Güncelleme Tarihi:
AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın da katıldığı 25 Ekim’deki toplantıda oybirliği ile alınan AYM kararında özetle şöyle denildi: “Başvurucunun tutuklanmasına karar verilen ‘silahlı terör örgütü üyesi olma’ suçu Türk hukuk sistemi içinde ağır cezai yaptırımlar öngörülen bir suç tipidir.
İHLAL İDDİASI DAYANAKTAN YOKSUN
Milletvekili olan başvurucu, ‘hendek olayları’ olarak bilinen olayların gerçekleştiği dönemde güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada ölen teröristlerin cenaze törenlerine katılmıştır. Başvurucunun 25/9/2015 tarihinde Muş ili Malazgirt ilçesinde cenaze töreninde yaptığı konuşmada ölen teröristleri ‘yoldaş’ olarak tanımladığı ve ‘bu mücadelenin süreceğini’ ifade ettiği görülmektedir. Soruşturma ve kovuşturma makamlarının bu sözleri, ‘terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek olarak’ yorumlaması temelsiz değildir. Sonuç olarak başvurucu yönünden suç şüphesini doğrulayan kuvvetli belirtilerin bulunmadığının kabulü mümkün değildir. ‘Tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine’ ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna, tutuklanma dolayısıyla ifade özgürlüğü ile seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verildi.”