını yaptılar.

Tüm planlar, kurye Cenk Çoktosun'un Belçika üzerinden otomobille Fransa'ya geçişi üzerine yapıldığından az kalsın Çakıcı elden kaçırılacaktı. Bir Fransız yetkili aynen olayı şöyle anlatıyordu: ‘‘Ankara'dan Çakıcı'yı teşhis etmemiz için bir görevli istedik. 24 saat gecikmeyle geldi. Biz, en ufak bir hata işlemek istemiyorduk. İçinde Çakıcı'nın bulunduğu BMW'yi otoyolda takip ettik. Otomobildekiler, çok profesyonel kişilerdi. Otoyoldaki her konaklama yerinde durup, takip edilip edilmediklerini kontrol ediyorlardı. Neyse ki peşlerindeki ekipler Fransa'nın en tecrübeli, en uzman dedektiflerinden oluşuyordu. Takipte 2-3 değişik tim görev aldı. Sürekli yer değiştirerek, şüphe çekmediler. 600-700 kilometrelik müthiş bir gizli takipten sonra Çakıcı ve grubu saat 20.00'de Nice'e vardı. Nice, İtalya'ya çok yakındı. Çakıcı'nın İtalya'ya geçmesinden korkup, İtalya polisini de alarma geçirdik. Neyse ki, o geceyi Nice'de geçirmeye karar verdiler. Yoksa Çakıcı'yı tutuklayamadan elimizden kaçırabilirdik.’’

BEL ÇANTASINDAKİ SİLAH

Bu arada saat 16.00'da iki Türk emniyet görevlisi Paris'e uçtular. Fransız İçişleri Bakanlığı, iki Türk emniyet görevlisini küçük özel bir uçağa koyup Nice'e yetiştirdi. Grup, o geceyi, Nice'in lüks otellerinden birinde geçirdi. Nice'e geceyarısına doğru gelen iki Türk emniyet görevlisi Çakıcı'yı teşhis etmekte zorluk çekmediler. Genel İstihbarat, o gece, Çakıcı'yı ertesi sabah tutuklamaya karar verirken Nice Emniyeti'nden takviye kuvvet istedi. Gece, Çakıcı kaçmasın diye kaldıkları Park Oteli polis çemberinde tutuldu. Sabah saat 11.00'de başlatılan operasyona katılan Fransız dedektifler, 11.15'de Alaaddin Çakıcı ve yanındakileri gözaltına aldı.

Fransız dedektifler, tutuklamayı otelde yapmaktansa daha az tehlikeli olacak sokağı tercih ettiler. Alaattin Çakıcı'da tabanca çıkmadı ama yakalama operasyonunda ilginç birşey oldu. Şaşkınlık içindeki Muradi Güler, bel çantasında sakladığı 7.65'lik tabancaya el atmak istedi. Fransız polisi, grubun çok tehlikeli olduğunu biliyordu. Muradi Güler fermuarı açmaya çalışırken durumu farkeden bir Fransız polisi, attığı şiddetli yumruk yüzünden elini kırdı. İki Türk emniyet görevlisi, yabancı topraklarda olduğu için operasyonda fiili rol almadı.

PASAPORTUN AYRINTILARI

Çakıcı'nın üstünde bulunan kırmızı pasaportu inceleyen Fransız Gizli Servisi, Hürriyet'e şu bilgileri verdi: ‘‘Pasaportta tahrifat vardı. Çantalarında ele geçen mühürler, gerçek mühür değildi. Pasaportta, bu gerçek olmayan mühürlerle yapılan tahrifat gözden kaçmıyor. Çakıcı'nın üzerinde ayrıca sekiz kredi kartı bulundu. İkisi platinyum kart. Hepsi Nedim Acar adına tanzim edilmiş. Ayrıca cep telefonunda kullandığı üç dört tane sim kartı var. Biri İtalya'dan alınmış. Diğerleri Türkiye'den...’’

Nice Mahkemesi kasasında saklı ve orijinali Türkiye'ye gelmediği için sahte olup olmadığı kesinlik kazanmayan Alaattin Çakıcı'nın kullandığı pasaportun ayrıntıları da Hürriyet'in eline geçti. Nedim Acar adına 24.10.1997 tarihinde tanzim edilmiş görülen pasaportun meslek hanesinde ‘‘Uzman Müşavir-Turizm Bakanlığı’’ yazıyor. Doğum tarihi ‘‘01.08.1953’’, pasaport numarası ‘‘1896/97’’, verildiği yer ‘‘Ankara’’ olarak geçiyor. İmza ve mühür kısmında ise ‘‘Erdinç ULUMLU’’ adı var.

Çakıcı'nın yakalandığında üzerinde bulunan Nedim Acar adına çıkartılmış sekiz kredi kartının ikisinin, ancak çok zenginlerin kullanabildiği platinyum kart olması dikkat çekti. Platinyum Visa kartının Travellers Group, platinyum Mastercard'ın ise Dime tarafından verildiği saptandı. Diğer üç Mastercard‘ın City Bank ve Chase Bank’a ait olduğu anlaşıldı. Geri kalan üç Visa kartının ise City Bank, First Union, Bank of New York tarafından verildiği ortaya çıktı. Çakıcı'nın üzerinde çıkan cep telefonu sim kartlarından yeraltı dünyası liderinin, iki adet Turkcell, üç adet Ericson GSM telefonu kullandığı ortaya çıktı. Turkcell sim kartlarından birinin TİM'e (Telekom Italian Mobil) ait olması ilgi çekti.

ASLI URAL:

Bizim çok paramız var

Nice'de yakalanmadan önce dört gecesini Bordeaux'da geçiren Alaaddin Çakıcı, kentin en lüks otelinde kaldı. İngiltere Başbakanı iken John Major'un da kaldığı 83 odalı Burdigala Oteli'nin Genel Müdürü Thierry Gaillac, Liberya Cumhurbaşkanı'nı yolcu ettikten sonra Hürriyet muhabirini kabul ederek, Çakıcı ve grubunu nasıl misafir ettiklerini şöyle anlattı:

‘‘Cumartesi günü polis bizi uyarıp, mafya olduklarını söyleyene kadar onları Alman zannetmiştik. Bu yüzden de, Avrupa Birliği kuralları çerçevesinde, otele giriş yaparlarken pasaportlarını istememiştik. Otel rezervasyonu da isminin Ural olduğunu söyleyen Almanca konuşan bir kadın, kredi kartının numarasını vererek telefonla yapmıştı. İki oda aldılar. Biri geceliği 2300 frank olan kral dairesiydi. Burada gerçek ismini sonradan öğrendiğimiz Çakıcı ile Bayan Ural kaldı. Diğeri geceliği 1350 frank olan daha ucuz süper odalardan biriydi. Bu odaya cumartesi gecesi bir kadın daha ilave oldu (Muradi Güler'in Alman eşi Petra Güler). Odaların birbirlerine yakın olmasını istediler. Onlardan tüm siparişleri Almanca verdiklerinden hiç şüphelenmedik. Yaklaşık 20 bin frank ödediler. Fazla ekstra harcamaları olmadı.’’

Resepsiyondaki kadının ifadesine göre Aslı Ural, Fransızca da konuşuyordu. 10 yıldır Almanya'da oturan Muradi Güler'in Almanca konuşması da doğaldı. Bu arada tüm otel personelini şaşırtan birşey olmuştu: ‘‘Cumartesi günü, Bayan Ural birdenbire yanımıza gelerek ‘Bizim çok paramız var. Fakirlere dağıtmak istiyoruz. Tanıdığınız bir hayır kurumu var mı?' diye sordu. Hepimiz dona kaldık. Fakirlere yemek dağıtan bir yer bakmamız istenmişti. Demek ki bu müşterilerin kum gibi saçacak kadar çok paraları vardı. Çok aramamıza rağmen cumartesi olduğu için para yardımı yapabilecekleri bir kurum bulamadık. Her yerin kapalı olduğunu söylediğimizde Bayan Ural çaresizlik içinde ‘peki' dedi. Cep telefonları vardı ama otel telefonunu da kullandılar. Onları otelden telefonla arayanlar oldu. Tüm numaraları polise verdik. Hep otelde kalmadılar. Dışarı çıkıp geldiler. Polis uyarana kadar ilgimizi çekmediklerinden, ilk üç gün ne yaptıklarına dikkat etmedik.’’

SİM KARTLARI SIRRI ÇÖZEBİLİR

Nice Adliye Sarayı'nda mühürlenerek saklanan Alaattin Çakıcı'ya ait cep telefonu sim kartlarının, Türkiye'yi günlerdir kasıp kavuran kaset olayını aydınlatması bekleniyor. Sim kart numaralarından kullanılan cep telefonunun numarasının ve sahibinin saptanmasının sorun olmayacağına dikkat çeken uzmanlar, ‘‘Emniyet tarafından yapılan telefon konuşmalarının dökümü çıkartılırsa Alaattin Çakıcı'nın son zamanlarda kimlerle konuştuğu ortaya çıkar. Çakıcı aynı sim kartları kullandıysa, konuşmaların tarihi ve süresi kayıtlı olduğundan, sürenin bant uzunluğuyla tutup tutmadığı karşılaştırılır ve kasetlerin montaj olup olmadığı anlaşılır’’ dedi. Simkart numaraları şöyle: Turkcell 0 532 89390, 89390, 10000, 01002, 21306 60 2, Turkcell 0 800 211011, TIM (Mobil) 4593 (En önemli telefon bu. Hem Turkcell olup hem de İtalyan Telekom'un ismini taşıması ilginç). Ericson GSM CE0680X 520003 19 11 0784 0, Ericson GSM 52000319 001385 0, Erickson GSM CE0188X 490514 519 00 358 0... Susurluk olayından sonra bu numaraların dökümünü ancak Emniyet Genel Müdürlüğü yaptırabiliyor.

Bordeaux'daki Burdigala Oteli Genel Müdürü Thierry Gaillac, arkadaşımız Faruk Zabcı'nın ‘‘Hiç Türk emniyetinden biriyle karşılaştınız mı?’’ sorusuna, ‘‘Hiç Türk polis yoktu. Sadece cumartesi gününden sonra Fransız Genel İstihbaratı'ndan polisler takibe geldiler’’ cevabını verdi.

Nice'de yakalanmadan önce dört gecesini Bordeaux'da geçiren Alaaddin Çakıcı, kentin en lüks oteli Burdigala'da kaldı. İngiltere Başbakanı iken John Major'un da kaldığı 83 odalı otelin 350 numaralı kral dairesinde...



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!