Ayrılık vakti geldi

Güncelleme Tarihi:

Ayrılık vakti geldi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 06, 2014 17:45

BUNDESLİGA'da sezonun 34. Hafta maçları Cumartesi günü oynanacak. Son maçlar bazıları için duygu yüklüdür. Heyecan vardır. Streslidir. Belirsizlik içerir. Kimileri için de hüzündür. Ayrılıktır. Vedadır. Artık son gelmiştir. Kaçınılmaz. Ayrılmak gerekir. Burada konu olan takımların lige vedası değil, futbolcuların formalardan kopuşudur. Statlara, sahalara ve en önemlisi de taraftarlardan ayrı düşmedir.

Haberin Devamı

Geçen Cumartesi yaşadık. Kimi futbolcular takımlarından ayrıldı. Teknik direktörler son kez taraftarlarının karşısına çıktığı için veda seremonisini sezon bitmeden yaptı. Güzel olan el sıkışarak ayrılmaktır. Tıpkı Bundesliga'da olduğu gibi.

Frankfurt Teknik Direktörü Armin Veh takımdan ayrılacağını haftalar öncesinden duyurdu. Frankfurt'u Bundesliga'ya çıkardı. Geçen yıl Avrupa Kupalarına taşıdı. Bu yıl ise başarılı olamadığı için takımla bağını kopardı. Kalenin arkasına geçti. Dev Frankfurt bayrağını dakikalarca sağa sola dalgalandırdı. Taraftar da teşekkür pankartıyla onu selamladı.
Dortmund'a büyük katıksı oldu. Takımı iki yıl şampiyonluğa taşıyan golleri o attı. Şampiyonlar Ligi finale oynandıysa onun emeği en çoktu. Geçen yıl ayrılmak istedi. Kulübüne 25 milyon Euro kazandıracaktı. Dortmund istemedi. O da 'kısmet bu yılaymış' dedi. B. Münih ile 2014'ün ilk günü imzasını attı. Lewandowski son kez Signal Iduna Park'ta sarı siyahlı taraftarla buluştu. Ezeli rakip-ki şu sıralar araları çok gergin- B. Münih'e gidiyor diye taraftar yuhalamadı. Yönetim sırtını dönmedi. Emeğine karşılık alkış ve bir buket çiçekle uğurlandı. Sarı siyahlı taraftar vefasını gösterdi.
Münih Türkgücü'de amatör olarak oynadı. 20 yaşında Nürnberg'e transfer oldu. Üç yıl sonra Stuttgart'a geçti. 11 yıl oynadı. Kaptanlığını yaptı. Milli takıma kadar yükseldi. Kötü günleri de oldu. Ancak Stuttgart taraftarı Cacao'yu ayakta alkışlayarak yolcu etti. Böyle ayrılıklar duygulandırır.

Bundesliga'da kaleye geçtiğinde daha 18 yaşındaydı. Futbolcu için çok enken olmasa da bir kaleci için çok erken bir yaş. Dört yıl başarıyla kaleyi korudu. M'Gladbach'ın güvendiği eldivendi. Bu sezon en az gol yiyen dört kaleciden biriydi. Ayrılık anı zordu. Ağlamamak için kendisini sıktı. Dudaklarını ısırdı. Ancak boncuk gibi gözlerinden yaşların akmasına engel olamadı. Kolay değildi. 6 yaşında kapısından içeri girdiği kulübünü 22 yaşında terk ediyordu. Marco Andre ter Stenge sadece kulübüne değil, doğduğu şehre veda etti. 22 yaşında Barcelona'nın yolunu tuttuğu için taraftarı onunla gurur duydu. Şimdiye kadar Alman milli ve Gladbach'dan başka forma sırtına geçirmeyen kaleciye gösterilen sevgi, ayrılıktan çok bir kutlama gibiydi.
Cumartesi yine benzer sahnelere tanıklık edeceğiz.

Ayrılıkların da el sıkışarak gerçekleşebileceğinin örneklerini göreceğiz. Zamanı geldiğinde terk edilmeyi kabul etme olgunluğuna tanıklık edeceğiz. Alınan kararlara saygıyı izleyeceğiz. Futbolda da ayrılıkları olgunlukla kabul etmenin güzelliğini ve şıklığını göreceğiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!