Güncelleme Tarihi:
Öcalan davasını izleyebilmek için bir gün önceden Mudanya'ya gelmeniz gerekiyor. Tabii adınızın daha önceden Başbakanlık Basın Yayın'a ve Genelkurmay'a bildirilmiş olması koşulu var.
Basın kartı işlemleri
Mudanya'ya gelir gelmez önce Montania Oteli'ne gitmeniz gerekiyor. Oradaki basın merkezindeki görevlilere 2 fotoğraf veriyorsunuz yarım saat sonra basın kartınız hazırlanıyor. Bunu aldıktan sonra İlçe Jandarma Komutanlığı'na gidiyorsunuz.
En son teknoloji
Adınız eğer listede var ise sizi içeri alıp önce fotoğrafınızı çekiyorlar sonra da göz tanıma cihazından geçiriyorlar. Parmak izinizi de alıyorlar. Ertesi gün jandarmaya gittiğinizde kartınızın hazır olduğunuzu görüyorsunuz ve minibüsle iskeleye götürülüyorsunuz.
Evet sizi tanıdım
İskelede kimlik kontrolünden sonra yine göz tanıma aygıtının başına geçiyorsunuz. Aygıt bir el büyüklüğünde aynadan oluşuyor. Bu aynada gözlerinizin içine bakıyorsunuz. Aygıt sizi bir gün önceden kaydettiği için gözbebeklerinizden tanıyor ve İngilizce 'Sizi tanıdım' diyor. Böylece içeri geçebiliyorsunuz.
Ada'da da sıkı arama
Çok sıkı bir aramadan sonra deniz otobüsüne alınıyorsunuz. Ada girişinde de yine göz tanıma aygıtından geçip bir kez daha arandıktan sonra duruşma salonuna alınıyorsunuz. Bu işlemler son derece düzenli ve insanı bıktırmayacak bir zaman içinde ve son derece uygar bir ortamda gerçekleştiriliyor.
Dramatik saatler
Bugün belki de bu yargılamanın en duygusal anları yaşandı. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde yargıç müdahillere söz verdi. 17 şehit yakını söz alıp davacı oldukları Öcalan'dan hesap sorulmasını istediler. İşte bu sırada şehit yakınları çok duygusal, herkesin gözünü yaşartan doğaçlama konuşmalar yaptılar. Örneğin, bir şehit annesi şöyle dedi:
Evladımı kaybettim
’Ben evladımı terhisine bir ay kala kaybettim. Yüzü bombayla parçalandı. Yüzüne bakamadım. Ben yalnız evladımı değil, onun eşini, çocuğunu da kaybettim. Acımı burada tarif edemem. Bu adamın cezalandırılmasını talep ediyorum.’
Kürt babanın isyanı
Bir şehit babası çok çarpıcı bir konuşma yaptı: 'Ben de Kürt'üm. Ama bu vatanı seviyorum. Benim evladım bu vatan için öldü. Şimdi ben Kürtler’in hakkını savunduğunu söyleyen bu yalancıya soruyorum. Kürtçe konuşsam anlar mısın?'' Bu baba daha sonra sözlerini Kürtçe sürdürdü ve şöyle dedi: 'Anlamaz çünkü bu Kürt değil Ermeni’dir.'
Hava gerginleşiyor
Konuşmaları sesini çıkarmadan dinleyen Öcalan söz aldı ve bütün suçun kendisine yıkılmakla bir yere varılamayacağını, barışı kuracak girişimlerde bulunmanın görev olduğunu söyledi. Bu sözler şehit yakınları arasında büyük bir tepkiye neden oldu. Ağabeyini kaybeden bir genç ve bir şehit annesi baygınlık geçirdi.
Karar ay sonunu bulur
Bütün bu gelişmelere ve dramatik sahnelere karşı duruşma çok hızlı ilerliyor. Uzmanlar mahkemenin ay sonuna kadar bir karara varabileceğini tahmin ediyorlar.