Güncelleme Tarihi:
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde bir tekstil fabrikasında çalışan Ayşe Öztürk, 2017 yılının aralık ayında, sabah evinden çıkıp, işine giderken aynı fabrikada çalışan Alparslan İşçan tarafından başından tabanca ile tek kurşunla vurularak, öldürüldü. Katil zanlısı İşçan, kendisine yardım eden babası Hamza İşçan ile kaçtı.
Baba ve oğlu, otomobillerinin tarlada çamura saplanması sonucu yakalandı. Poliste ve savcılıkta susma haklarını kullanarak ifade vermeyen Alparslan İşçan ve babası, tutuklanarak, cezaevine konuldu. İkili hakkında Tekirdağ 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'BENİ GÖRÜNCE PANİKLEDİ'
Yapılan yargılamanın karar duruşmasında tutuklu sanıklar Alparslan İşçan ve Hamza İşcan ile avukatları hazır bulundu. Ölen kadının yakınları ile avukatlarının da katıldığı duruşmaya davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatı Özge Beyazsu Karagöl de geldi. Sanık Alparslan İşcan, psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu, ilaç kullandığını iddia etti. Olay günü Ayşe Öztürk'ün yanına gittiğini ifade eden sanık, "Beni görünce panikleyip, telefonla babasını aradı ve 'Baba Alparslan burada gel beni al' dedi. Yanına yaklaşıp, 'Seni kaçırmaya geldim' dedim.
Ayşe bacağıma doğru tekme attı. Tekme attıktan sonra korkutma maksatlı belimdeki silahı çektim. O anda kullanmış olduğum ilaçların etkisiyle bir anda kendimi kaybettim. Silahı bilinçli olarak ateşlemedim. Tek el ateş ettim, neresine denk geldiğini bilmiyorum. Yere düştüğünü gördüm, panikleyip arabaya koştum. Arabadaki babam ne olduğunu sordu, ona bir şey söylemedim" dedi. Alparslan İşcan son sözünün sorulması üzerine de "Olaydan sonra bilinçli değildim.
Gittiğimiz kulübede uyuya kalmışım bu nedenle kaçtığımız iddiasını kabul etmiyorum" diye konuştu. Baba Hamza İşcan da oğlunun Ayşe Öztürk'e aşık olduğunu, bu nedenle Muratlı ilçesine yerleştiklerini öne sürerek, "Oğlumun kıza kaçma teklifinde bulunması için evin önüne gittik. Onun tanıştığı ilk kızdı, başka bir kız arkadaşı yoktu.
Bu nedenle bırakmak istemiyordu. Silah bana ait. Nereden temin ettiğimi söylemek istemiyorum. Oğlumun Ayşe'yi öldürdüğünü bilmiyordum. Daha sonra öğrendim" dedi.
'KAPININ ÖNÜNDE TİLKİ GİBİ GEZERDİ'
Genç kızın babası Raşit Öztürk ise katil zanlısının kızını sürekli tehdit ettiğini anlatarak, "Kızımla ilgili duvarlara 'seni seviyorum' diye yazılar yazıyordu. Sürekli kapımızın önünde, tilki gibi gezerdi. Kızımı sürekli tehdit ediyordu. Kızım, 'savcılığa şikayet edelim' diyordu, ancak şikayette bulunmadık. Ayşe olay günü beni telefonla arayıp, 'Baba Alparslan önüme çıktı' dedi. Telefon kapandı. Hemen evden çıktım, 50-60 metre gittiğimde kızımı yerde yatarken buldum" dedi. Ayşe'nin annesi Sevim Öztürk, "Katil, kızımı sürekli tehdit ediyordu. Kızım ona abi gözüyle bakıyordu" diye konuştu.
'SİLAHINI BOYNUNA DOĞRU ATEŞLEDİ'
Duruşmada tanık olarak dinlenen Salih Köseoğlu ise mahkeme huzurunda katil zanlısını teşhis etti. Yolda giderken önüne bir kız çıktığını ifade eden Köseoğlu, "Koluma giren kız, 'Dede senin koluna girebilir miyim? Beni şu kahvenin yanına kadar götür. Babama haber ettim ama erişemedi' dedi. 'Kızım mesele nedir?' diye sorduğum da 'Beni takip eden var' dedi. O sırada biri gelip, 'Benimle konuşur musun?' dedi. Kız da 'Beni seni reddettim, benimle işin yok' dedi. Bunun üzerine şahıs, silahı kızın boynuna doğru ateşledi. Daha sonra arabaya binip, kaçtı" dedi.
'PİŞMANLIK DUYMADILAR'
Öztürk ailesinin avukatı Rukiye Altın, sanıkların pişmanlık duymadıklarını ifade ederek,"Hafifletici nedenler ve takdiri indirim uygulanmayarak, en üst hadden ceza verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatı Özge Beyazsu Karagöl de sanıkların indirim yapılmaksızın cezalandırılmalarını talep etti.
Mahkeme, 2 sanığı yargılama sürecindeki davranışları ile pişmanlık duymamalarını dikkate alarak, indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı