Güncelleme Tarihi:
ANAYASA Mahkemesi’nin Ayşe Çelik’le ilgili 16 sayfalık ‘hak ihlali’ kararında, ‘terör örgütü propagandası’ndan mahkûmiyet için ‘konuşmaların kin ve düşmanlık barındırıp-barındırmadığı’ unsurunun yanında, “PKK terörünün övülmesi, terörizme destek gösterisi, şiddet kullanımına veya silahlı direnişe ya da başkaldırıya doğrudan veya dolaylı olarak teşvik” unsurlarının aranması gerektiği belirtildi. Kararda, ‘Başvurucunun bir öğretmen olarak çatışmalar nedeniyle yaşanan ölümlere sevinenler bulunmasının kabul edilemez olduğunu, kurşun ve bomba seslerinden çocukların uyuyamadıklarını, bebeklerin açlık çektiklerini, temel gereksinimlerinin karşılanamadığını’ iddia ettiği anımsatıldı. İfade özgürlüğünün, ‘Kişinin düşünce ve kanaatlerinden dolayı kınanmaması, bunları çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi’ anlamına geldiğinin kaydedildiği kararda özetle şunlar vurgulandı:
AKTİF DESTEK AMACI YOK
- “AYM, başvurucunun sözlerinin PKK terörünün övülmesi, terörizme destek gösterisi, şiddet kullanımına veya silahlı direnişe ya da başkaldırıya doğrudan veya dolaylı olarak teşvik olarak nitelendirilemeyeceği kanaatindedir. Başvurucunun sözleriyle, hendek olaylarında güvenlik güçleri ile çatışmaya giren örgüt üyelerini övdüğü, terör örgütünü yücelttiği, çatışmalara katılan güvenlik güçlerine karşı özellikle bir nefret aşıladığı veya şiddete başvurmayı cesaretlendirdiği değerlendirilmemiştir. Başvurucunun konuşmasının bir terör örgütünün siyasi veya sosyal etkinliğini arttırmak, sesinin kitlelere duyurulmasını sağlamak, örgütün başa çıkılması imkânsız bir güç olduğu ve amacına ulaşabileceği kanaatini toplum üzerinde oluşturmak, örgütün mücadelesine karşı olan kişi ve kuruluşları ortadan kaldırmak, sindirmek, halkın örgüte sempatisini artırmak ve giderek aktif desteğini sağlamak amacıyla yapıldığı kabul edilmemiştir. Terör veya terör örgütü ile bağlantılı olsa bile içinde şiddete başvurmayı cesaretlendirici ifadeler yer almayan, terör suçlarının işlenmesi tehlikesine yol açmayan, terör örgütünün ideolojisi, toplumsal veya siyasal hedefleri, siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlara ilişkin görüşleri ile paralellik taşıyan düşünce açıklamaları terörizmin propagandası olarak kabul edilemez.”
BAKANLIK: CEZA ACİL İHTİYAÇ
- ADALET Bakanlığı’nın Ayşe Çelik davasına ilişkin görüşü ise AYM kararında şöyle yer aldı: “Bakanlık; ‘başvuru konusu mahkûmiyete ilişkin mahkeme kararında yeterli bir gerekçeye yer verildiğini, başvurucu hakkında alt hadden hüküm kurularak takdiri indirim nedenlerinin de uygulandığını belirterek başvurucunun ülkenin içinde bulunduğu durumla ifadelerini ulusal bazda yayın yapan bir kanalda bir eğlence programında söylemesi ve PKK terör örgütünün genel olarak kamu güvenliği yönünden arz ettiği tehlikenin yoğunluğu da dikkate alındığında başvurucunun cezalandırılmasının acil bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiğini’ ifade etmiştir. Bakanlığa göre başvurucunun ifadeleri toplum nezdinde ciddi bir rahatsızlık oluşturmuş, ifadelerde terör eylemlerinden ve şehirlerde kazılan hendeklerden bahsetmemesi başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin orantılı da olduğunu belirtmiştir.”
KARARLA TAHLİYE
-‘TERÖR örgütü propagandası’ yaptığı gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan öğretmen Ayşe Çelik, 20 Nisan 2018'de 6 aylık kızı ile cezaevine konulmuştu. Çelik daha sonra 4 Mayıs 2018’de tahliye edilmiş ve infazı da altı ay süreyle iki kez ertelenmişti. 18 Nisan 2019'da erteleme süresi dolan Çelik, tekrar cezaevine girmişti. Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı vermesinin ardından Çelik, tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edildi.