Güncelleme Tarihi:
Yüksek Mahkemeden yapılan duyuruya göre, Eğitim Sen'in bağlı olduğu Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 3 Haziran 2013'te, 4-5 Haziran 2013 tarihlerinde iki günlük iş bırakma eylemi kararı aldı.
Sendika üyesi 21 kişi de Çanakkale Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi'nin bahçesinde basın açıklaması yaptı ve iş yerinden ayrılarak iş bırakma eylemine başladı.
Telat Koç hakkında basın açıklamasına bizzat katıldığı ve sendikanın il temsilcisi olduğu için düzenlenen iki ayrı polis raporunda, Lisenin okul kapısını kapatacak şekilde bahçede basın açıklaması yapıldığı ve söz konusu Lisenin Valilik tarafından belirlenen basın açıklamasının yapılamayacağı yerlerden biri olduğu gerekçeleriyle İl Emniyet Müdürlüğü tarafından idari para cezası uygulandı.
YETERLİ DEĞİL
Buna karşı yapılan itiraz Çanakkale 1. Sulh ceza Mahkemesince kabul edilerek, ceza kaldırıldı.
Sendikaya yönelik cezaya karşı yapılan başvuru ise Çanakkale 3. Sulh Ceza Mahkemesince reddedildi. Yurt genelindeki eylemlere ilişkin verilen cezalara yapılan itirazların bir kısmının kabul edildiği, bir kısmının reddedildiği belirtildi.
Sendika üyeleri idari yaptırım kararları nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Bireysel başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, başvurucuların sendika hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, Anayasa Mahkemesinin yalnızca usulüne uygun olarak verilmiş bir emre aykırı davranışın varlığını temel hak ve özgürlüklere müdahale için yeterli kabul edemeyeceği vurgulandı.
TEMEL HAKLAR VURGUSU
Bununla beraber temel hakka müdahaleyi haklı kılacak, kamu güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığın bozulması veya bozulma tehlikesinin bulunduğunun gösterilmesi gerektiği belirtilen kararda, aksi halde temel haklara müdahalenin gerçekleştiği her kamu gücü eylem ve işleminin temel hak ve özgürlükleri ihlal edebileceği anlatıldı.
Kararda, okul bahçesindeki basın açıklamasının eğitimi aksattığının, öğrencileri korkuttuğunun, rahatsız ettiğinin, kamu düzenini bozduğunun veya bozma tehlikesi ortaya çıkardığının ileri sürülmediği, aksine basın açıklamasına kolluk güçleri veya idare tarafından bir müdahale yapılması gereği duyulmadığı ifade edildi.
MÜSAMAHA GÖSTERİLMELİ
Göstericilerin şiddet eylemlerine karışmadıkları durumlarda kamu makamlarının, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına belirli bir ölçüye kadar müsamaha göstermesi gerektiğine yer verilen kararda, barışçıl bir gösterinin veya basın açıklamasının ilke olarak cezai yaptırım tehdidine maruz bırakılmaması gerektiği kaydedildi.
Kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Gösterinin veya basın açıklamasının yerinin özelliği gibi nedenlerle bu hakka sınırlama getirildiği durumlarda göstericilere -yetkili mercilerin emirleri uyarınca- yapılacak müdahalelerin kamu düzeninin sağlanması için gerekli olduğunun ve cezaların kamu düzeninin bozulması veya bozulma tehlikesinin ortaya çıkması sebebiyle verildiğinin kamu gücünü kullanan mercilerin kararlarında gösterilmesi gerekir.
Mevcut başvuruda, Anayasa'nın 51. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçları gerçekleştirmek için gerekli görülen önlemler ile başvurucu Sendikanın aynı madde kapsamındaki hakları arasında adil bir denge sağlanamamıştır. Başvurucuya verilen idari para cezasının Anayasa'nın 51. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca eğitim kurumundaki düzenin sağlanması için gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir."