Güncelleme Tarihi:
KIZI BÖYLE İSYAN ETMİŞTİ / WEB TV
Devlet tarafından koruma altına alınmayan Ayşe Paşalı, eski eşi İstikbal Yetkin tarafından11 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü.
Ayşe Paşalı'nın katil zanlısı olarak yargılanan boşandığı eşi İstikbal Yetkin, duruşmada Paşalı'nın çocuklarını kendisine göstermediğini iddia ederek, “(Cinayet günü) çocukları 3 aydır görmediğimi söyledim. Bunun benim sorunum olduğunu söyledi, hakaret etti. Daha sonra kendimi kaybetmişim zaten. Onu bıçakladım. 4-5 darbe vurduğumu hatırlıyorum” demişti.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasında, Yetkin'in, TürkCeza Kanunu'nun 82/1. maddesinin (a) bendi uyarınca, “kasten öldürme suçunutasarlayarak işlediğine” karar veren Mahkeme heyeti, sanığı ağırlaştırılmışmüebbet hapis cezasıyla cezalandırdı.
Mahkeme heyeti, Yetkin hakkında takdiri indirim nedenlerini uygulamadı.
Ayşe Paşalı'nın katil zanlısı olarak yargılanan ve “tasarlayarak kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış ağır hapis cezasına çarptırılan sanık İstikbal Yetkin, “Eşini çok sevdiğini ve pişman olduğunu” söyledi.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık İstikbal Yetkin ve avukatı, maktul Ayşe Paşalı'nın babası Hüseyin, annesi Zeliha ve kardeşi Ahmet Paşalı ile avukatları katıldı.
Duruşmada, Ayşe Paşalı ve İstikbal Yetkin'in çocukları Burcu ve Busegül Yetkin de hazır bulundu.
Sanık Yetkin, Mahkeme Başkanı Tekman Savaş Nemli'nin, “Araştırılmasını istediğin başka bir husus var mı?” sorusuna “Hayır yok” diye yanıt verdi.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Kıran ise mahkemeye önceki duruşmada sunduğu esas hakkındaki görüşünü tekrarladığını belirtti.
Paşalı ailesinin avukatları da esas hakkındaki görüşe katıldıklarını kaydetti.
Esas hakkındaki savunması sorulan sanık Yetkin, “Ben eşimi çok seviyorum. Pişmanım” dedi.
Sanık avukatı Fethi Öztürk ise görülen davanın kadına karşı şiddet konusunda bayrak yapıldığını, kadın haklarını savunan dernekler ile sivil toplum örgütlerince sahiplenildiğini, medyatik hale getirildiğini ve bu yolla mahkemenin etki altına alınmak istendiğini savunarak, mahkemenin bunlardan etkilenmemesini talep etti.
Son sözü sorulan sanık Yetkin, “Eşini çok sevdiğini” söyledi.
Bu sırada duruşma salonunda izleyici olarak bulunan Şevkat-Der Başkanı Hayrettin Bulan, “10 kez bıçaklarken de mi eşini çok seviyordun? Katil, adi adam” diye bağırarak, tepki gösterdi.
Bunun üzerine Bulan, polislerce salonun dışına çıkartıldı.
Bu esnada, Burcu ve Busegül Yetkin de babalarına tepki göstererek, “Daha hala bizi tehdit ediyor. Şerefsiz, pişmansa bizi nasıl tehdit ediyor?” diye bağırdı.
Busegül Yetkin, bu sırada kısa süreli bir baygınlık geçirdi.
Mahkeme Başkanı Tekman Savaş Nemli, Yetkin'in, Türk Ceza Kanunu'nun 82/1. maddesinin (a) bendi uyarınca, “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verildiğini açıkladı.
Sanık hakkında, takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğini kaydeden Nemli, mahkeme heyeti üyelerinden birinin, buna muhalefet ettiğini ve kararın oy çokluğu ile alındığını belirtti.
Mahkemenin kararını açıklamasının ardından, salonda izleyici olarak bulunanlar kararı alkışladı.
“KARAR UMARIM ÖRNEK OLUR”
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan avukat Elif Kabadayı Tatar, karardan kendisinin ve müvekkillerinin mutlu olduğunu ifade ederek, kararın, kadın cinayetlerine ilişkin davalar için örnek olacağını ifade etti.
Tatar, kadın cinayetleri davalarının, aynı bakış açısıyla ve hızla sürdürülerek, sorumluların cezalandırılmasını beklediklerini söyledi.
Burcu Yetkin ise “Hak ettiği cezayı aldığı için mutluyum. Daha önce böyle bir karar çıkmadığı söyleniyor. Umarım örnek olur, başkalarının başına böyle bir şey gelmez” diye konuştu.
Ayşe Paşalı'nın kardeşi Ahmet Paşalı da kadın cinayetlerinin bir numaralı terör olduğunu söyleyerek, katillerin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Paşalı, “İstikbal Yetkin, ağırlaştırılmış yerine müebbet hapis cezasına çarptırılsaydı, 20-30 yıl sonra çıksaydı, bütün katillere moral olurdu” dedi.
Bazı kadın örgütleri üyeleri de adliye önünde slogan attı.
ESKİ EŞ, CİNAYETİ BÖYLE ANLATMIŞTI
TAKSİM’DE AYŞE PAŞALI’ YA DESTEK NÖBETİ
AYŞE Paşalı davasının karar duruşması öncesinde İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Van, Sinop, Urfa, Diyarbakır, Adana ve Trabzon’da, kadın derneklerinin öncülüğünde, oturma eylemleri düzenlendi. Taksim Meydanı’nda dün 19.00-24.00 saatleri arasında eylem yapan kadınlar bugün de saat 07.00’de başladıkları oturma eylemini, duruşmada karar açıklanana kadar sürdürdü. Taksim’deki kadın nöbetine İstanbul Bağımsız Milletvekili Adayı Sebahat Tuncel de katıldı.
KARAR, EMSAL OLSUN
Ayşe Paşalı cinayeti faili eski kocaya, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi üzerine Kadına Yönelik Şiddete Karşı Platform adına konuşan Filiz Karakuş, şunları söyledi:
"Kararı oldukça olumlu buluyoruz. Umut ediyoruz ki bu karar emsal olsun. Bunun için Türk Ceza Kanunu’nda değişiklikler yapılması gerekiyor. Öncelikli olarak, kadınlar şiddet görmeden ve öldürülmeden önlemlerin alınması, kadınlar şiddet gördüğünde koruma verilmesi gerekiyor. Kadınlar savcılığa başvursa bile öldürülmekten kurtulamıyor. Ayşe Paşalı, Münevver Karabulut, kamuoyu önündeki davalar. Bu nedenle yargı erkekler lehine karar veremiyor. Haksız tahrik indirimi, bütün davalarda uygulanmasın. Karılarını öldürme konusunda, erkekler teşvik edilmesin."
KADIN CİNAYETLERİ ÖNLENSİN
Duruşma öncesinde sokağa çıkma kararı alan kadınlar, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İstanbul’da da kadına yönelik şiddete dikkat çekmek amacıyla sokaklara çıktılar. Ortak talepleri olan; kadın cinayetlerinin önlenmesi, katillerin haksız tahrik ve iyi hal indirimi almaması için oturma eylemi yaptılar. Eyleme katılanlar, ‘Kadınlar en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor, bu katliamı durdurmak için daha ne kadar bekliyorsunuz?’ yazılı pankart açarak yakınları tarafından öldürülen kadınların resimlerini taşıdılar. Erkek şiddeti sonucu öldürülen kadınların kısaca hayat hikayelerini de okudular.
Filiz Karakuş, oturma eylemi sürerken şöyle konuştu:
"Bugün Ayşe Paşalı’nın karar duruşması var. Biz Ayşe Paşalı vesilesiyle aslında kadın cinayetlerine karşı sesimizi duyurmaya geldik. Yıllardır kadın cinayetlerine müdahil olmaya çalışıyoruz. Diyoruz ki; aslında kadınlar evde şiddete maruz kalıyor ve bu şiddetin sonu bazen ölüme kadar gidiyor. Ve kadınlara yönelik bir savaş var. Türkiye’de günde en az 3 kadın öldürülüyor. 2009 rakamlarına göre bu 5, bu aslında yılda binden fazla kadın öldürülüyor. Sanki ortada bir savaş var ve kadınlar bir kıyıma uğruyor. Ve buna hep beraber ’dur’ demek lazım. Bunu önlemenin tek yolu da yasal yaptırımlar. Öncelikle yargıda kadın cinayetlerine yönelik cezalarda ciddi bir artırım talep ediyoruz. Erkekler kadınları öldürüyor ve öldürdükten sonra örneğin ’izinsiz annesine gitti’ diye erkeklerin cezaları indirilebiliyor. Ya da ’tahrik etti’ diye, ’tuzluk uzatmadı, kadınlık görevini yapmıyor’ diye. Biz bunların hepsinin ortadan kalkmasını kadın cinayetlerine karşı asla herhangi bir indirim uygulanmamasını talep ediyoruz" dedi.
Eyleme destek veren Sebahat Tuncel ise, kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla bulunduklarını belirterek, "Umarım Türkiye kamuoyu anlar. Kadın cinayetleri artık bir katliama dönüşmüş durumda ne yazık ki. Ve bunların bir çoğu ne yazık ki güvenlik güçlerinin bilgisi dahilinde gerçekleşiyor. Daha önceden suç duyurusunda bulunmasına rağmen, korunmayan kadınlardan oluşuyor bu kadınlar. Ama hala medyaya yansımayan o kadar çok şiddet olayı var ki, burada buna biraz dikkat çekmek belki Ayşe Paşalı davasının sonuçları da bu noktada Türkiye kamuoyunu bir kez daha etkileyecektir" dedi.