Ayna: AKP, kendi Ergenekonu'nu yaratıyor
Güncelleme Tarihi:
Mustafa İNSAN- Mustafa ERCAN/ MERSİN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2008 17:553dk okuma
MERSİN'de düzenlenen mitingte konuşan DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, İmralı Cezaevi'nde teröristbaşı Abdullah Öcalan'a saldırı yapıldığını iddia edip, Öcalan'ı, birçok Kürt'ün kendine lider olarak gördüğünü ve rehber edindiğini söyledi.
Ayna, “Eğer sayın Abdullah Öcalan'a fiziksel bir saldırı varsa bu Kürtler'e de var demektir” dedi. Ayna, AKP'nin Ergenekon'u tasfiye etmediğini, kendi Ergenekonu'nu yaratmaya çalıştığını öne sürdü. Miting sırasında çevrede bulunan apartmanların balkon ve pencerelerine de tepki amaçlı Türk bayrakları asıldı.
DTP Mersin İl Örgütü tarafından düzenlenen ‘Ne Ergenekon ne AKP, Demokratik Cumhuriyet Mitingi’, Metropol Miting Alanı'nda gerçekleşti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı alanda yaklaşık 1500 polis görev yaparken, mitinge gelenler üst aramaları yapıldıktan sonra içeriye alındı. Alanda toplanan yaklaşık 10 bin kişi, ‘Biji serok Apo’, ‘Sayın Öcalan’, ‘Jin jiyan azadi’ (yaşasın kadınların özgürlüğü), ‘Apo'ya uzanan eller kırılsın’ ve ‘Dişe diş, kana san seninleyiz Öcalan’ sloganlar atıp, örgütün flamaları ile Öcalan posterleri taşıdı.
Mitingin açılış konuşmaları ise Kürtçe olarak gerçekleştirilirken, sahne alan müzik grupları da şarkıları Kürtçe olarak seslendirdi. Miting sırasında çevrede bulunan apartmanların balkon ve pencerelerine de tepki amaçlı Türk bayrakları asıldı.
Yaptığı konuşmada, İmralı Cezaevi'nin, Başbakanlık Kriz Merkezi'ne bağlı olduğunu hatırlatan Emine Ayna, Öcalan'ı, birçok Kürt'ün kendine lider olarak gördüğünü ve rehber edindiğini söyledi. Ayna, “Sayın Abdullah Öcalan'a fiziksel saldırıya kalkıştılar. Bu durum niye önemli? Ben düşünüyorum ve eminim sizler de düşünüyorsunuzdur. Bunlar Kürtler'in hakkını bu kadar tanımayacaklarsa, şiddeti ve savaşı bu kadar tırmandıracaklardıysa neden DTP'nin Meclis'e girmesine izin verdiler? Niye grup kurmasına izin verdiler. Ben bunu sorguluyorum. Ortaya çıkıyor ki DTP'ye çizilen misyon farklıdır. DTP'yi Kürt halkına baraj olarak görüyorlar” diye konuştu.
BUNDAN SONRASI TEHLİKELİ
Kendi adına değil DTP ve Kürt halkı adına konuştuğunu belirten Ayna, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aklınızı başınıza toplayın. Bu halkla oynamayın. Bu halkın değerleriyle oynamayın. 2 yıl önce bir zehirlenme olayıyla çıktınız ortaya. O zehirlenme olayıyla birlikte biz çıktık alanlara ve ‘Yapmayın. Ateşle oynuyorsunuz, Şiddeti ve savaşı tırmandırıyorsunuz. Yaptığınız çözümsüzlüktür’ dedik. Sonrasında bu olay kapandı. 2008 yılında bu kez de zorla saçları kazıtıldı. Yine alanlara çıktık ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedik ve anlatmaya çalıştık. Bugün geldiğimiz nokta; fiziksel saldırı. Şunu bilmeliler, akıllarını başlarına toplayıp da şunu bilmeliler; biz de dahil bu halk İmralı Cezaevi'ne gerçekleştirilen her türlü saldırıyı üzerine alınır ve alınmakta da haklıyız. Çünkü sıradan bir tutuklu değil. Eğer sayın Abdullah Öcalan'a fiziksel bir saldırı varsa bu Kürtler'e de var demektir.”
Konuşması sık sık terör örgütü lehine atılan sloganlarla kesilen Ayna, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürtler'in kendilerine önder olarak seçtiği sayın Öcalan üzerinden saldırmaya çalışıyorsunuz, işte siz orada bittiniz. Şimdi buradan diyoruz ki; Orada durun. Zehirlenme olayı ardından saç kazıtma, şimdi de fiziksel saldırı. Orada durun çünkü bundan sonrası tehlikelidir. Bunun ötesi çok tehlikelidir. Bu halkı karşınıza almayın. Sorun artık oy sorunu değildir, bu halkın iradesinin tanınıp- tanınmaması sorunudur. Orada durun ve ötesine geçmeyin. Artık barajlama misyonu biçtiğiniz DTP bile bunun önünde duramaz bunu bilin.”
‘GÜLEN'E DE YÜKLENDİ’
Ayna, konuşmasının son bölümünde Fethullah Gülen'i eleştirerek şöyle devam etti:
“Gülen'in de maskesi düştü. Gazeteler yazıyor, araştırmalar artık ortaya çıkartıyor. ‘Nurcu’ diye geçinen, bugün ise Nurcu atalarından çok daha farklı bir yol izleyen Gülen, Saidi Nursi'nin söylemlerini değiştiriyor. Bunla da kalmayıp propagandasını yapıyor. Nerede bir Kürt kelimesi geçse onu çıkartıp Müslüman yapıyor. Bunu da yapan Fethullah Gülen'dir. Bu ne Müslümanlığa ne de insanlığa ne de demokratlığa sığar. Bu yüzden onun da artık maskesi düştü. Gülen sanmasın ki Diyarbakır'da kurduğu bir iki dernekle, vakıfla Kürtler'i kandıracak. Çünkü Kürtler AKP ile Müslüman olmadı.”
Mitingin bitmesiyle polis aldığı yoğun güvenlik önlemi altında katılımcıları küçük gruplar halinde dağıtarak olası olayları önledi.
DTP Mersin İl Örgütü tarafından düzenlenen ‘Ne Ergenekon ne AKP, Demokratik Cumhuriyet Mitingi’, Metropol Miting Alanı'nda gerçekleşti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı alanda yaklaşık 1500 polis görev yaparken, mitinge gelenler üst aramaları yapıldıktan sonra içeriye alındı. Alanda toplanan yaklaşık 10 bin kişi, ‘Biji serok Apo’, ‘Sayın Öcalan’, ‘Jin jiyan azadi’ (yaşasın kadınların özgürlüğü), ‘Apo'ya uzanan eller kırılsın’ ve ‘Dişe diş, kana san seninleyiz Öcalan’ sloganlar atıp, örgütün flamaları ile Öcalan posterleri taşıdı.
Mitingin açılış konuşmaları ise Kürtçe olarak gerçekleştirilirken, sahne alan müzik grupları da şarkıları Kürtçe olarak seslendirdi. Miting sırasında çevrede bulunan apartmanların balkon ve pencerelerine de tepki amaçlı Türk bayrakları asıldı.
Yaptığı konuşmada, İmralı Cezaevi'nin, Başbakanlık Kriz Merkezi'ne bağlı olduğunu hatırlatan Emine Ayna, Öcalan'ı, birçok Kürt'ün kendine lider olarak gördüğünü ve rehber edindiğini söyledi. Ayna, “Sayın Abdullah Öcalan'a fiziksel saldırıya kalkıştılar. Bu durum niye önemli? Ben düşünüyorum ve eminim sizler de düşünüyorsunuzdur. Bunlar Kürtler'in hakkını bu kadar tanımayacaklarsa, şiddeti ve savaşı bu kadar tırmandıracaklardıysa neden DTP'nin Meclis'e girmesine izin verdiler? Niye grup kurmasına izin verdiler. Ben bunu sorguluyorum. Ortaya çıkıyor ki DTP'ye çizilen misyon farklıdır. DTP'yi Kürt halkına baraj olarak görüyorlar” diye konuştu.
BUNDAN SONRASI TEHLİKELİ
Kendi adına değil DTP ve Kürt halkı adına konuştuğunu belirten Ayna, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aklınızı başınıza toplayın. Bu halkla oynamayın. Bu halkın değerleriyle oynamayın. 2 yıl önce bir zehirlenme olayıyla çıktınız ortaya. O zehirlenme olayıyla birlikte biz çıktık alanlara ve ‘Yapmayın. Ateşle oynuyorsunuz, Şiddeti ve savaşı tırmandırıyorsunuz. Yaptığınız çözümsüzlüktür’ dedik. Sonrasında bu olay kapandı. 2008 yılında bu kez de zorla saçları kazıtıldı. Yine alanlara çıktık ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedik ve anlatmaya çalıştık. Bugün geldiğimiz nokta; fiziksel saldırı. Şunu bilmeliler, akıllarını başlarına toplayıp da şunu bilmeliler; biz de dahil bu halk İmralı Cezaevi'ne gerçekleştirilen her türlü saldırıyı üzerine alınır ve alınmakta da haklıyız. Çünkü sıradan bir tutuklu değil. Eğer sayın Abdullah Öcalan'a fiziksel bir saldırı varsa bu Kürtler'e de var demektir.”
Konuşması sık sık terör örgütü lehine atılan sloganlarla kesilen Ayna, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürtler'in kendilerine önder olarak seçtiği sayın Öcalan üzerinden saldırmaya çalışıyorsunuz, işte siz orada bittiniz. Şimdi buradan diyoruz ki; Orada durun. Zehirlenme olayı ardından saç kazıtma, şimdi de fiziksel saldırı. Orada durun çünkü bundan sonrası tehlikelidir. Bunun ötesi çok tehlikelidir. Bu halkı karşınıza almayın. Sorun artık oy sorunu değildir, bu halkın iradesinin tanınıp- tanınmaması sorunudur. Orada durun ve ötesine geçmeyin. Artık barajlama misyonu biçtiğiniz DTP bile bunun önünde duramaz bunu bilin.”
‘GÜLEN'E DE YÜKLENDİ’
Ayna, konuşmasının son bölümünde Fethullah Gülen'i eleştirerek şöyle devam etti:
“Gülen'in de maskesi düştü. Gazeteler yazıyor, araştırmalar artık ortaya çıkartıyor. ‘Nurcu’ diye geçinen, bugün ise Nurcu atalarından çok daha farklı bir yol izleyen Gülen, Saidi Nursi'nin söylemlerini değiştiriyor. Bunla da kalmayıp propagandasını yapıyor. Nerede bir Kürt kelimesi geçse onu çıkartıp Müslüman yapıyor. Bunu da yapan Fethullah Gülen'dir. Bu ne Müslümanlığa ne de insanlığa ne de demokratlığa sığar. Bu yüzden onun da artık maskesi düştü. Gülen sanmasın ki Diyarbakır'da kurduğu bir iki dernekle, vakıfla Kürtler'i kandıracak. Çünkü Kürtler AKP ile Müslüman olmadı.”
Mitingin bitmesiyle polis aldığı yoğun güvenlik önlemi altında katılımcıları küçük gruplar halinde dağıtarak olası olayları önledi.